Türkiye’de İslami Finans Eğitimi

Akademi 21.07.2020, 02:44
Türkiye’de İslami Finans Eğitimi

Türkiye’de İslam iktisadı ve finansı alanında 12 üniversitede lisans, yüksek lisans ve doktora programları yürütülmektedir.

Merhum Sabahattin Zaim Hocamız, İslam Ekonomisinin Temelleri kitabının ilk bölümünde şöyle demiştir: “1957 yıllarında iktisat fakültesindeyken rahmetli Prof. Dr. Fındıkoğlu Ziyaeddin Fahri Bey’e Pakistan’dan gelen bir mektupta, İslam iktisadı yapısıyla ilgili konularda bizim ne yaptığımız soruluyordu.” O zamanlar bizim üniversitelerde bu kavramlar dahi mevcut değildi. Maalesef bütün İslam dünyasında da durum böyleydi. Bu mektuba hiçbir müspet cevap verilememiştir. Türkiye’de 63 yıl sonra İslam iktisadı ve finansı (İİF) alanında 12 üniversitede lisans, yüksek lisans ve doktora programları yürütülmektedir. Yazıma başlamadan, bizi bu günlere ulaştıran Allahutaala’ya şükrediyor ve bu alanın gelişmesinde emeği geçen tüm üstatlarımıza da rahmet diliyorum. 20. yüzyılın başlarından itibaren küresel ölçekte yaşanan tarihî ve siyasi gelişmelere paralel olarak Müslüman dünya, her alanda bir kimlik arayışına yönelmiştir. Bu arayışın bir yansıması da iktisat ve onun bünyesinde gelişen finans alanında olmuştur. Başlangıçta küçük çaplı ilmi yazılar şeklinde başlayan bu arayış, bugün hem teoride hem de uygulamada dünya çapında önemli boyutlara ulaşmıştır. Dünyaya hâkim olan iktisadi düzenler, zenginle fakir arasındaki uçurumun artarak devam etmesine ve adaletsizliklerin ortaya çıkmasına sebep olmuştur/ olmaktadır. Bu durum ise servet ve refahın belirli kişilerin ellerinde yığılmasına karşı çıkan, adalet-hakkaniyete dayalı bir şekilde paylaşımı öneren alternatif ekonomik sistem arayışlarına hız kazandırmıştır. Günümüzde dünya genelinde 40’a yakın üniversitede İslami finans alanında yüksek lisans programları sunulmaktadır. Eğitimlerin çoğunluğu yüksek lisans seviyesinde verilmektedir. Buna karşılık bazı finans yüksek lisans programlarında İslami Finans/İslami Bankacılık dersleri de seçmeli olarak sunulmaktadır. Bu dersler sayesinde konvansiyonel bankacılar da İslami finans alanında eğitim alabilmektedir. Ek olarak MBA programlarında İslami finansın ticari uygulamalarını kapsayacak şekilde vaka çalışmaları da sunulmaktadır.

Türkiye’de 12 üniversite, İslami finans alanında eğitim veriyor

Ülkemizde İİF alanında eğitim veren 12 üniversitemizden ikisi lisans düzeyinde, 10’u yüksek lisans seviyesinde ve dördü de doktora derecesinde program sunmaktadır. Yazımın konusu “Türkiye’de İslam iktisadı ve finansının lisans eğitimi ve yurt dışındaki örnekleri ile karşılaştırması” olduğu için yüksek lisans ve doktora programları üzerinde durmayacağım. Dünyadaki örnekleri ile karşılaştırmadan evvel lisans düzeyinde İİF eğitiminin önemine değinmek faydalı olacaktır. Eğitim yalın bilgi aktarması olmayıp aynı zamanda karakter gelişimini de kapsayan geniş bir kavramdır. Tecrübe şunu gösterdi ki konvansiyonel bankacılık sektöründen katılım bankacılığına geçiş yapan uzmanlar (her ne kadar teknik bilgide donanımlı olsalar bile) konvansiyonel düşünme tarzından kurtulamamaktadır. Bu durumu davranışsal finansta gördüğümüz Müller-Lyer yanılsamasına (aynı uzunluktaki iki çizgiden ok başları içe bakanın dışa bakandan daha kısa algılanması) benzetmekteyim. Cetvel alıp ölçtüğünüz zaman iki çizginin de aynı uzunlukta olduğuna şahit olursunuz. Paradoks şu ki çizgilerin eşit uzunlukta olduklarını öğrenmiş olsanız dahi her baktığınızda ok başları içe bakan çizgi size daha uzun gelecektir. Konvansiyonel eğitim konvansiyonel düşünce tarzına sebep olur ve yeni bilgi öğrenilse bile maalesef alışılmış kalıbın dışında düşünmek ve çözümler üretmek zorlaşır. İİF alanında lisans düzeyi eğitim en baştan öğrenilen bilgilerin doğru temel üzerine inşa edilmesine yardımcı olur ve bu sebeple önemlidir. Bu noktaya da değindikten sonra ülkemizdeki İİF lisans programlarının incelenmesine ve yurt dışındaki örnekleriyle karşılaştırmasına geçmek istiyorum.

Alandaki lisans eğitimi, uzun vadede çok önemli

İİF alanındaki lisans eğitimi, uzun vadede İslami finans sektörünün insan kaynağı ihtiyacını karşılamak için çok önemlidir. Lisans programları (akademik planlamacılara sunulan dört yıl nedeniyle) İslami finans endüstrisinin omurgasını oluşturabilecek profesyoneller ve araştırmacılar hazırlamak için gerekli temelleri sağlayabilir. Ayrıca lisans programları, lisansüstü öğrencileri disiplin alanında ileri düzey çalışmalara ve araştırmalara hazırlamak için bir platform sağlar. Ülkemizde 2016 yılından itibaren iki vakıf üniversitesi (KTO Karatay Üniversitesi ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi) lisans düzeyinde İİF programı yürütmektedir. Dünyaya baktığımızda ise lisans düzeyi eğitiminde öncü ülkeler olarak Pakistan, Malezya, Brunei ve bazı Körfez-Orta Doğu devletlerini görmekteyiz. Malezya’da İslami finansın gelişimi, 1963 yılında faaliyete başlayan Hacı Sandığı’na (Tabung Haji) dayanmaktadır. 1983’te ise Bank İslam Malaysia Berhad (BIMB) faaliyete geçmiştir. Bu gelişmeleri müteakiben Malezya Hükûmeti ve Merkez Bankası, eğitim sektörüne yatırım yapmıştır. Günümüzde de Malezya’da biri özel olmak üzere toplam dokuz üniversite lisans düzeyinde eğitim vermektedir.

Ülkelerin İslami finans alanındaki ders dağılımları

Şimdi de İİF alanında lisans eğitimi veren Malezya, Pakistan, Bahreyn, Ürdün ve ülkemizdeki ders dağılımına bakalım. Malezya, Bahreyn ve Ürdün gibi ülkelerde müfredatın fıkıh dersleri ağırlıklı olduğunu görüyoruz. Şöyle ki fıkıh dersleri Malezya ve Ürdün müfredatının yüzde 33’ünü, Bahreyn müfredatının yüzde 41’ini, Türkiye ile Pakistan müfredatının ise sırasıyla yüzde 24 ve yüzde 23’ünü oluşturmaktadır. İslami finans ve katılım bankacılığı derslerinin oranına gelince Ürdün’de yüzde 35, Malezya’da yüzde 29, Pakistan’da yüzde 24, Bahreyn’de yüzde 18 ve ülkemizde yüzde 9 olduğunu görmekteyiz. Çarpıcı bir husus müfredattaki İslam İktisadı ders dağılımına baktığımızda ortaya çıkmaktadır. Şöyle ki Bahreyn ve Ürdün’ün müfredatında İslam iktisadı dersleri yer almıyor. İslam iktisadı ders sayısı Malezya ve Pakistan’da üç (sırası ile müfredatın yüzde 5 ve yüzde 4’ünü oluşturmaktadır) Türkiye’de 15’tir. Aynı zamanda bu sayı müfredatın yüzde 24’üne tekabül etmektedir. Yani Türkiye, İİF eğitiminde İslam iktisadına en fazla vurgu yapan ülkedir. Peki, İslam iktisadı derslerine ağırlık vermek neden önemlidir? Malezya’daki Uluslararası İslam İktisadı ve Finansı Eğitimcileri Konseyi’nin 2016 yılında yayınladığı Malezya İslami Finans Eğitim Raporu’nda (MIFER 2016) ülkedeki İİF alanındaki lisans-yüksek lisans programlarının fıkıh ağırlıklı olmasına dikkat çekilmiştir. Bu husus eleştirilmiş ve İslam iktisadı derslerinin sayısının çoğaltılması yönünde öneri sunulmuştur. Tartışmasız fıkıh, İslami finans eğitiminde önemlidir. Muamelat fıkhı da İslami sözleşmelerin anlaşılmasında önemli bir rol üstlenir. Ancak İİF programları, sadece fıkıh dersleri ile sınırlı olmamalıdır. Bahsi geçen programlar, bunun yerine İslam ekonomisi şemsiyesi altına girmeli ve derslerin temeli ekonomik-finansal teorileri kavramalıdır. Ardından öğrencilerde İslam iktisadı ile uyumlu düşünce yapısı ve dünya görüşü oluşturulmalıdır. Zira büyük resmi görebilmek ve günümüzdeki sorunlara çözüm üretebilmek ancak İslam iktisadı bilgisi ile mümkün olacaktır.

Eğitimli-yetenekli insan havuzu gerekiyor

Özetle sürdürülebilir bir İslami finans endüstrisi ile ekosistemi, geniş eğitimli ve yetenekli insan havuzunu gerektirir. Zira entelektüel sermaye, sektörün rekabetçiliğini ve performansını sürdürmesi noktasında kilit rol oynar. Bu sebeple ülkemizdeki KTO Karatay Üniversitesi ve İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi, İİF bölümleri ile lisans düzeyinde eğitim vermektedir. Kurumlar böylelikle sözkonusu alanda ilmi olarak yeni bilgiler üretmekte, araştırmalar yapmakta ve kalifiye insan kaynağı ihtiyacını karşılamayı amaçlamaktadır. Bu vesileyle okulumuzun ilk mezunlarına da iş hayatlarında ve alandaki çalışmalarında başarılar dilemek isterim.

KTO Karatay Üniversitesi Dr. Öğr. Üyesi Kamola Bayram

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@