Altını Yatırım Aracı Olarak Güçlendiren Standartlar Geliyor

Altın ticaretini İslami hükümlere uygun hâlde yapabilmek için oluşturulan standartlar altını daha etkili ve daha tercih edilen bir yatırım aracına dönüştürecek. Geçtiğimiz Şubat ayı sonlarında İstanbul’da altın değerinde bir toplantı...

31 Ekim 2015, 11:49
Altını Yatırım Aracı Olarak Güçlendiren Standartlar Geliyor
Altın ticaretini İslami hükümlere uygun hâlde yapabilmek için oluşturulan standartlar altını daha etkili ve daha tercih edilen bir yatırım aracına dönüştürecek.

Geçtiğimiz Şubat ayı sonlarında İstanbul’da altın değerinde bir toplantı gerçekleştirildi. Dünya Altın Konseyi uzun zamandır üzerinde çalıştığı İslami şartlara uygun altın ticareti yapabilmenin standartlarını Türkiye’de tanıttı. 7 bin yıllık geçmişi olan altın madeni bir değişim ve değer aracı olarak kullanılmaya devam ediyor. Bu kadar kadim bir geçmişi olan bu ticaret aracının ise günümüz ekonomik sisteminde daha etkili kullanılmasının yolları aranıyor. Bu arayışın sonuçlarını anlatmaya Türkiye’ye gelen Dünya Altın Konseyi Direktörü Kurtuluş Taşkale Diamondopulos, “Altın piyasasının en likit, en etken olması ve müşterilerinin en aktif şekilde hareket etmesi için çalışıyoruz.” diyor. Yani bir yatırım aracına dönüşen altının İslami açıdan şüpheye yer bırakmadan ticaretinin yapılabilmesi için yeni standartlar belirlediklerinin haberini veriyor. Peki, bu standartlar neyi sağlayacak? Taşkale Diamondopulos, İslami finansmana dönük talebin çok arttığını ve altının helal bir emtia olarak kullanılmasının çok önemli olduğunu söylüyor. İşte Dünya Altın Konseyini de çalışmayı yapmaya iten sebep de altının para birimi olarak İslami bazı standartları olmasına rağmen yatırım aracı olarak kullanılması için İslami standartlarının olmaması olmuş. Altında talebin Asya’ya doğru kayıyor olması da bu çalışmanın başka bir nedeni. İslami standartlar henüz ortaya konmadığından altına yatırım olarak Orta Doğu’nun ilgisinin azlığından bahsediliyor. Güvenli bir liman olan ve riski çok düşük olan altının İslami standartlara uygun portföylerde yüzde 4 oranında kendine yer bulması ise bu ilgisizliği açıklıyor. Bu nedenle altın ticaretinin İslami hükümlere uygun hâle getirilmesi bu emtianın bir yatırım aracı olarak etkin bir şekilde kullanılacağı beklentisini oluşturuyor.

TÜRKİYE’DE MERKEZ BANKASI ALTINA DESTEK VERİYOR

Türkiye ise altının yatırım aracı olarak kullanılabilmesi için doğal bir ortam sunuyor. Çünkü Türkiye’de altının tarihi ve geleneksel bir önemi var. Bu nedenle Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkan Yardımcısı Erkan Kilimci, “Türkiye’de gelenekler fiziksel olarak altın talebini kendiliğinden oluşturuyor.” diyor. Bunun açıklamasını da geleneklerimizde altının fazlasıyla kullanıldığına ve bu nedenle de doğal bir talebin ortaya çıkmasına dayandırıyor. Benzer bir durum örneği Hindistan’da da geçerli. Yaz aylarında düğün sezonlarında altına olan talep doğal bir şekilde artıyor. Bu da altın talebinin Asya’ya doğru kayıyor olmasını destekleyen sebeplerden sadece bir tanesi. Dünyada üretilen altının yüzde 43’ü mücevher, yüzde 15'i altın para, yüzde 37'si elektronik ve yüzde 5 dişçilik alanında kullanılması da mücevhere olan ilgiyi rakamsal olarak açıklıyor. Yeniden Türkiye pazarına döndüğümüzde Türkiye’nin bugüne kadar yapmış olduğu ithalat ve ihracata bakıldığında ciddi bir miktarda altının hane halkında olduğu görülüyor. Kilimci, Merkez Bankası belirli zorunlu karşılıkları altın olarak tutmaya izin verince yurt içindeki bu altının toplanmasını sağladıklarını söylüyor ve finansal sisteme kazandırılan altınların daha sonra o güne göre getirisi daha yüksek olan başka araçlarla değiştirilebildiğini ekliyor. Bankaların altın toplamak için altın günleri düzenlemesi de bu yastık altı denilen altınların sisteme kazandırılmasında etkili bir yol oldu. Bu altınların sisteme sokulmasında epey yol kateden Kuveyt Türkün Bireysel Pazarlama Müdürü Seda Yılmaz, müşterilerinin kolayca altın alabilmesi için ATM’lere altın koyduklarını ve her şubelerine kolaylıkla altın mevduatı hesabı oluşturabildiklerini; aktif ve kesintisiz olarak bu hesaplarını kullanma imkânı sunduklarını söylüyor. Öte yandan Yılmaz da İslami şartlara uygun olarak altını fiziksel olarak tuttuklarının altını çiziyor.

ALTININ FİZİKSEL OLARAK KARŞILIĞI OLMAK ZORUNDA

Altınla ilgili en önemli konu fiziksel olarak karşılanabiliyor olması. Amenie Grubu Başkanı Dr. Daud Bakar, altın ticaretinin ana hükmünün alınan kadar karşılığının verilmek zorunda olduğunu söylüyor. Yani altının fiziksel olarak karşılığının sağlanması ya da fiziksel olarak transferinin de gerçekleşmiş olması gerektiğinin özellikle altını çizen Bakar ekliyor, “Altın ve para transferinin arasındaki temel fark fiziksel alınıp verilmesi ile alakalıdır. Altın fiziksel bir emtiadır ve online olarak döviz alıp satabilme durumumuz varken bu durum altında çetrefilli bir hâl alıyor. Çünkü fiziksel olarak nakliyesi sıkıntılıdır.” Yani Bakar’ın bu söylemine göre İslami hükümler çerçevesinde mutlak bir şekilde altının fiziksel olarak bir karşılığının olması gerekiyor. Öte yandan Bakar, altının başka metallerle karışımına da dikkat çekiyor ve bu metaların altın sayılabilmesi için de içerilerindeki altın oranlarının yüzde 50’nin altına düşmemesi gerektiğini söylüyor. Bakar’ın bütün bu değindiği noktalar işte altın için oluşturulan standartlar içerisinde yer alıyor. Altına altın bir gelecek sunmak için hazırlanan bu standartlar İslami hükümlere uygun olduğundan da altına olan yatırımın artacağı öngörüsü ağırlık kazanıyor. MB Başkan Yardımcısı Kilimci’nin söylediği gibi de altın kredi riski bulunmadığından, bir ulusun elinde tuttuğu en güvenli varlıklardan biri olarak karşımıza çıkıyor.

 
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@