Coğrafya bilimi kimine göre kader, kimine göre keder, kimine göre de yalnızca bir derstir. Aslında bu ifadelerin tamamı doğrudur. Şartlara göre bu tanımın ifade etme şekli değişkenlik gösterebilmektedir. Türkiye; coğrafi konum itibariyle üç tarafı denizler ile çevrili, dört mevsimin bir arada yaşandığı ve verimli topraklara sahip bir medeniyettir.
Toprak, özellikle şehir hayatında zamanını geçiren bireyler için her zaman ilgi çekici olmuştur. Huzur verir, bireye dinginlik sağlar. Peki, ekonomik açıdan analiz edildiğinde toprağın dolayısıyla tarımın ülkemizdeki durumu nedir?
Hollanda’nın 2019 yılsonu tarım ihracatı 94,5 milyar Euro olarak gerçekleşmiştir
Tam bu aşamada Hollanda örneğine değinmek açıklayıcı olacaktır; Hollanda 2019 yılsonu verilerine göre ABD’den sonra dünyanın en büyük tarım ürünleri ihracatçısı konumunda olan ülkedir. Hollanda’nın 2019 yılsonu tarım ihracatı 94,5 milyar Euro olarak gerçekleşmiştir. Bu ihracat ağırlıklı olarak üç ürün üzerinden gerçekleşmiştir. Bu ürünler; lale, karanfil ve güldür. Türkiye’nin 2019 yılsonu ihracat rakamı 180 milyar USD olarak gerçekleşmiştir. (Bu rakam ülkemiz adına sevindirici bir rakam olup aynı zamanda cumhuriyet tarihinin de rekorudur.)
Hollanda’nın yüz ölçümü 41.543 m2’dir. Yüz ölçümü 38.853 m2 olan Konya ilimizden sadece 3.000 m2 daha büyüktür. Hollanda açısından bakıldığında bu kadar küçük topraklar ile bu derece yüksek tarım ihracatı rakamlarına ulaşmak bizler açısından analiz edilmesi gereken bir husustur.
Katma değerli üretim ekonomik kalkınma adına elzem konular arasındadır
Türkiye Cumhuriyeti 783.562 m2 alana yayılmış ve verimli topraklara sahip bir devlettir. Her yöresi ayrı bir iklime sahip olup birçok tarım ürününün üretimine uygun bir toprak yapısı bulunmaktadır. Teknolojik gelişmeler ile beraber ülkemizde Tarım 4.0 ve Akıllı Tarım Uygulamaları da teknolojik tarım adına son yıllarda devreye alınan önemli uygulamalardır. Sık sık duyduğumuz ve karşımıza çıkan bir söylem bulunmaktadır. O da “katma değerli üretim” söylemidir. Katma değerli üretim ekonomik kalkınma adına elzem konular arasındadır. Fakat kısa vadede sonuç alınabilecek bir üretim boyutu olmayabilir. Kısa vadede uygulanabilecek en efektif çözüm; eldeki kaynakları hakkıyla işlemek ve buradan katma değerli bir fayda sağlayabilmektedir.
Ülkemiz ihracatının ithalatı karşılama oranları yıllar itibariyle artan bir grafik sergilemektedir;
Tablo: Türkiye’nin Dış Ticaret Rakamları (Milyar USD)
2013 | 2014 | 2015 | 2016 | 2017 | 2018 | 2019 | |
İhracat | 161.481 | 166.505 | 150.982 | 149.247 | 164.495 | 177.169 | 180.849 |
İthalat | 260.823 | 251.142 | 213.619 | 202.189 | 238.715 | 231.152 | 210.344 |
Dış Ticaret Hacmi | 422.304 | 417.647 | 364.601 | 351.436 | 403.210 | 408.321 | 391.193 |
Dış Ticaret Açığı | -99.342 | -84.638 | -62.637 | -52.942 | -74.221 | -53.984 | -29.496 |
İhracat/İthalat (%) | 61,9 | 66,3 | 70,7 | 73,8 | 68,9 | 76,6 | 86,0 |
İhracat/GSMH (%) | 19,6 | 20,8 | 17,5 | 17,3 | 19,3 | 22,5 | 24,0 |
İthalat/GSMH (%) | 31,7 | 31,4 | 24,8 | 23,4 | 28,0 | 29,3 | 27,9 |
2019 yılı itibariyle ihracatımızın ithalatı karşılama oranı %86’lara ulaşmıştır. Bu bizleri mutlu eden bir oran olmakla ekonomik alanda gelişmesi gereken yönlerimiz bulunmaktadır. Tarım bu alanların başındaki konulardan biridir. Sahip olduğumuz coğrafi özelliklerimizi hakkı ile değerlendirebilmek adına bir üretim kurgusu içerisinde olabilirsek milli ihracat rakamları üst seviyelerde seyredecek ve ihracatın ithalatı karşılama oranlarındaki artış hızlanacaktır.
Türkiye’nin gündemleri arasında yer alan tarım ve hayvancılık, katılım bankalarının da odağındaki konulardan birisidir; Çiftçilerin hasat dönemine uygun kredi mekanizmaları kurmaları, nakit akışlarına uygun ticari kartları müşterilerine sunmaları bunun somut örneklerindendir. Sahip olunan doğal kaynaklara uygun bir ticaret hayatı şekillendirmek, Hollanda örneğinde olduğu gibi ihracat rakamlarımıza büyük katkılar sunacak ve döviz pozisyonlarımızdaki açığı azaltarak, toplumsal zenginliklerimizin artmasına vesile olacaktır.
Ahmet Necip Demir