Katar’ın ekonomideki yeri neden önemli

Analiz 16.08.2017, 00:49
Katar’ın ekonomideki yeri neden önemli

Katarlı yatırımcıların Türkiye’deki yatırımları 18 milyar doları buluyor. Dolayısı ile Türkiye’nin Katar krizi sonrası alacağı tavır merak konusu

YAZI: MUSTAFA ÖZKAN

Körfez Bölgesi’nde sular iyiden iyiye ısındı ve Katar’a yaptırımla başlayan ayrışma derinleşiyor. Bu son krizi daha iyi analiz edebilmek için biraz daha geriye gitmek gerekiyor. Katar’ın birçok yönüyle Körfez ülkeleriyle arası açılmıştı. Özellikle sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatında dünyanın en büyük rezervine sahip ülke olmasının
yanı sıra Körfez ülkeleri arasında uluslararası politikalar konusunda her zaman diğerlerinden ayrı tavır almaktaydı. Aslında bu kriz, Mısır’da Sisi’nin darbeyle başa geçmesinden sonra başladı.

Katar’ın El-Kaide ve DEAŞ terör örgütlerini desteklediği iddiası tüm bölge ülkelerince dillendiriliyordu. Bu yönde bir kanıt olmamasına rağmen kulislerde Katar’ın Müslüman kardeşlere ve Hamas’a verdiği destek sürekli konuşuluyordu. Sisi yönetiminin ihvan hareketini ve İslami ideolojideki tüm grupları yasa dışı addetmesi ve ilgili kişileri mahkûm etmesi Katarla olan ilişkileri de germişti. Suudi Arabistan’ında Mısır’a bu yönde destek vermesi Katar ile olan ilişkileri kademe kademe kötüleştirdi. Tam bu noktada özellikle Suudi Arabistan’ın bölgedeki en büyük ekonomik güç olduğu özelliğini unutmamak gerekir. Zira hem en büyük güç olması hem de ABD yönetiminin
her dönemde bölgedeki en büyük müttefiki olması Suud yönetiminin alacağı her tavırda dış destek bulmasının altındaki en büyük etkendir.

Demokratik yönelimlerin kendine yer bulamaması ve özellikle ABD destekli yönetimlerin başa geçmesiyle de her devirde potansiyel sorunların baş gösterdiği bir bölge olarak görüldü. Tüm bu gelişmelerin ve kaos emellerinin arkasında yatan neden ise çok açık. Katar üzerinden oluşturulacak krizle hem yüksek rezerve sahip doğal gaz kaynaklarına ulaşılacak hem de dünyanın en büyük sıvılaştırılmış doğal gaz ihracatçısı Katar’ın sınırlarının kapanması ile dünya ile bağlantısının koparılması sağlanacak. Bu ülkenin OPEC’ten ayrılması ile dünyadaki petrol fiyatlarının artması bekleniyor. Bu sürecin Japonya gibi en büyük ithalatçı konumundaki ülkeler için öngörülmeye
başlayan bir sonuç olarak masada bulunuyor.

İRAN’A KARŞI CEPHE

Kaosun bir cephesi olan İran ise Katar krizi sonrası Katar’a destek açıklamasında bulundu ve gıda gemisini hemen yola çıkardı. Körfez ülkeleri ile arasındaki iyi ticari
ilişkiden dolayı cezanın sadece Katar’a kesilmesi, örnek olarak BAE ile olan ticari ilişkisinin hem daha eski hem de daha fazla olduğu düşünüldüğünde ABD’nin enerji
ile ilgili yukarıda bahsettiğimiz hedeflerini de destekler nitelikte. BAE Ulusal İstatistik Bürosu verilerine göre, Emirliklerin İran ile ticaret hacmi tüm KİK ülkelerinin İran’la ticaretinin yüzde 90’ından fazlasını oluşturuyor. Dolayısıyla rakamlar, İran’la ilişkilerde Dubai yönetiminin en az Katar kadar çıkarının olduğunu gösteriyor.

ŞU ANA KADAR NE OLDU?

Şu ana kadar, 7 ülke Katar ile aralarındaki ilişkileri durdurma kararı alındı. Qatar Hava yolları başta olmak üzere birçok hava yolu Suudi Arabistan ve BAE’ye uçuşların askıya
alındığını duyurdu. Limanlar, Katar bandrollü gemilere kapandı. Mısır’da Katar bankalarıyla para transferi durduruldu. Körfez ülkeleri hem haber ajansını hem
de Katarlı diplomatları sınır dışı kararı aldı.

Türkiye, diplomatik süreçleri sürdürürken uzlaşma çağrısını hem Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan hem de Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından sürdürdü. Çavuşoğlu, “Hepimizi üzen bir gelişme. Elbette sorunlar yaşayabilir ülkeler. Ama her şartta diyaloğun devam etmesi lazım. Bu durumun normalleşmesi için elimizden gelen her türlü desteği veririz.” dedi.

Katar’ın son yüzyıllık geçmişine baktığımızda her zaman ilerlemeyi öncelemiş bir devlet yapısı gözükmektedir. Birinci Dünya Savaş’ından bu yana Körfez Bölgesi’nin farklı bir ülkesi konumunda kalan Katar, 2000’li yıllarda Şeyh Tamim ile birlikte atılımlarını arttırdı.

Enerji kaynakları ve yatırımların dünya sathına yayılmasıyla bölgedeki zengin ama üvey kardeş durumuna düştü. Tabi sadece ekonomik kalkınma olarak farklılıklar değil insan hakları ve sosyal yaşam farklılıkları da Katar’ı öne çıkartıyor. Enerji dengelerindeki doğal gaz kaynaklarıyla göz önünde olan Katar, petrol varil fiyatlarının son 8 yıllık süreçte 100 dolardan 50 doların altına kadar hızla düşmesiyle avantajlı tarafta kalmış oldu. Son bir aydır yaşanan krizin ise aslında ABD ile olan savunma sanayi anlaşmasıyla kısmen geçtiğini söylemek mümkünken gelecek dönemde muhtemel krizlerin bir başlangıcı olarak görmekte muhtemel. Özellikle de Suudi Krallığı’nda yeni veliahtın kendi döneminde de Katar karşıtlığını ya da başka bir deyişle ABD yanlısı tarafta durmayı devam ettireceğini düşündüğümüzde bu sonuç kaçınılmaz.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@