Katılım Bankacılığı Mevzuatındaki Güncel Gelişmeler

Analiz 02.04.2019, 01:13
Katılım Bankacılığı Mevzuatındaki Güncel Gelişmeler

Bilindiği üzere son dönemlerde dünya genelinde ciddi gelişmelerin kaydedildiği faizsiz finans sisteminde, ülkemizde de önemli bir ivme kazanılmıştır. Bakıldığında; 2013 yılında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) bünyesinde düzenlenen Faizsiz Finans ve Katılım Bankacılığı Çalıştayı’na ilişkin yayımlanan rapor ile strateji ve eylem planlarına katkı sağlayacak öneriler ortaya konulmuştur. Aralık 2014’te yayımlanan 10. Kalkınma Planı kapsamında İstanbul Uluslararası Finans Merkezi Programı Eylem Planı’nda katılım bankacılığı ve faizsiz finans sisteminin geliştirilmesi 7.bileşen olarak yer almıştır. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu bünyesinde katılım bankacılığı ile ilgili faaliyetlerin hızlı, etkin ve koordineli şekilde yürütülmesi için 22.01.2015 tarihinde uygulama daire başkanlığı kurulmuştur. TKBB’ce yayımlanan 10 yıllık (2015-2025) Türkiye Katılım Bankacılığı Strateji Belgesi’nde ülkemizde katılım bankacılığının sağlıklı ve sürdürülebilir şekilde gelişimi için belirlenen her bir strateji ve aksiyon doğrultusunda temel eylemler saptanmış ve bir yol haritası çizilmiştir. 27.10.2018 tarihli ve 30578 (mükerrer) sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan ve 10. Kalkınma Planı’ndaki makroekonomik politikalar ile bunların hayata geçirilmesine yönelik uygulamaların belirlendiği 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda ülkemiz katılım bankacılığının, küresel finans pazarından daha fazla pay alması amacıyla alınacak aksiyonlar ve hedef süreler düzenlenmiştir.

Sayılan gelişmeler ışığında 25 Ocak 2019 tarihli ve 30666 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan “Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik” ile katılım bankalarını ilgilendiren önemli değişiklikler yapılmıştır:

Fon Kullandırma Yöntemleri

Bilindiği üzere 5411 sayılı Bankacılık Kanunu’nun krediler başlıklı 48/II. maddesinde Katılım Bankalarına özgü yöntemlerle yapılan finansmanlara yer verilmiştir. Bahse konu katılım bankacılığı finansman yöntemlerine ilişkin usul ve esaslar;  2006 yılında yürürlüğe girmiş Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik ile düzenlenmiş olmakla birlikte bu zamana kadar herhangi bir değişiklik geçirmemişti.

Yeni düzenlemeyle birlikte Katılım Bankalarının fon kullandırma yöntemleri; uluslararası standartlar, muhtelif ülke uygulamaları ve muteber akademik kaynaklardan faydalanılarak yeniden belirlenmiştir. Bu doğrultuda katılım bankalarının murabaha ağırlıklı plasman yapısına alternatif ürünler odağında sistemin özüne uygun yöntemler geliştirilmiştir. Bir kısım fon kullandırma yöntemleri açısından mevzuatsal sayılabilecek sakıncalar ortadan kalkmış, bazı yöntemler için yasal altyapı oluşmuş ve uygulaması olmayan yöntemler özelinde de sistemin gelişimi adına önemli bir adım atılmıştır. Böylelikle 01.01.2020 tarihinden itibaren yürürlüğe girecek söz konusu düzenleme ile katılım bankacılığı düzenlemeleri uluslararası uygulama ve standartlarla uyumlu hale getirilmiş denilebilecektir.

Finansal sektörün günden güne sürekli değişen ve bir o kadar karmaşık hâle gelen dinamik yapısına bağlı olarak sayılan yöntemlere ilave diğer yöntemlerin BDDK tarafından belirlenebileceği hükmedilmiştir. Bunun yanında sayılan yöntemler ve bu yöntemlere ilişkin belirlenecek standartlara dayalı hukuki ilişkilerin yalnızca müşterilere finansman sağlama amacıyla kurulabileceği hüküm altına alınmıştır.
Sayılan yöntemlere dayalı kullandırımlar için BDDK’nın uygun görüşü alınmak suretiyle TKBB tarafından tip sözleşmeler hazırlanacağı düzenlenmiştir. Bununla birlikte her bir fon kullandırma yöntemine ilişkin standartların
da BDDK’nın onayı üzerine TKBB tarafından belirleneceği hüküm altına alınmıştır.

Kalkınma ve Yatırım Bankalarının için Yasal Altyapı
Bankacılık sisteminde; Aralık 2018 itibarıyla 34’ü mevduat, 13’ü kalkınma ve yatırım, beşi ise katılım bankası olmak üzere toplam 52 adet banka faaliyet göstermektedir. 2019 Yılı Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı’nda katılım bankacılığının küresel finans pazarından daha fazla pay almasını temin etmek üzere kalkınma ve yatırım bankalarının, katılım bankacılığı yöntemlerini kullanmalarına yönelik yasal altyapının oluşturulması planlanmıştır. Yönetmelik ile birlikte kalkınma ve yatırım bankaları, münhasıran faizsiz yöntemlerle sağlamış oldukları kaynaklarla sınırlı olmak üzere,
1 Ocak 2020 tarihinden itibaren sayılan katılım bankacılığı yöntemlerine dayalı olarak finansman sağlayabilecektir.

Nakit Finansman Sağlama Hususu
Katılım Bankacılığı, reel olanı finanse etme prensibine dayalı bir sistemdir. Ülkemizde katılım bankaları ve konvansiyonel bankalar, aynı piyasada yer almakla birlikte faaliyetlerinde birbirinden farklı prensip ve uygulamaları esas almaktadırlar. Bu prensip ve esasların belirlenmesi, katılım bankacılığının özellikleri bakımından kritik ehemmiyete haizdir. Zira bu konu, eksik bilgilerden kaynaklı olarak katılım bankacılığına yönelik oluşan olumsuz algıların ortadan kaldırılması ve sisteme duyulan güvenin artırılması açısından önem taşımaktadır. Yönetmelik’te, gelir elde etme amaçlı olarak katılım bankalarınca nakit finansman yapılamayacağı belirtilerek bu modelin kaidelerinden biri olan ve konvansiyonel bankacılık arasındaki farkı ortaya koyan temel bir husus hüküm altına alınmıştır.

Ödemeler ve Belge Kaydı Düzenlemeleri
Satım yöntemlerine dayalı işlemlerde, satıcı tarafından müşteri adına düzenlenen belgeler sebebiyle, ödemelerin finansman sağlayan katılım bankası vasıtasıyla yapılması ve bankanın kayıtlarında gösterilmesi gerektiği düzenlenmiştir. İlaveten bu yöntemle kullandırılacak fonlarla ilgili alım satıma ilişkin belgenin bir suretinin, katılım bankasınca muhafazasının zorunlu olduğu hükmü mevcut hâliyle korunmuştur.
Yönetmeliğin daha iyi anlaşılabilmesi için Katılım Bankalarının Fon Kullandırma Yöntemleri maddesi paralelinde Tanımlar maddesine de ekleme yapılmıştır. Böylelikle katılım bankacılığı yöntemlerine dayalı finansmana konu mal, hak
ve hizmeti satan, sağlayan, üreten, kiralayan ve/veya dağıtan gerçek ya da tüzel kişi “satıcı” olarak tanımlanmıştır.

Finansman Ortaklıklarına İlişkin Usul ve Esaslar
Ortaklık yöntemlerinden mülkiyet ortaklığı dışındaki yöntemlere dayalı finansman işlemlerinde, banka ile müşteri arasında finansman ortaklığı kurulabilir. Finansman
ortaklığı; ortaklık sermayesinin oluşturulması, faaliyet alanının belirlenmesi ve sermayenin kullanımı sonucunda elde edilen gelirlerin veya maruz kalınan kayıpların paylaşımı aşamasında devreye giren bir ortaklık türüdür. Bu kapsama uygun düştüğü ölçüde, ortaklıkları düzenleyen ilgili mevzuat hükümlerine tabidir. Katılım bankalarının müşterileriyle kuracakları finansman ortaklıklarında kaide; finansman sağlama ve ortaya çıkacak kâr ve zararı paylaşma amacına hizmet etmektedir. Finansmana konu faaliyetlerin bizzat kurulan ortaklık tarafından icra
edilmesi değildir. Yönetmelik’e göre finansman ortaklığı, “Meri Türk Ticaret Kanunu’nda düzenlenen sermaye şirketi” veya “taraflar arasında imzalanan süreli ortaklık sözleşmesi” olmak üzere iki şekilde kurulabilir. Bu türden ortaklıkların katılım bankacılığı meslek ilke ve standartlarına uygun şekilde kurulabilmesi ve sonlandırılabilmesi için akdedilecek sözleşmelerde, Yönetmelik’te sayılan, bulunması gereken unsurlar; “sermayesine iştirak edilen ortaklığın yönetimi başta olmak üzere tarafların hak ve yükümlülükleri” ve “tarafların kâr ve zarara katılma oranları”dır.
Finansman ortaklığı paylarının en fazla yedi yıl içinde elden çıkarılması şarttır. Bankaca ihtiyaç duyulması ve konuya ilişkin teşvik edici belgelerle başvurulması hâlinde yedi yıllık sürenin BDDK tarafından uzatılabileceği hüküm altına alınmıştır.

Kredi Sınırlamalarına Tabi Olmayan İşlemler
5411 Sayılı Bankacılık Kanunu’nun 55.  maddesinde, kredi sınırlamalarına tabi olmayan
işlemler sayılmış ve BDDK’ya, bu istisnanın kapsamını genişletme yetkisi verilmiştir. BDDK, kredi sınırlamalarına tabi olmayan işlemleri Bankaların Kredi İşlemlerine İlişkin Yönetmelik’in 16. maddesinde düzenlemiştir. Yönetmelik değişikliği ile birlikte bankanın dâhil olduğu risk grubuna kullandırılacak “finansman ortaklıkları”
kapsamındaki krediler, sınırlamaya tabi olmayan işlemler arasında sayılmıştır. Söz konusu hüküm, Yönetmelik’in yayım tarihi olan 25 Ocak 2019
tarihinde yürürlüğe girmiştir.

Türkiye Finans Katılım Bankası AŞ Etik ve Mevzuat Takip Yöneticisi
Vahdet Deniz Akçaoğlu

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@