Türkiye: Mevzuat Manzarası Ve Şeri Yönetim

Katılım bankaları Şeri kurula ek olarak iç ve dış denetim mekanizmalarına da sahiplerdir.

Bölgesel Ekonomi 06.01.2020, 15:00 11.02.2021, 17:53
Türkiye: Mevzuat Manzarası Ve Şeri Yönetim

Türkiye literatüründe katılım bankacılığı olarak geçen İslami bankacılık, tek bir Bankacılık Kanunu ve ilgili düzenlemeler altında Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) çatısı altında faaliyet göstermektedir. Ülkedeki katılım bankacılığı sektörünün en önemli dönüm noktalarından biri, 22 Şubat 2018 tarihinde BDDK kararıyla Merkezî Danışma Kurulu’nun (Şeri Kurul) kurulması olmuştur. Merkezî Danışma Kurulu, Türkiye Katılım Bankaları Birliği (TKBB) çatısı altında faaliyet gösteren bağımsız bir kuruldur ve aldığı kararlar katılım bankaları için bağlayıcı niteliktedir. Kurulun temel görevi, Türkiye’de faaliyet gösteren katılım bankaları ve diğer İslami finans sektör paydaşlarının uymaları gereken standartları ve prensipleri belirlemektir. Türkiye’de her katılım bankası kendi danışma komitesine sahiptir. Finans ürünlerinin temel prensipleri Merkezî Danışma Kurulu’ndan gelecek; danışma komiteleri ise kurumsal düzeyde Şeri meselelerin yönetiminden ve Merkezî Danışma Kurulu standartlarının işlemlere uygulanmasından sorumlu olacaktır. Komitelerin aldıkları kararları belirli aralıklarla Merkezî Danışma Kurulu’na sunmaları da gerekmektedir.

Katılım bankaları Şeri kurula ek olarak iç ve dış denetim mekanizmalarına da sahiplerdir. İç denetim departmanı, işlemlerin ayrıntılarıyla ilgili olarak danışma kuruluyla birlikte hareket eder. Denetçiler, kapsamlı ve standart bir sertifika programından geçtikten sonra TKBB’nin onayını alırlar. Kamu Gözetimi, Muhasebe ve Denetim Standartları Kurumu (KGK), denetimlerin sistematik ve entegre bir şekilde gerçekleşmesi için denetim standartları üzerine düzenlemeler yayınlamıştır. KGK ayrıca sisteme eklenecek dış denetim şirketleri üzerine de çalışmalar yürütmektedir. 2020 Bankacılık ve Finans Değerlendirmesi: Türkiye’de 52 banka içerisinde üçü devlete ait olmak üzere altı banka tam yetkili katılım bankası olarak faaliyet göstermektedir: Albaraka Türk, Emlak Katılım, Kuveyt Türk, Türkiye Finans, Vakıf Katılım ve Ziraat Katılım. Eylül 2020 itibarıyla, katılım bankacılığı sektörünün toplam varlıkları 55 milyar ABD dolarına ulaşmış ve sektör 2019 yılının sonuna kıyasla %57 oranında bir performans artışı göstererek pazar payını %7,1’e yükseltmiştir. Banka yönetimlerinin ülkedeki katılım bankalarının varlık kalitesini iyileştirme konusundaki atılımlarıyla, sektör 2019 yılının sonunda %5 olan donuk alacak oranını Ekim 2020 itibarıyla %3,6’ya indirmiştir.

Ülkedeki altı katılım bankası, Ekim 2020 ile birlikte 2019 yılının sonuna göre %5 artış göstererek 16.859 personel ile faaliyet gösteren toplam 1.243 yurt içi ve yurt dışı şubeye ulaşmıştır. 25 Ocak 2019 tarihli Resmî Gazete’de yayınlanan BDDK değişikliğine göre, kalkınma ve yatırım bankalarının 2019 yılından itibaren faizsiz yöntemlerle sağlayacakları kaynaklarla sınırlı olmak şartıyla faizsiz finans ürünleriyle finansman sağlamalarına izin verilmiştir. Katılım bankacılığı sektörünün öncü kuruluşlarından olan Türk Eximbank, kalkınma ve yatırım bankası olarak katılım finans yöntemleriyle fon sağlamak için BDDK’dan resmî yetki almıştır. Türk Eximbank, Ağustos 2020’de katılım finans esasları ile kullandırılacak yatırım kredileri ve Hazine ve Maliye Bakanlığı’nın garantisi altında İKB ile yapılan Murabaha sözleşmesi kapsamında dört ila 10 yıl arasında Türk ihracatçılarının yatırım fonu ihtiyaçları için doğrudan bankaya 100 milyon ABD doları tutarında kaynak sağlanacağını belirtti.

Sukuk

IFSB 2020 İstikrar Raporu’na göre, Türkiye üstün Sukuk performansıyla küresel bankacılık varlıklarında %2,6 pazar payına sahipken küresel Sukuk ihraçlarında %8,7’lik bir pay almayı başarmış ve küresel Sukuk piyasası sektöründe ilk beş hükûmet arasına girmiştir. Hem devlet hem özel sukuk ihraç performansları, yatırımcıların yüksek talepleri ve hükûmetin Sukuk piyasasını geliştirme isteğine baktığımızda Türkiye’nin küresel Sukuk piyasasındaki en önemli aktörlerden biri olacağına şüphe yok. Ayrıca katılım bankalarını uluslararası piyasalarda daha da görünür kılacak olan yeşil Sukuk ihraçları da bir başka gündem konusu. Türkiye Hazine Bakanlığı’nın birikimli Sukuk ihracı performansı da 2012’deki 1,2 milyar TL’lik (156,4 milyon ABD doları) performans ile kıyaslandığında 2020’de enflasyon endeksli kira sertifikaları da dâhil 75 milyar TL’ye (9,78 milyar ABD doları) ulaşmasıyla dikkatleri çekiyor. İç pazarda kira sertifikası ihracı 2020 yılında düzenli olarak devam etti ve Hazine Bakanlığı, Ocak-Ekim arasındaki dönemde Türk lirası cinsinden 36,6 milyar TL (4,77 milyar ABD doları) topladı. Hazine Bakanlığı, ilk olarak Ekim 2017’de yatırımcı tabanını genişletmek ve kredi temini araçlarını çeşitlendirmek için çıkardığı altın cinsinden kira sertifikalarını 2020 yılında da çıkarmaya devam etti.

2020 yılındaki toplam ihraç tutarı 51.1 mt altın cinsinden kira sertifikasına ulaştı. Bu süre içerisinde katılım bankaları da yavaş yavaş Sukuk portföylerini geliştirmişlerdir. Bankaların Ekim 2020 itibarıyla toplam Sukuk ihraç hacminin kur dökümü şu şekildedir: 117,7 milyar TL (15,34 milyar ABD doları), 3,5 milyar ABD doları ve 1,9 milyar Malezya Ringgiti (464,04 milyon ABD doları).

Katılım sigortası (Tekâfül)

Türkiye’de 12 Tekâfül şirketi bulunmakta, bunların dördü tam yetkili olarak çalışırken sekizi pencere yöntemiyle faaliyet göstermektedir. 2017 yılında katılım sigortası düzenleyici çerçevelerinin uygulanmaya başlamasıyla katılım sigortası alanı büyük bir yükselme göstermiştir. Çerçeve, Sigortacılık Genel Müdürlüğü tarafından Eylül 2017’de Resmî Gazete’de yayınlanan yönetmeliğin ardından Türkiye’de ayrı bir iş sınıfı olarak başlatılmıştır. Tekâfül sektörünün ülkedeki pazar payı 3 milyon TL’ye (732,7 milyon ABD doları) ulaşmış ve 2017’de %2,8 olan pazar payı Eylül 2020 itibarıyla %5’e çıkmıştır.

2021 için Öngörüler

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi (CBFO), 2021–23 için belirlenen Yeni Ekonomi Programı ve 2021 Cumhurbaşkanlığı Yıllık Programı doğrultusunda, katılım finansı için yalnızca katılım bankalarını değil, Türkiye’deki diğer katılım finans sektörlerini de kapsayacak bir strateji geliştirme belgesi taslağı ve yol haritası üzerinde çalışmaya başlamıştır. Bu strateji belgesinin gündem konularını Makâsıdü’ş-Şerîa, değer önerisi, risk paylaşımı ve insan merkezli finans gibi temel kavramlar oluşturacaktır. Strateji belgesinin hedeflerinden bir diğeri de katılım finansı iki önemli sütunundan biri olarak konumlandıran İstanbul Finans Merkezi projesiyle uyumlu şekilde katılım finans, sorumluluk sahibi finans, etki yatırımı, sürdürülebilir finans ve çevresel, sosyal ve yönetişimsel (ESG) finans arasındaki bağları güçlendirmektir. Bunların yanı sıra CBFO’nun, katılım finans üzerine yeni bir dergi de dâhil olmak üzere akademik iş birlikleri başlatma planları da bulunmaktadır.

Sonuç

COVID-19 nedeniyle ekonomik ve ticari faaliyetlerin aksadığı geçtiğimiz döneme rağmen katılım bankaları 2020 yılında iyi bir performans göstermiştir. Sektör, hükûmet ve düzenleyicilerin büyük desteği ve gerekli önlemlerin alınmasıyla içinde bulunduğu zor koşullara rahatça adapte olabilecektir. İstanbul’u uluslararası finans merkezi yapma vizyonuyla birlikte, Türkiye’deki katılım finans sektörü hem yerli hem de yabancı piyasaları çekecek somut adımlar atacaktır. Gözlerinizi Türkiye’den ayırmayın, ülke etrafına ışık saçıyor.

Fatma Çınar, Türkiye Katılım Bankaları Birliği’nin Uluslararası İlişkiler Müdürü’dür. İletişim için: [email protected]

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@