Bankacılıkta Yeni Bir Dönem Başlıyor

Artık müşteriler birçok işlemi şubeye gitmeden yapabiliyor. Hâlâ eksiklikler olmakla birlikte süreçlerin çoğu dijitalleşmiş durumda.

Dergi 08.03.2021, 16:28 12.04.2021, 12:02
Bankacılıkta Yeni Bir Dönem Başlıyor

Artık müşteriler birçok işlemi şubeye gitmeden yapabiliyor. Hâlâ eksiklikler olmakla birlikte süreçlerin çoğu dijitalleşmiş durumda.

COVID-19 süreci, dijital bankacılığa hız kazandırdı. Sözkonusu sebepten ötürü, devletimiz dijitalleşmeyi tabana yaymak için birçok değişiklik yaptı. Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 21 Eylül 2020’de yayımlanan ve 1 Ocak 2021’de yürürlüğe girmesi öngörülen tebliğ taslağı da bunlardan birisiydi. Bu değişiklik ile müşterinin banka şubesine gelme ihtiyacının, Mali Suçları Araştırma Kurulu (MASAK) mevzuatı gereklilikleri dışında ortadan kalkması hedeflendi.

Dı̇jı̇tal bankacılık, büyümeye devam edı̇yor

Türkiye’de son üç ayda dijital bankacılık müşteri sayısı 13 milyon arttı. Eylül 2020 Türkiye Bankalar Birliği istatistiklerine bakıldığında, son üç ayda en az bir kez dijital kanallara giriş yapan müşterisi sayısı 63 milyon oldu. Bu rakam bir yıl önce 50 milyondu. Yani dijital bankacılık müşterisi bir önceki yılın aynı dönemine göre yüzde 26 arttı. Şüphesiz pandemi sürecinin bunda büyük etkisi oldu.

Uzaktan kı̇mlı̇k tespı̇tı̇ büyük avantajlar sağlayacak

Artık müşteriler birçok işlemi şubeye gitmeden yapabiliyor. Hâlâ eksiklikler olmakla birlikte mevcut süreçlerin çoğu teknolojiye ayak uydurdu. Hâl böyleyken müşteriler yalnızca, dijital işlemlerle halledemedikleri ya da ıslak imzaya gerek duyulan süreçler için şubelere gidiyor. Birinci madde, bankalar için bir rekabet unsuruydu. Teknolojik altyapı ile süreçlerini dönüştüren bankalar avantaj elde ediyordu. İkinci madde içinse tüm bankalarda eşitlik sözkonusuydu. Ancak yeni tebliğ ile şube ağı sınırlı olan küçük bankalar daha fazla avantaj elde edebilir. Bu durum şube sayısı az olan katılım bankalarının pazar payını büyütmesi için bir fırsat oluşturabilir.

Uzaktan kı̇mlı̇k tespı̇tı̇, daha fazla teknolojı̇ yatırımı gerektı̇rı̇yor

Uzaktan kimlik doğrulama, tüm bankacılık sürecini temelden değiştirecek bir uygulama. Tebliğ neticesinde çağrı merkezleri ve mobil bankacılık kanallarına büyük görevler düşüyor. Ancak bu, buzdağının görünen yüzü. Devamında ise birçok teknolojik altyapı gerekliliği ortaya çıkıyor. Şimdi sözkonusu süreç ve gereklilikleri tek tek ele alalım:

Risk Skoru

Müşterinin başvuru formunu doldurulması ve açık rıza metnini kabul etmesi talep edilir. Ardından başvuru sahteciliği ve müşteri verilerinin resmî kayıtlarla uyuşup uyuşmadığı kontrol edilir. Elde edilen veriler analitik bir modelden geçirilerek risk skoru oluşturulur. Süreç, oluşan skora göre farklılaşabilir.

Görüntülü görüşme ve canlılık testı̇

Sesli çağrı sistemi üzerine bina edilmiş olan çağrı merkezlerinin görüntülü görüşmeye dönüşebilmesi için yatırım yapılması gerekiyor. Tüm görüşmenin ve sürecin aynı oturum kayıt numarası (session id) ile kaydedilmesi şart. Diğer taraftan iletişim kurulan kişinin canlı mı yoksa yapay zekâ ile oluşturulmuş sahte bir kişi mi olduğu ve kişinin kendi rızası ile mi görüştüğünü de belirlemek gerekiyor.

Optı̇k karakter tanıma (OCR)

Kesintisiz görüşme ve iletişim kalitesinin kayıt altına alınması için mobil uygulama veya internet bankacılığı kısmında geliştirmeler yapılmalı. Bunlardan bir tanesi, kimlik belgesi üzerindeki MRZ bilgisinin okunması. Bunun için de OCR teknolojisinin kullanılması gerekiyor.

Yakın alan ı̇letı̇şı̇mı̇ (NFC)

Tebliğ taslağında yer alan NFC zorunluluğuna göre kimlik doğrulama işlemini sadece mobil bankacılık uygulaması ve NFC özelliği olan cihazlardan yapılabilecek. Böylece kimlik kartı çipinden okunan fotoğraf ile bilgiler, kameradaki müşteri görüntüsü ve sistemdeki bilgilerle karşılaştırılmış olacaktır.

Uzaktan kı̇mlı̇k tespı̇tı̇nı̇n rı̇sklerı̇ de yok değı̇l

Banka ve müşterilere büyük kolaylık sağlayacak bu uygulamanın maalesef riskleri de bulunuyor. Kameradan görülen kişinin, mezkûr müşteri olduğunu doğrulamak tabii ki şubedeki kadar kolay olmayacaktır. Ayrıca illegal teşebbüslere karşı bütün müşterilere şüpheyle ve sanki hükümlüymüş gibi yapay davranmak da ilk günlerde garipsenecektir. Bu yöntem, sahte kimlikle hesap açma girişimlerini arttırabilir. Hatta miras kavgası gibi kardeşler arasında birbirleri adına hesap açma teşebbüsleri gibi aile içi sahtecilikler de görülebilir. Tabii ki sahteciliğin önlenmesi için yine teknolojiden faydalanmak gerekecektir. Peki, müşteriler birçok işlemi dijital kanallardan yapınca şubelere ne olacak? Şüphesiz bu durum şube ve personel sayılarında azalmaya yol açabilir. Lakin personel, operasyonel işler yerine daha nitelikli işlere sevk edilecek bankaların verimlilik artışına katkı sağlayacaktır.

Albaraka Türk Dijital Kanallar ve Ödeme Sistemleri Geliştirme Müdürü

Mustafa Saraç

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@