Erdoğan: “İslam İktisadı Krizden Çıkışın Anahtarıdır”

TKBB’nin düzenleyen kurumlar arasında yer aldığı 12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı (IIEFC) 14 Haziran tarihinde düzenlendi.

Dergi 01.07.2020, 00:48
Erdoğan: “İslam İktisadı Krizden Çıkışın Anahtarıdır”

TKBB’nin düzenleyen kurumlar arasında yer aldığı 12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı (IIEFC) 14 Haziran tarihinde düzenlendi.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi Uluslararası İslam Ekonomi ve Finansı Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin ulusal ile uluslararası kuruluşlarla birlikte gerçekleştirdiği ve TKBB’nin de düzenleyen kurumlar arasında yer aldığı “12. Uluslararası İslam Ekonomisi ve Finansı Konferansı” (IIEFC) 14 Haziran’da düzenlendi. Konferansta; Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu Başkanı Mehmet Ali Akben, Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası Başkanı Murat Uysal, Türkiye Katılım Bankaları Birliği Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özdemir, Sermaye Piyasası Kurulu Başkan Vekili Doç. Dr. Talat Ulussever ve MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan katılım finansı hakkında önemli açıklamalarda bulundu.

“İslam iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır”

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, üretim ve refaha katkı sunması beklenen finansal sistemin, mevcut hâli ile ekonomik faaliyetlerin tamamını domine ettiğini belirterek şunları şöyledi: “Aşırı finanslaşma, sadece rant kaygısıyla hareket eden obez bir ekonomik model ortaya çıkarmıştır. Tüm dünyadaki gelir dağılımı gittikçe bozulmuş, ülkeler arasındaki makas daha da açılmıştır. Finans sektöründe başlayan her kriz, reel sektöre sirayet ederek yeni işsizler oluşturmaktadır. “ Bu yapının ancak insanı merkeze alan ve haksız kazanca müsaade etmeyen bir İslami ekonomi modeli ile düzeltilebileceğini vurgulayan Erdoğan, “İnsani, ahlaki ve çevreci karakteri ayrıca faizi ve sömürüyü reddeden yapısıyla İslam iktisadı krizden çıkışın anahtarıdır.” dedi.

“Katılım finans sisteminin avantajları net olarak görülmüştür”

Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, katılım finans sistemiyle ilgili şunları kaydetti: “Üretim ve refaha katkı yapması gereken mevcut sistem, ekonomik istikrarı tehdit edebileceğini göstermiştir. Bu noktada katılım finans kuruluşlarının önemi bir kez daha ortaya çıkmıştır. Yaşanan küresel finansal krizin ardından katılım finans sisteminin avantajları net olarak görülmüş, böylece sektörün gelişimi tüm dünyada ivme kazanmıştır.”

“Katılım finans kuruluşlarının büyüme rakamları bizleri ümitlendiriyor”

BDDK Başkanı Mehmet Ali Akben ise katılım bankacılığında yaşanan gelişmeler hakkında bilgi verdi. Katılım finans sisteminin, finansal sorunların çözümüne katkı sağlayacak bir potansiyele sahip olduğuna işaret eden Akben, sözkonusu sektörün, 2005’te 10 milyar TL olan aktif büyüklüğünün, geçtiğimiz on beş yıl içerisinde istikrarlı bir büyüme gerçekleştirerek Mayıs 2020’de 360 milyar TL’ye, finansal sektördeki payının ise yüzde 2,4’ten, yüzde 6,5’e yükseldiğini söyledi.

TCMB, katılım finans sektörünün gelişimine katkı sağlıyor”

TCMB Başkanı Murat Uysal, TCMB’nin, katılım finans sektörünün gelişimine katkı sağladığını belirterek, bu alanda yapılan düzenleme ve uygulamalara değindi. Son dönemde Merkez Bankası bünyesindeki döviz ve efektif piyasalarında aktif bir rol almaya başlayan katılım finans kurumlarının, TCMB ile gerçekleştirdikleri swap işlemlerinin artırmaya başladığını bildiren Uysal, katılım finans sisteminin, risk paylaşımını öne çıkaran yapısının katılımcı büyümeyi desteklediğini söyledi.

“Katılım bankaları 35 yılı aşkın süredir faaliyet gösteriyor”

TKBB Yönetim Kurulu Başkanı Metin Özdemir ise Birliğin, sektördeki 6 katılım bankasını temsil ettiğini anımsattı. Osmanlı Devleti’ndeki para vakıflarında uygulanan birtakım yöntemlerin katılım bankacılığında uygulandığı bilgisini veren Özdemir, “Müşaraka (kar-zarar ortaklıkları) o dönemde de çok fazla uygulanmadı. Günümüzde de ne yazık ki katılım bankacılığında örnekleri olsa da çok yaygın kullanılamıyor. Ortaklıkların uygulanması ile sevk ve idare edilmesinde birtakım sorunlar var. Dolayısıyla bu alandaki örnekler kısıtlı.” dedi. Özdemir, en zayıf kaldıkları noktalardan birinin tanıtım olduğuna dikkati çekerek, “35 yılı aşkın süredir katılım bankaları Türkiye’de faaliyet gösteriyor ama hâlâ katılım bankacılığını tam anlamıyla toplumumuza anlatabilmiş değiliz. Bu sebeple, görsel ve yazılı medyayı kullanarak faizsiz finans sistemini ve katılım bankacılığını insanlara anlatıyoruz.” ifadelerini kullandı.

“Topluma fayda sağlayan bir finansal sisteme ihtiyaç duyulacak”

SPK Başkan Vekili Doç. Dr. Talat Ulussever, yaptığı konuşmada küresel bazda yaşanan finansal krizlerin etkilerine değindi: “Önümüzdeki süreçte reel ekonomideki aracılık faaliyetlerinde daha fazla rol üstlenen ve topluma fayda sağlayan bir finansal sisteme ihtiyaç duyulacak. Bu yapıdaki bir sistem, sürdürülebilir ekonomik kalkınma için ön koşuldur. Sözkonusu şekilde tasarlanmış böylesi bir sistemde, sermaye piyasalarının daha görünür olması, böylece finansal piyasalar ile reel ekonomi arasındaki bağların kuvvetlendirmesi gerekmektedir.”

“İslam iktisadı insanı merkeze alan bir anlayışın ürünüdür”

Konferansta değerlendirmede bulunan bir diğer isim ise MÜSİAD Genel Başkanı Abdurrahman Kaan’dı. Kaan, şunları söyledi: “İslam iktisadı, kazanma ve rant hırsına dayalı sömürgeci bir anlayışın değil, üretim ile adil bölüşüm esasına dayalı, yani insanı merkeze alan bir anlayışın tabandan beslenen ekonomik modelidir.”

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@