Katılım Bankacılığında Fon Toplama Yöntemleri

Dergi 16.03.2020, 00:27
Katılım Bankacılığında Fon Toplama Yöntemleri

Katılım bankalarının finansman işlemlerinde büyüyebilmesi için fonların büyütülebilmesi ve devamlılığının sağlanabilmesi temel unsurlardır. Bu alanda yapılan akademik araştırmalar iki önemli konu üzerinde yoğunlaşmaktadır. Bahsi geçen konulardan ilki; katılım bankalarının fon toplama faaliyetlerindeki artışın, büyüme ve kârlılık konularına doğrudan olumlu katkıda bulunduğu, böylece ekonomiye ivme kazandırırken tasarruf sahiplerine de tasarruflarının büyümesinde destek olduğu yönündedir. Söz konusu minvalde, konvansiyonel sistemin yanı sıra katılım bankacılığının da büyümesi ve toplanan fonlar içerisindeki payının arttırılabilmesi kritik bir önem taşımaktadır. Diğer konu ise konvansiyonel fon toplama yöntemlerinden ayrışmanın ve kâr-zarar prensibi çerçevesince yatırımlara yön verme kararlarının, tasarruf sahiplerinin fonlarının en iyi şekilde değerlendirilebilmesi amacıyla verilmesi, özellikle ekonomik krizlerde daha koruyucu ve riskten arındırılmış bir ekosisteme dönüşmeyi kolaylaştırmaktadır.

Katılma hesaplarını konvansiyonel tasarruf hesaplarından ayıran özellik, sabit bir getiri taahhüdünün olmamasıdır.

Cari Hesap, Wadiah Esasına Dayanıyor

Toplanan fonların katılım bankacılığı ekosistemi içerisinde yer almasını sağlayan iki temel sözleşme tipi, cari hesaplar ve katılma (tasarruf) hesaplarıdır. Cari hesap, wadiah (güvenli saklama) esasına dayanmakta ve tasarruf sahiplerinden toplanan fonların emanet hükmünde herhangi bir getiri veya zarar ihtimali doğurmaksızın, bankanın kullanımına mudi tarafından izin verilerek saklanması anlamına gelmektedir. Cari hesap, katılım bankacılığı açısından kısmen borç ve emanet yükümlülüğü doğuran bir hesap türüdür. Türkiye’de düzenlenmiş olan mevzuat gereği, katılım bankalarının bu hesaplara herhangi bir getiri sağlaması mümkün olmamaktadır. Katılma hesabı ise tasarruf sahiplerinden toplanan fonların, fon toplayan yatırım kuruluşları tarafından kullandırılmasından doğacak kâr ve zarara katılma sonucu ile hesap sahibine önceden belirlenmiş herhangi bir getiri veya anaparanın tamamen geri ödenmesine ilişkin bir taahhüt içermeyen hesap tipi olarak karşımıza çıkmaktadır. Katılma hesaplarını konvansiyonel tasarruf hesaplarından ayıran en önemli özellik, sabit bir getiri taahhüdünün olmamasıdır. Tasarruf sahibi ile yapılacak akit, vade sonunda kâr ve zararın paylaşım esaslarına odaklanmayı kapsayacak şekilde düzenlenmektedir.Söz konusu hesap türü, Türkiye’de katılım bankacılığının gelişmesinde ve büyümesinde sektörün en önemli dinamiklerinden biri olarak toplanan fonların önemli bir parçasını oluşturmaktadır.

Farklı Fon Toplama Yöntemleri de Kullanılabiliyor

Katılım bankacılığının konvansiyonel bankalar ile olan rekabeti göz önüne alındığında, farklı fon toplama yöntemlerinin de kullanılabildiğini görmekteyiz. Mudilere ait kullanıcı deneyiminin çok önemli olmasının yanı sıra en önemli dinamiklerden birinin de fon sahiplerine sunulan getiri olduğu yadsınamaz bir gerçektir. Katılım bankalarının fon toplama alanında son dönemdeki büyümelerine rağmen hâlâ toplam büyüklük içerisinde yeterli pay alamadıklarını görmekteyiz. Bunda getiri hassasiyeti olan yüksek mudilerin, tasarrufları için sabit getirili mevduat hesaplarını tercih etmesinin ve katılım bankacılığının getiri dinamiklerinin tam olarak kavranamamasının etkili olduğunu söyleyebiliriz. Katılım bankalarının üzerine düşen en önemli ödev, bahsi geçen dinamiklerin daha iyi anlatabilmesidir. Çözüm, katılım bankalarının daha fazla tasarruf sahibine ulaşabilmesi, katılım bankacılığı ilkelerinin ve getiri sistematiğinin en doğru şekilde ifade edilebilmesinden geçmektedir. Tasarruf sahiplerine sunulan nihai fayda ve getirilerin, katılım bankacılığının konvansiyonel bankacılık ile karşılaştırıldığı düşünüldüğünde; yenilikçilik, kolaylık ve mobilite gibi noktalar ile desteklenmesi kaçınılmazdır. Dinamiklerin en iyi şekilde aktarılabilmesine destek olacak ve rekabet avantajı getirebilecek alanın, katılım bankacılığının kısıtlı ürün yelpazesinde sadece cari ve katılma hesapları ile sınırlı kalmamak olduğu da bir gerçektir. Gerek dünyada gerekse ülkemizde inovatif fon toplama ürünlerinin geliştirilmesinin; fon toplama için kritik olduğu, bu alanda katılım bankalarının attığı adımlara ait geri dönüşlerin çok olumlu karşılandığı ve fon toplamaya yardımcı olduğu da görülmektedir. İnovatif yaklaşımlarla geliştirilen ürünlerin, fonlarını konvansiyonel bankalarda değerlendiren mudilerin dikkatini çekmesi ve tasarruflarını katılım bankalarında değerlendirmeye başlaması, dikkate değer bir gelişme olarak karşımıza çıkmaktadır. Sektörün Pazar Payını Arttıracak Unsurlar Özetlemek gerekirse; katılım bankacılığının önümüzdeki dönemde bankacılık sektöründe önemli bir yer edinebilmesi, hedeflenen büyümeyi gerçekleştirebilmesi ve etkili bir oyuncu olabilmesi için fon toplamaya yüksek oranda odaklanılması gereklidir. Bu kapsamda en küçük katkının bile önemli bir rol oynayacağı aşikârdır. Dünya örneklerinden faydalanılmasının, eksiklerin dikkatli ve ayrıntılı olarak tespit edilmesinin ve yukarıda da bahsedildiği üzere tasarruf sahiplerine katılım bankacılığının daha iyi anlatılmasının, sektörümüzün pazar payının arttırılmasında başat unsurlar olacağını söylemek mümkündür.

Türkiye Finans Fon Toplama, Sigorta ve Yatırım Ürünleri Müdürü
Necip Saygın Sungur

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@