Katılım Bankaları İçin Yardımlaşmaya Dayalı Tekarüz Hesabı

Uygulandığı takdirde dünyada ilk olacak Yardımlaşmaya Dayalı Tekarüz Hesabı (YDTH), iki havuzlu/fonlu bir yapı olarak tasarlanmıştır.

Dergi 06.04.2022, 14:57
Katılım Bankaları İçin Yardımlaşmaya Dayalı Tekarüz Hesabı

Küresel boyutta yaşanan gelir dağılımı bozukluğu birçok sosyal adaletsizliğe sebep olmaktadır. Zenginliğin belli ellerde toplanmasını yasaklayan İslami ekonomik modelde, bu konunun çözümüne yönelik uygulamaların başında infak konusu gelmektedir (Haşr 59/7). Dayanışma ve yarışmaya dayalı İslami ekonomik modelde; zekâtın farz olması ile sadakanın yoğun bir şekilde teşviki, zengin kesimden düşük gelirli kesime ciddi bir kaynak aktarımına vesile olmaktadır (Sancar, 2021: 10) Yaşanan bu para transferi sonucu ortaya çıkan toplumsal katkının etkisinin arttırılmasında zekât ve sadakanın yanı sıra karz-ı hasen yöntemi ile borç verilmesi uygulaması da tarihten günümüze dek kullanılagelmiştir (Sancar, 2021: 10). Karz, kullanılmakla tükenen misli bir malın bir taraftan diğer tarafa, daha sonra emsalini geri ödemek üzere verilmesidir (Dini Kavramlar Sözlüğü, 2010: 361).

"Verdiğinin kat kat fazlasını kendisine ödemesi için Allah'a güzel bir borç (isteyene faizsiz ödünç) verecek yok mu? Darlık veren de bolluk veren de Allah'tır. Sadece O'na döndürüleceksiniz" ayetinde olduğu gibi ve diğer birçok ayetten de anlaşılacağı üzere, karz-ı hasen verenlere büyük bir manevi kazanç vaat edilmektedir (el-Bakara 2/245). Yine; “Miraç gecesi cennetin kapısının üzerinde, ‘sadaka on misli ile karşılanır, borç ise on sekiz misli sevap ile karşılanır’ yazılı olduğunu gördüm. Cebrail’e ödünç vermenin sadakadan üstün olmasının sebebi nedir diye sordum. Cebrail, ‘çünkü dilenci yanında olduğu halde dilenir. Hâlbuki borç isteyen kimse, ancak muhtaç olduğu için borçlanır’ diye cevap verdi” hadisi şerifinden de anlaşılacağı üzere karz-ı hasenin sadaka vermekten çok daha faydalı/verimli olduğu belirtilmektedir. Dolayısıyla karz-ı hasen işlemi, borcu alanın ve toplumun faydasına olduğu kadar, borç verenin de büyük manevi kazanımlar edinmesine imkân sunmaktadır. Manevi kazanımlar, “homo economicus” açısından pek de rasyonel olmayan bu finansal aksiyonu, İslami ekonomik birey/homoİslamicus açısından rasyonel bir seçim haline getirmektedir. (Sancar, 2021: 76-77).

İktisadi açıdan karz-ı hasen; karz süresinde verilen kapitalin işletilmesiyle elde edilmesi muhtemel alternatif kazancın borç veren tarafından, Allah rızası için ihtiyaç sahibine bağışlanmasıdır. Bu fedakârlık sebebiyle bu işleme “güzel borç” denilmiştir. Bu uygulamayla borç olarak verilen paranın tekrar tekrar kullandırılarak veriminin arttırılması mümkün olmuştur. Ayrıca kullandırılan paranın sadaka gibi ihtiyaç sahibi bireyin tek seferde tükettiği bir yardımdan ziyade, kendi rızkını kendisinin kazanmasına vesile olabilecek mikro girişimci kredisi ya da ihtiyaç kredisi gibi kullandırılmasının önü açılmaktadır (Sancar, 2021: 10).

Fakirlikle mücadelede sadakanın da kullanılması gereken durumlar vardır; iş göremez durumda olan kitleler ve acil ihtiyaçların karşılanması gibi. Ancak günümüzde karz-ı hasenin, taşıdığı potansiyelin çok altında bir kapasite ile kullanıldığı görülmektedir. Bu bağlamda günümüzde hem katılım bankaları hem de mikrofinans uygulamaları içerisinde az da olsa karz-ı hasen uygulamaları vardır ancak oldukça yetersizdir. Dünyada ve ülkemizde Uhuvvet ya da İKSAR gibi birkaç İslami mikrofinans kurumunun tamamen karz-ı hasene dayalı mikrokredi kullandırdığı görülmektedir. Ancak karz-ı hasen doğrudan gelir üretici bir finansal ürün olmadığı için bu kurumların sayısı oldukça kısıtlı kalmıştır. Karz-ı hasen gibi günümüz gelir dağılımı bozukluğu ve fakirlik problemlerine pozitif katkı sunabilecek olan bir konseptin geniş kitleler tarafından yararlanılabilmesi için uygun bir finansal kurgu ile sunulmasına ihtiyaç duyulmaktadır. Bu doğrultuda katılım bankalarında mevcut üç fon toplama yöntemine ek olarak oluşturulacak “Yardımlaşmaya Dayalı Tekarüz Hesabı” (YDTH) önerisi, karz-ı hasen uygulamasının yaygın bir şekilde kullanılmasının önünü açabilme potansiyeline sahiptir.

YDTH ile infak, karz-ı hasen ve tekarüz (karşılıklı karzlaşma) uygulamalarının beraber kullanıldığı bir sosyal finans hesabı hedeflenmektedir. Hesap ile;

- Gelir üretebilen, dolayısı ile banka açısından sürdürülebilir olan,

- Fakir girişimcilere enflasyon farkı olmadan mikrokredi sağlayan, böylece onların omuzlarındaki yükü minimize eden,

- Zekât verebilecek durumda olan normal banka müşterilerinin enflasyon farkı korunacak şekilde (alım gücünün korunması amacıyla) karz-ı hasen olarak para yatırabildikleri ve ihtiyaç duyduklarında da yine enflasyon farkı ile karz-ı hasen olarak borç alabildikleri,

- Çok yönlü eğitimler ile fakir girişimcilerin teknik, idari ve iktisadi bakış açılarını pozitif yönlü geliştiren, onları toplumun fakirlikle mücadelesinde aktif birer unsur haline dönüştürebilecek, bir fon toplama ve kullandırma hesabı hedeflenmektedir.

Uygulandığı takdirde dünyada ilk olacak YDTH, iki havuzlu/ fonlu bir yapı olarak tasarlanmıştır. Teavün (yardımlaşma) ve tekarüz (karşılıklı karzlaşma) havuz/fonlarından oluşacak hesaplarda ayrıca ek olarak mikrokredi fonu, yatırım fonu, tekafül fonu, hibe fonu ile eğitim, koçluk ve hamilik, yönetim ve denetleme/raporlama birimleri de eşlik edecektir.

Modelde tekarüz fonu, banka müşterilerinin paralarının değerini koruyarak karşılıklı karzlaştığı bir birimdir. Teavün fonu ise sadaka ve zekât gibi bağışların toplandığı aynı zamanda mikrokredi ve ilgili hizmetlerin verildiği birimi oluşturmaktadır.

YDTH’nin fon toplama ayağını oluşturan tekarüz fonuna, mevduat yatırmak isteyen bireylerin fonları kabul edilecektir. Fonda birikecek paranın yüzde 70’i karşılıklı karzlaşma için kullanılırken, fonun yüzde 20’si yatırım fonuna ve yüzde 10’u da mikrokredi fonuna karz-ı hasen olarak aktarılacaktır. Fona yatırılan paraların enflasyona endeksli işlem görmesi paranın alım gücünü koruyacak, böylece karz veren ve alanın karşılıklı haklarını teminat altına almış olacaktır. Bu fon en ucuz finansman kaynağı olma potansiyelini taşıdığı için fondan finansman talebinin arzdan fazla olması şaşırtıcı olmayacaktır. Bu doğrultuda bir puanlama sistemi kullanılarak fondan kredi talep edenler arasında bir önceliklendirme yapılacaktır. Karz-ı hasen kullanıcılarından teminat ve kefil talep edilecektir. Hem tekarüz hem de teavün fonlarında olası batıklara karşı tekafül/mikrotekafül (yüzde 3-4) kullanılacaktır. Yatırım fonuna gelen paraların işletilmesi ile elde edilen gelir, katılım bankasının gelirini oluşturacaktır. Likiditesi yüksek enstrümanlarda değerlendirilecek olan fon, tekarüz fonundan para çekmek isteyen müşteriler için tekarüz fonunda yeterli nakit olmaması durumunda devreye sokulacaktır. Bu fonun da yeterli olmaması durumunda tekafül fonundan karz-ı hasen ile tekarüz fonu borçlanarak gelen talep karşılanacaktır. Ayrıca YDTH müşterileri ile oluşturulan anlaşma metnine olağan dışı durumlarda tekarüz havuzundaki paralarının çekilmesinin 3 aylık bir vadeye yayılabileceği maddesi de eklenecektir. Mikrokredi fonuna kullandırılan yüzde 10’luk dilim ise fakir girişimcilere sağlanacak mikrokredilerin ana kaynağını oluşturacaktır.

Tekarüz fonu temel olarak altın günü ya da ROSCA sistemi gibi toplumun kendi arasında yardımlaşması esasına dayalı olsa da bazı farklılıklar içermektedir. Öncelikle ROSCA sisteminde temel olarak ne kadar verirsen o kadar alırsın gibi bir mantık vardır. Tekarüz fonunda ise müşterilere fonun yüzde 70’i kullandırılmakta ve bir kısmı klasik tekarüz mantığının ötesine geçerek tamamen fakirlere hayır amaçlı kullandırılmaktadır. Ayrıca potansiyel olarak fona para yatıran bireyler fondan hak ettiklerinden daha az veya hiç karz çekmeme opsiyonunu da ellerinde bulundurmaktadır.

Teavün fonundan fakir girişimcilere yönelik mikrokrediler ve verilecek eğitimlere yönelik harcamalar karşılanacaktır. Fonun gelir kalemlerini sadaka/bağış, zekât (karz-ı hasen olarak kullandırılmayacak) ve tekarüz fonundan mikrokredi için gelecek ödünç oluşturmaktadır. Mikrokredi fonunda bireysel model takip edilecek, mikrokredi kullanıcılarından teminat ve kefil talep edilecektir. Amaç Teminat ve kefili mümkünse hiçbir zaman kullanmamak, ancak art niyetli yaklaşımların önüne geçmektir. Krediler kısa vadeli (1 seneye kadar), küçük meblağlardan başlayan, borç geri ödemeleri başarılı olarak tamamlandıkça artan hacimlerde olacaktır. Mikrokredi işlemleri gerçekleştikçe kaydedilecek ve bir puanlama sistemi ile kurumun kendi kredi tarihçesi oluşturulacaktır. Hizmet maliyet bedeli, mikrotekafül prim ödemeleri, tekarüz fonundan gelen kaynakların enflasyon farkları ve olası mikrotekafül fonundan karşılanamayan batık krediler, hibe fonu tarafından karşılanacaktır. Ayrıca tasarruf alışkanlığı için yüzde 5 oranında zorunlu tasarruf talep edilecek, biriken paralar kredinin son taksit ödemesinden düşülecektir. Fakir girişimcilerin yapmak istedikleri iş ile ilgili eğitimler sırasında ortaya çıkabilecek acil ihtiyaçları da hibe fonu tarafından üstlenilecektir. Tekarüz fonundan karz-ı hasen kullanacakların belirlenmesinde kullanılacak olan puanlama sistemi 100’lük bir skala üzerinden hesaplanacaktır. Skalada müşterilerin puanları; “fonda para tutulan süre”, “(fonda tutulan para hacmi x süre) / (talep edilen borç x süre), “son borç alınan tarih/süre”, “daha önce alınan borcun geri ödemelerinde aksama olup olmadığı”, “talep edilen borcun fondaki toplam paraya oranı” gibi parametrelere göre belirlenecektir. Böylece olası suiistimallerin önüne geçilmiş olacaktır.

Yardımlaşmaya Dayalı Tekarüz Hesabı (YDTH) önerisiyle katılım bankaları yeni bir fon toplama ve fon kullandırım hesabını hayata geçirebilir. Böylece katılım bankaları bünyesinde dünyada ilk defa tamamen karz-ı hasene dayalı çift havuzlu bir fon toplama ve kullandırım hesap türü hizmete sunulmuş olacaktır. Tekarüz fonu tarafında müşteriler kendi aralarında karzlaşırken, teavün fonu tarafında ise ihtiyaç sahibi fakir girişimcilere kendi kendilerine yetebilecekleri bir ekonomik düzeye ulaşabilmeleri için mikrokredi sağlanmış olacaktır. Bu hesap türü mevcut cari hesapların bir alternatifi olarak değil, katılım hesaplarının özellikle ulaşamadıkları müşteri kitlelerini katılım bankacılığına çekebilecek bir alternatif sunmaktadır. Nasıl ki katılım hesapları özel cari hesapların alternatifi değil tamamlayıcısıysa, YDTH ile günümüze kadar erişilememiş geniş bir müşteri kitlesine de erişmek mümkün olabilecektir. Bu hesap türü ile katılım bankacılığına getirilen konvansiyonel sistem ile benzeşmesi eleştirilerine karşı da güçlü bir koz elde edilecektir. Bu hesap ile homo İslamicus diye tanımlayabileceğimiz kitlenin hem maddi hem de manevi kazanımlar elde edebileceği ve bu bağlamda en yüksek kazancı elde edebileceği aynı zamanda da katılım bankaları açısından da gelir üreten bir enstrüman katılım bankacılığına kazandırılmış olacaktır.

Mustafa A. Sancar

TKBB Danışma Kurulu Uzmanı 

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@