Neden Türkiye'yi Bekliyoruz?

Küresel Müslüman halkı Türkiye'yi ve İslami Finans Araçlarını daha önde görmek istiyor

Dergi 18.03.2021, 10:39 12.04.2021, 11:54
Neden Türkiye'yi Bekliyoruz?

Diriliş: Ertuğrul dizisi, dünyadaki birçok Müslümanın Türkiye'ye olan sevgisini bir kez daha canlandırdı. Türkiye'nin birçok alanda korkusuz bir dünya lideri olmasını istiyoruz. Türkiye, ekonomisiyle en önemli İslam İşbirliği Teşkilatı (İİT) ülkelerinden biri. Yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını öncesinde İİT içindeki en yüksek üçüncü GSYİH'ye sahip olan Türkiye, yakın zamanda ise bu konumunu döviz sıkıntısı çeken bir diğer ülke olan Endonezya'ya kaptırdı.

Nijerya ve Endonezya, yeni gelişen İslami finans piyasaları olması nedeniyle karşılaştırılamıyor. İran da küresel bağlantılara sahip olmadığı için rekabetin dışında. Yani aslında dolaylı olarak, Türkiye'nin Nijerya ve Endonezya'ya göre daha gelişmiş ve çok daha fazla bağlantılara sahip bir İslami finans pazarına sahip olduğunu söyleyebiliriz. Öte yandan, Malezya ve Suudi Arabistan'ın en gelişmiş İslami sermaye piyasalarına sahip olduğunu görüyoruz. Malezya'nın İslami finans düzenlemesi oldukça kapsamlı. O yüzden Türkiye'den de daha fazlasını bekliyoruz.

Dünya'daki COVID-19 aşılarından biri Türk diasporasından çıktı. Türkiye'nin kabiliyetlerine dünyada her geçen gün şahit oluyoruz. Bir de derinliğiyle dikkat çeken bir ekonomiye sahipler. Ülke, sahip olduğu güçlü eğitim sistemiyle yeni endüstrileşmiş ülkelerden birine dönüştü. Ülkenin Avrupa'daki gelişmiş tedarik zincirinin yanında Afrika, Doğu Avrupa ve İpek Yolu'ndaki faaliyetleri de dikkat çekiyor. Türk tarım endüstrisi şu anda MENAT (Orta Doğu, Kuzey Afrika, Türkiye) bölgesinin incisi durumunda.

Türkiye’de liderliğin her cephesini görebilmemiz mümkün ancak 2019 İslami Finans Pazar Payı tablosu ülkenin gelişmesi gereken noktaları gözler önüne seriyor. İslami finans liderliğinin küresel dağılımına şu çerçeveden bakalım: Malezya yüzde 40 gayrimüslim nüfusuna rağmen ekonomik liderliğe sahip. Bu yüzden de yüzde 34,9'luk market payı olağanüstü bir başarı. Suudi Arabistan nüfusunun neredeyse tamamı Müslüman ancak İslami Finans varlığı yalnızca yüzde 79'a tekabül ediyor. Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) bir küresel ticaret merkezi. Suudi Arabistan gibi onun da İslami finans düzenleyici kuruluşları oldukça yeni. O yüzden BAE'nin yüzde 23'lük İslami Finans pazar payına hiç şaşırmamak gerek. Türkiye gibi Endonezya da güçlü bir seküler geçmişe sahip ve iki ülke de İslami finans konusunda ciddi engellerle karşılaştılar. Endonezya’nın katılım sektörü, yüzde 6,3 ile pazara kendisiyle benzer seviyelerde giriş yapmış olan Türkiye'nin günümüzde gördüğü destekten ancak yakın zamanda yararlanmaya başladı.

Verileri bir kenara bırakırsak, sektörün düşünce liderleri de şu an Malezya ve arkasından gelen BAE ve Endonezya olarak öne çıkıyor. Oxford İslami Çalışmalar Merkezi'nde (OCIS) yapılan bir sunumda Fas'ın, katılım bankacılık sektörü için Endonezya tarzında şeri yönetim biçimini tercih ettiği öne sürüldü. Şimdi bir düşünelim; Fas öncelikle sektörüne "katılım bankacılığı" ismini Türkiye'den ilham alarak vermişti.

Küresel Müslüman halkı Türkiye'yi ve İslami Finans Araçlarını daha önde görmek istiyor. Ancak isteklerimizin karşılıksız kalmayacağını da görüyoruz. Daha yakın zamanda, ülkenin Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi bünyesinde Katılım Finans Departmanı kuruldu. Departmanın başına da benden önce İslami Finansal Hizmetler Komisyonu'nda (IFSB, Malezya) Misafir Araştırmacı olarak görev yapan Tarık Akın getirildi.

Dr. Tarık'a ve çiçeği burnunda departmanına üç öneride bulunmak isterim:

  1. İstanbul Uluslararası Finans Merkezi'nin bir kısmını, vergiden muaf sukuk ve sınır ötesi finans bölgesi hâline getirin. Uluslararası aktörleri Borsa İstanbul'da sukuk ihraç etmeye, sendikasyonları yapılandırmaya ve ihraçları listelemeye teşvik edin. Doğru şekilde inşa edin, biz de geliriz.
  2. Malezya'nın yaptığından örnek alın: İslami finans işlemleri için eşit rekabet şartları oluşturun, hatta ticaret tarafında uluslararası oyuncuları çekecek sukuk ihraç ve alım satım gibi faaliyetler için vergi teşvikleri düşünün.
  3. Gayrimenkul yatırımcıları, konumun her şey olduğunu söyler. Türkiye'nin de bulunduğu konum muhteşem. Bir ülke düşünün ki AB, MENA, CIS ve İpek Yolu arasındaki ticaret akışının tam ortasında bulunsun. İstanbul'dan dünyanın neredeyse her yerine rahatça uçuş gerçekleştiriliyor. Saat dilimi deseniz gayet makul. Türkiye bu güce sahip; tek yapması gereken onu kullanmak.

Ancak tüm İslami finans sektörünün başının belası bir sorun burada da var; insan sermayesi açığı. Burada yine size Malezya'dan örnek vereceğim. Malezya merkez bankası, İslami finans politikası düzenlemesi konusunda ülke çapındaki akademisyenlere geniş çapta bilgiler sağlıyor. Türkiye, üniversite ve teknik okul açısından cennet gibi bir ülke. İslami finans alanında lisans dersleri, yönetici, yüksek lisans ve seçmeli dersler ve doktora programları ile geniş ve rekabetçi bir ortam oluşturabilirsiniz. Bunun için biraz yatırım ve teşvik gerekli elbette ama Türk pazarında mevcut olan insan sermayesini mutlaka artıracak bir güce de sahip.

Türkiye'deki son gelişmelerin, İslami finans alanının Türk iş dünyası ve düşünce liderliğinden faydalanması için ilk adımlardan biri olacağını umuyorum.

SHAPE Bilgi Hizmetleri CEO’su Abdulkader Thomas

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@