12.01.2021, 23:59

Faizsiz Finansal Okuryazarlık Araştırması

Faizsiz finansal okuryazarlık, bilinçli bir iktisadi aktörün sahip olması gereken; bilgi, tutum, davranış ve farkındalıklar bütününü içerir.

Faizsiz finansal okuryazarlık, bilinçli bir iktisadi aktörün sahip olması gereken; bilgi, tutum, davranış ve farkındalıklar bütününü içerir. Bilinçli kavramının altını doldurabilmek için faizsiz finansal okuryazarlığı iki yönlü değerlendirmek gerekir. Öncelikle faizsiz finansal okuryazarlık, fon fazlası bulunanların ekonominin sürdürülebilirliğine pozitif katkı sağlayabilecek şekilde varlıklarını faizsiz yönetme kavrayışını içerir. İkinci olaraksa fon açığı bulunanların, kaynak temininde faizden sakınmasını sağlayacak donanım ve farkındalığı barındırır. Bir bakıma faizsiz finansal okuryazarlık, neyin faiz olduğunu, neyin ekonomik olarak faiz sonucu doğurduğunu analiz edebilme ve faizsiz çözümleri tespit edebilme kabiliyetidir. Diğer yönüyle de faizsiz finansal çözümler geliştirme ve bunları düzenleme yetkinliğini içine alır. Elbette, iktisadi sonucu faizle aynı olan; muğlaklık üzerinden menfaat sağlama, kumar, sağlığı ve kul hakkını ihlal eden finansal işlemlerin ayırt edilebilmesi bu analiz kabiliyetinin parçası olarak görülmelidir.

Faı̇zsı̇z fı̇nansal okuryazarlık çalışmaları ne noktada?


Faizsiz finansal okuryazarlığın geliştirilmesi kapsamında bugüne kadar birçok çalışma gerçekleştirilmiş ancak bunlar ortak bir vizyon ve strateji etrafında örgütlenememiştir. Konvansiyonel finansal okuryazarlık faaliyetlerinin sistematik yapısı, çalışmaların ortak amaç çerçevesinde konsolide edilmesi gerektiğini göstermektedir. Öyle zannediyorum ki faizsiz finansal okuryazarlığın örgütlenmesine dönük tartışmalar ilk defa bu yazıyla gündeme getirilmektedir. Konvansiyonel finansal okuryazarlık çalışmalarının unsurlardan birisi, geliştirilen ölçeklerle yapılan incelemelerdir. Faizsiz finansal okuryazarlık için etkin ölçek engelimiz bulunmaktaydı. Mevcut ölçekler, Arapça terminoloji çalışmalarının ötesine geçememişti. Nihayetinde iki seneyi aşan çalışmalar sonucu, etkin ölçek yokluğu sorununu aşmış bulunmaktayız. Hâlihazırda; Avrupa, Amerika, Afrika’da Surinam, ABD, Cibuti, Avusturya, Makedonya, Arnavutluk, Karadağ, Somali gibi 15 ülke üzerinde uygulanabilirliğini test ettiğimiz, evrensel nitelikli yegâne ankete sahibiz. Bu sayede, artık birçok ülkede mutat izlemeler yapabilecek bir argüman elde ettik.

Türkı̇ye faı̇zsı̇z fı̇nansal okuryazarlık araştırma raporu nasıl oluştu?


Ortaya koyduğumuz ve sonuçları raporlanan Faizsiz Finansal Okuryazarlık Araştırma Projemizde sözkonusu ölçekten yararlanılmıştır. Dahası proje, ortak vizyon oluşturma düşüncesiyle TKBB’nin katkılarıyla gerçekleştirilmiş, Kurum’un süreç boyunca gösterdiği yapıcı tutum çok değerli olmuştur. Böylece çalışma, bu anlamda yapılacak projelerin ana referansı hâline gelmiştir. TKBB iş birliğiyle geliştirdiğimiz Türkiye Faizsiz Finansal Okuryazarlık Araştırma Projemiz, çok derinlikli ve ilgi çekici bulgulara ulaşmamızı sağlamıştır. Özellikle gençlerin ve kadınların katılım finansına yaklaşımı noktasındaki öngörülmezlikler bu çalışmayla bir miktar giderilmiştir. Çünkü anket çalışmamızda, bahsedilen gruplara daha fazla oranda ulaşılmıştır. Bu geri plan bilgileri yanında çok keyifli bir okuma sunan araştırmamız, bakış açılarımızı geliştirmek üzere nitelikli verilere erişim imkânı da vermiştir.

Türkı̇ye faı̇zsı̇z fı̇nansal okuryazarlık araştırma raporu hangı̇ sonuçlara ulaştı?


Araştırma raporundaki bulguları çok dikkat çekici ve temel tartışmalara bakışımızı değiştirebilecek önemde bulduğumu belirtmek isterim. Üzerinde önemle durmamız gereken araştırma bulgularından birisi; Türkiye’de, az da olsa faiz karşıtlığı ile faiz oranı karşıtlığının birbirine karışabildiği yahut karıştırılabildiğidir. Bunu bir handikap olarak değerlendirmektense bir avantaj ya da kaldıraç olarak kullanmayı tercih ettiğimi söylemek isterim.

Tartışma alanımızı zenginleştirecek başka bir bulgu da faiz vermeye, faiz almaktan daha fazla eğilimli olmamızdır. Eğilimin bir sindirilmişlik veya çaresizlik hissiyle beslendiği tartışılabilecekse de katılım finansı, tam da bu noktada farklılık ortaya koyabilir. Gündeme getirmek istediğim bir başka bulguysa tekafülün katılım finansı segmentleri arasında en güçlü farkındalığı uyandırabileceğidir. Böylece katılım finansının diğer segmentlerinin tekafülü bir kaldıraç olarak kullanabileceğini tespit edebiliriz. En önemli bulgumuz ise etkin bir faizsiz finansal mimarinin Türkiye’de çok geniş (%92) bir kitlesi bulunabileceği sonucuna ulaşmamızdır. Bu bulgu üzerindeki vurguyu “etkin” kavramına yapmamız gerektiğini belirtmek isterim. Buna göre katılım finansı, niş bir gruba değil, sınırlandırılamayacak pazar paylarına hitap edecek bir potansiyeli haizdir. Bu anlamdaki veriler, vizyoner yaklaşımlara olan ihtiyacımızın artmış olduğunu göstermektedir

Son olarak araştırmanın politika özel önerisinin, TKBB yöneticileriyle gerçekleştirdiğimiz toplantıda mutabık kaldığımız üzere hayat bulacağını da aktarmak isterim. Böylece Türkiye’de faizsiz finansal okuryazarlık başlığında gerçekleştirilen çalışmaların takip ve koordine edildiğini böylece ortak bir amaç etrafında örgütlendiğini görebileceğiz. Bu çalışmaların sinerjisiyle oluşacak faizsiz finansal derinlik ve hacim, Türkiye için önemli alanlar açacaktır. Hem Türkiye’ye hem çözüm bekleyen dünyaya katkı vermeye devam edeceğiz.

İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi İslam Ekonomisi ve Finans Öğretim Üyesi Yönetim, Girişimcilik ve Liderlik Uygulama ve Araştırma Merkez Müdürü Prof. Dr. Yusuf Dinç
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@