Son yıllarda, müşteriye bütünleşik hizmet ve hızlı çözüm sunma gibi nitelikler daha da önem kazandı. Tercih edilir hale gelmenin yolu yalnızca markalaşma ya da finansal güç sahibi olmaktan geçmediği gibi, bu doğrultuda çok daha az bütçe ile hizmet sunan ve birçok farklı etkeni harmanlayan oluşumlar (fintech) karşımıza çıkmaya başladı.
Fintech nedir?
Finansal teknoloji anlamında bir kısaltma olan; hızlı, etkin, müşteri odaklı ve bütünleşik çözümler sunan bu tip kuruluşlar, gücünü ihtiyaç sonucu ortaya çıkan isteklerden alan girişimler olarak adlandırılabilir. Avrupa’daki ismi ile start-up ifadesini de ihtiva eden bu şirketler genç, dinamik ve esnek yapılar geliştirerek birçok alanda tüketici ihtiyaçlarına çözüm sunan bir nevi kurtarıcı hüviyeti kazanmaya başladı. Türkiye’de de 6493 sayılı kanun ile genel çerçevesi çizilen ve şu günlerde “Birliği” kurulup artık daha resmi şekilde temsil edilir hale gelecek olan bu şirketler aslına bakılırsa sayı olarak hiç de az değil. Lisans alarak belli alanlarda hizmetler sunan 50’yi aşkın şirket ile lisanslama sürecine girmeden kapalı devre hizmet veren çok sayıda fintech çözümü mutlaka hepimizin hayatının bir noktasına temas etmiş ve bize katkı sağlamıştır.
Bankalar varken ne gerek var ki?
Yakın geçmişte çoğu tüketiciler ve şirketler bu tip oluşumlara gereksiz diyerek finansal hayatın içinde dahi yer almalarını istemez iken, günümüzde bu oluşumlar ciddi bir kitleye anahtar çözüm sunan ve terzi misali nitelikli işler çıkaran olmazsa olmazımız haline gelmiştir.
Sanal pos, para transferi, fatura ödeme, ön ödemeli kartlar, cüzdan çözümleri, ekstre hizmetleri, ulaşım kartları, oyun pini, aidat toplama, bağış ve tahsilat çözümleri ile dijital ödeme başlatma gibi önemli hizmetleri bankalardan daha esnek ve efektif sunmaya başlayıp insanların hayatında önemli bir destekçi haline gelen bu şirketler, tüketici tercihlerini birer öğrenen organizasyon gibi sürekli kendilerini geliştirip daha iyi hizmetler sağlamayı amaçlayan ve geliştirdikleri çözümü farklı sektörlere de uyarlayabilen yapılara sahiptirler.
Katılım bankacılığı açısından fintech
Özellikle son dönemde katılım bankaları, fintech kuruluşlar odağında çok sayıda proje geliştirmekte ve garaj uygulamaları ile fonlar kurarak bu tip yeni oluşumları desteklemektedir. Ayrıca API (Uygulama Programlama Arayüzü) marketler kurarak bu tip oluşumların hızlı destek almasını ve müşterilerin finansal ihtiyaçlarına partner ilişkisi çerçevesinde daha efektif çözümler sunmasını mümkün hale getirmektedir.
Günümüz teknolojisinin geldiği noktayı doğru okumak ve müşteri ihtiyaçlarına daha proaktif çözümler geliştirmek için bu firmalarla bankalar açısında mutlaka bir “rekaberlik” ilişkisi olmalı ve bu firmaların rakip değil birlikte çözüm geliştirilen partner kuruluşlar oldukları unutulmamalıdır.
5G, hafıza transferi, blockchain ve daha birçok teknolojik gelişmenin yaşandığı çağımızda bu tip oluşumlar ile efektif hizmetleri üretmek ve çok daha etkin sonuçlar elde etmek mümkündür. Yeter ki kimin ne tür yetkinlikleri olduğunu görüp fintechlere bu fırsatları tanıyalım.
Salih Erbaş
Paylaş
