Hedefimiz İhracatçılarımıza Daha Fazla Katkı Sunmak

 Ülkemiz ihracatçılarının daha istikrarlı döviz kazanan, rekabet gücü yüksek ve pazarları çeşitlenmiş bir yapıya sahip olmasına katkı sunmayı hedefliyoruz   Röportaj: Merve Kantarcı Çulha Ülkemizin son dönemde içinde bulunduğu hareketli...

20 Kasım 2018, 16:10
Hedefimiz İhracatçılarımıza Daha Fazla Katkı Sunmak

 Ülkemiz ihracatçılarının daha istikrarlı döviz kazanan, rekabet gücü yüksek
ve pazarları çeşitlenmiş bir yapıya sahip olmasına katkı sunmayı hedefliyoruz


 

Röportaj: Merve Kantarcı Çulha

Ülkemizin son dönemde içinde bulunduğu hareketli durumda ihracatın yeri büyük bir öneme sahip. Buradan yola çıkarak dengeli ve uluslararası rekabete açık ihracat politikalarının izlenmesine katkıda bulunan Türk Eximbank’ı ziyaret ettik. Türk Eximbank Genel Müdürü Adnan Yıldırım ile son döneme dair gündem ve ihracat üzerine bir röportaj gerçekleştirdik.

  • Öncelikle okurlarımız için kendinizden kısaca bahseder misiniz?


Lisans eğitimini Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Ekonomi ve Maliye Bölümü'nde tamamladım. Mesleki yaşamıma Maliye Bakanlığı'nda hesap uzmanı olarak başladım. Hesap Uzmanları Kurulu'ndaki on yıllık kariyerinin ardından Gelirler Genel Müdürlüğü'nde Daire Başkanlığı’na atandım. 2014-2015 yılları arasındaEkonomi Bakan Yardımcılığı görevini yürüttüm ve 2016’da Ekonomi Bakanlığı'nda Baş Danışman olarak görev yaptım. Kasım 2016’da ise Türk Eximbank'ın Genel Müdürlüğü'ne atandım ve görevime devam etmekteyim.

  • Eximbank yeni şubeler açarak ağını genişletiyor ve dijital dönüşüm projeleriyle kolaylık sağlıyor. 2017 rakamlarında yüzde 46 oranında ihracat kredi oranına sahipsiniz. 2018 yılını ve kurumsal gelecek planlamanızı değerlendirir misiniz?


Göreve başladığım tarihten sonra Türk Eximbank’ı ihracatçılarımıza daha etkin ve hızlı bir hizmet sunacak yapıya kavuşturmak için çalışmalara başladık. 2017 yılı Türk Eximbank için ihracatçıların ihtiyaçlarını daha etkin şekilde karşılama ve ihracatçılarla doğrudan çalışma hedefleri doğrultusunda bir yeniden yapılanma dönemi oldu. Pazarlama, tahsis ve operasyon birimleri kurularak ihracatçı ile doğrudan çalışılmaya başlandı ve yerinde hizmet için şubeleşmeye gittik. Bu kapsamda, 2017 yılından bugüne kadar 9 yeni şube açarak toplam 12 şube ile ihracatçılarımıza hizmet vermeye başladık. Bu kapsamda, 2017 yılında sekiz (Adana, Bursa, Denizli, Konya, Kayseri, Antalya, İstanbul Avrupa ve Gebze şubeleri) ve 2018 yılında bir (İstanbul Merkez Şubesi) yeni
şube açarak toplam şube sayımızı 12’ye çıkardık. Ayrıca, ihracat potansiyeli yüksek olan illerimiz ve organize sanayi bölgelerimizde bulunmak amacıyla irtibat ofisleri açarak hizmet ağımızı genişletmeye devam ediyoruz. 2017 yılında beş (İzmir Kemalpaşa OSB, Eskişehir Ticaret Odası, Kahramanmaraş Ticaret Odası, Ege Bölgesi Sanayi Odası ve Manisa OSB) ve 2018 yılında (Çerkezköy OSB, Hatay, Sakarya, Ege İhracatçı Birlikleri) son iki ayda açılan Aydın, Çorlu ve Erzurum dâhil yedi irtibat bürosu açarak irtibat bürosu sayımızı 14’e yükselttik. Banka içerisinde Yeni Kredi Projesini 2017 yıl sonunda tamamlayarak uygulamaya koyduk. Ayrıca Sigorta Dönüşüm Projesini de bu yılın sonunda tamamlamayı planlıyoruz. Bununla birlikte, Bilişim Teknolojileri Destekli olarak kurulan Türk Eximbank İhracat Destek Hizmetleri Merkezimiz ile ihracatçılarımız bize daha kolay ulaşmalarını sağlıyoruz. Telefon, e-posta ve yeni internet sitemizden ulaşılan bu merkez ihracatçılarımızın gerek Eximbank programlarıyla ilgili, gerekse kredi/sigorta müracaatlarının geldiği aşama hakkında hızlı bir şekilde bilgi alabilmelerine imkân tanıyacaktır. Ayrıca kullanıcı dostu bir tasarıma sahip olan, mobil uyumlu ve güncel teknolojilerle yenilenen web sayfamız ile dijital banka olma yolunda önemli bir adımını daha attık. Yeniliklerimizden bir diğeri sigorta işlemleri için gerekli olan bilgilerin tek bir küresel veri kaynağından alınarak sigorta faaliyetlerinde çok daha hızlı ve yerinde limit tesisine imkân tanıyacak Global Data Temini sistemidir. Sunulan hizmetlerin hızının artırılması amacıyla Türk Eximbank’ta e-dönüşüm gerçekleştirilmektedir. Bu adımlardan biri olan Elektronik Teminat Mektubu Platform pilot uygulaması 4 Temmuz 2018 tarihinde Kredi Kayıt
Bürosu (KKB) ve Vakıfbank ile imzaladığımız protokol ile başlatılmıştır. Türk Eximbank, KKB tarafından alt yapısı kurulan “Elektronik Teminat Mektubu Platformunu” muhatap sıfatıyla ilk defa kullanan banka olurken Vakıfbank ilk defa e-teminat mektubu veren banka oldu. Sürece, 4 Ekim 2018 tarihinde Vakıfbank tarafından ilk niyet mektubunun gönderilmesi ile fiilen başlamıştır. E-teminat mektubu işlemleri ile ihracatçılarımızın ihtiyaçlarını çok daha hızlı karşılayabilmenin yanında; hata, kayıp, zayiat, tahrifat gibi risklerden de tamamen korunmuş olacağız. Öte yandan, 20 Temmuz 2018 tarihinde e-bono uygulaması çerçevesinde TCMB kaynaklı reeskont kredileri kapsamında iki kurum arasında fiziksel ortamda işlem gören kredi evrakı, her iki kurumun sistemlerinin entegrasyonunu sağlanması neticesinde elektronik ortama
aktarılmaya ve hem kredi onayları hem de süreç takibi sistem üzerinden gerçekleştirilmeye başlanmıştır. Bu gibi gelişmelerden sonra, faaliyet sonuçlarımızdan bahsetmem gerekirse, Ağustos 2018 verilerine göre 2017 yılı sonunda yüzde 46 paya sahip olduğumuz, ülkemizin ihracat kredilerinin yüzde 48’ini sadece biz karşılıyoruz. 2018 Eylül ayı itibarıyla ise kredi ve sigorta desteğimiz toplamda 31 milyar ABD dolarına çıktı. 2018 yıl sonunda ise toplam 46 milyar ABD doları finansman desteği sağlayarak ihracat destek oranımızı 2017 yılı sonundaki yüzde 25’ten yüzde 27’ye çıkarmayı planlıyoruz.



  • Türkiye’nin yaşadığı bu dönemden çıkış yollarından biri de hiç şüphesiz ihracatın artırılması. Bu anlamda Türk Eximbank Türkiye için ne ifade ediyor? Siz bu konuyla ilgili neler düşünüyorsunuz ve banka olarak çalışmalarınız neler?


Türk Eximbank olarak kâr amacı gütmeden ihracatı destekleme misyonuna sahibiz. Ülkemizin son dönemde içinde bulunduğu hareketli durumda ihracatı artırmaya yönelik olarak daha fazla icraatta bulunmak adına yukarıda da bahsettiğim gibi çalışmalarımıza son hızda devam ediyoruz. Bu doğrultuda, az önce de bahsettiğim gelişmeleri biz elbette yeterli görmüyor ve adımlarımızı hızlandırmak adına ihracatçılarımızla görüşmelerimize devam ediyoruz. Şubelerimizle periyodik olarak bir araya gelerek, ülkemizin her yerinden taleplerini ileten ihracatçılarımızın taleplerine yönelik ilerleme kaydetmek adına görüşmelerimizi sağlıyoruz.Örneğin, hayata geçirmek istediğimiz yeni ürün çalışmalarından bir tanesi Emtia Bazlı
Finansman Modelidir. Emtia Bazlı Finansman Modeli ile nakdi ödeme güçlüğü yaşayan ülkelerde ihracatçılarımızın gerçekleştireceği projelere karşılık emtianın alınması sureti ile borcun kapatılması mümkün olacak. Bu sayede yurt dışında iş üstlenen firmalarımızı alternatif yollar ile desteklemeyi hedefliyoruz. Diğer kurum ve bakanlıklardan oluşan paydaşlarımızla birlikte Emtia Bazlı Finansman Modeli çalışmaları kapsamında Sahraaltı Afrika ve Orta Asya’da yer alan 6 ülkeyi; Gana, Kenya, Senegal, Tanzanya, Kazakistan ve Moğolistan’ı hedef ülkeler olarak belirledik ve son dönem iyi ikili ilişkilerimizi gözeterek Gine ve Özbekistan’ı da listeye ekledik.

Ülkemiz ile ticari ilişkilerinin, rezervlerinin ve ne tür projelerin desteklenebileceğinin belirlenmesine yönelik çalışmalar ise diğer paydaşlarımız ile birlikte sürdürülüyor. Başarılı bir pilot uygulama gerçekleştirmemiz durumunda söz konusu modeli yayarak uygulamak istiyoruz.Bir diğer çalışmamız Garanti/Sigorta olanaklarının artırılmasıdır. Bu kapsamda 2018 yılı içinde uygulamaya almayı hedeflediğimiz yeni garanti ve sigorta olanaklarımız ile ihracatçılarımızın ve alıcılarının finansmanında gerek yurt içi gerekse yurt dışı bankaların kaynaklarının ihracatımıza yönelmesi amaçlanmaktadır. Bu çalışmalarımızın yanında uluslararası alanda da çalışma ve görüşmelerimize devam ediyoruz. Türk Eximbank aynı zamanda ihracatçılarımızın ve müteahhitlerimizin yurt dışında rekabet güçlerinin artırılabilmesi amacıyla diğer ihracat kredi kuruluşları ile iş birliğine de gitmektedir.Bu iş birliği anlaşmaları; üçüncü ülkelerde ortak gerçekleştirilecek projeler kapsamında her kuruluşun kendi ülkesinden gerçekleşen ihracata doğrudan kredi, garanti ve sigorta desteği sağlaması veya kuruluşlar arası bilgi alışverişi ve eğitim imkânlarına yönelik olarak imzalanmaktadır. Daha önce US Exim, Katar Kalkınma Bankası, ICIEC, Dhaman gibi çeşitli ihracat kredi kuruluşu, uluslararası finans kuruluşu ve kalkınma kuruluşu ile iş birliği anlaşmaları imzalanmıştır. Son yıllarda Fransa’nın BpiFrance (2018), İngiltere’nin UKEF (2017), İtalya’nın SACE (2017) ve ABD'nin US EXIM (2016) kuruluşları ile reasürans anlaşmaları imzalanmış olup Belçika’nın Credendo (2017), Güney Kore’nin KSure (2017), Japonya’nın NEXI (2017),
Tayland'ın Eximbank Tayland (2017), Japonya’nın JBIC (2018) ve Batı Afrika Ülkeleri Kalkınma Bankası EBID (2018) kuruluşlarıyla da farklı nitelikte anlaşmalar imzalanmıştır. Kanada’nın EDC kuruluşu ile iş birliği ve Danimarka’nın EKF kuruluşu ile de reasürans anlaşması imzalanması için çalışmalar devam etmekte olup, Hollanda'nın Atradius ve Almanya'nın Euler-Hermes kuruluşları ile süreçlerin başlatılması yönünde girişimde bulunulmuştur. Diğer taraftan Türk Eximbank Asya kıtasında yer alan üye ülkelerin ihracat kredi kuruluşları arasındaki iş birliğini geliştirmek amacıyla kurulan Asya Eximbankları Forumu'nun Kasım ayındaki 2017 Yıllık Toplantısı'nda daimi üye statüsü kazanmıştır.

  • İhracat kredilerinde yerli üretim yapan şirketlerle ilgili özellikle desteklediğiniz bir çalışmanız ya da planlamanız var mı?


Firmaların yerli malını öncelikli olarak kullanmaları tabi ki temennimiz ancak, ihracatın artırılması misyonumuz çerçevesinde elbette hammaddeyi dışardan alsın veya almasın biz tüm ihracatçılarımızın finansman imkânlarımıza erişmeleri için yoğun çaba sarf ediyoruz. Fakat şu noktayı da belirtmeliyim ki sunduğunuz tüm programlar ile hâlihazırda Türk menşei statüsü kazanmış, diğer bir ifade ile yerli katma değer oranı belirli bir seviyenin üzerinde olan ürünlerimizin ihracatı desteklenmektedir. Bu bağlamda Eximbank olarak fonlarımızın ülkemizde üretilen katma değer yaratılan ürünlerin ihracatına aktarılmakta olduğunu rahatlıkla söyleyebilirim. Ayrıca, stratejik olarak yerli üretimi desteklenmesi amacıyla Ocak 2018’de yayınlanan ekonomi teşvik programı kapsamında, öncelikli alanlarda üretim ve
ihracat kapasitesini artıran uluslararası doğrudan yatırımların, ithal girdiler ve stratejik ürün ve sektörlerde yerlileştirmeyi özendirici bir şekilde destekleneceği belirtildiğinden biz de çalışmalarımızda ihracatçılarımızla yaptığımız görüşmelerde yerlileştirmenin desteklenmesini amaçlıyoruz ve çalışmalarımız hâlâ sürmektedir. Biz Eximbank olarak, ülkemiz ihracatçılarının daha istikrarlı döviz kazanan, rekabet gücü yüksek, pazarları çeşitlenmiş ve dinamik bir yapıya sahip olmasına katkı sunmayı hedefliyoruz. Bu hedeflere ulaşmak için ihracatçılarımızın hem kısa vadeli finansman gereksinimlerini temin edecek araçlar sunuyor, hem de uzun vadeli dönüşümü teşvik edecek programlar uyguluyoruz.

  • Katılım bankacılığı ve faizsiz ekonomi ile ilgili düşünceleriniz neler? İhracatta katılım bankacılığının payı sizce nedir?


Türkiye’de katılım bankacılığı faaliyetlerinin var olan katılım bankalarına ek olarak artırılması yönünde çalışmalar ile faizsiz kredi kullanmak isteyen ihracatçılarımızın finansmana daha rahat ulaşmaları sağlanmış olacaktır. Şu anda katılım bankası sayısı 5'tir. Bu sayının artmasını temenni ediyorum. Çünkü toplamda 50 banka içerisinde
katılım bankalarının sayısı sadece 5 tane ve bu sayıyla ihracat kredileri içerisindeki payları yüzde 2 düzeyinde. Diğer taraftan katılım bankalarının sağladığı finansmanlarda Ağustos verileriyle geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 40’lık bir artış olduğunu görüyoruz. Oldukça yüksek olan bu artış oranı katılım bankalarının daha fazla tercih edilmeye başladığının işaretidir. Ancak sektördeki toplam finansman içerisindeki payı yüzde 4,6 düzeylerinde aynı kalmış görünmektedir. Bu payın artması için faizsiz ekonomi anlamında seçeneğin artırılmasına katkıda bulunan katılım bankalarının sayısının artması gerektiğine inanıyorum.

  • Türk Eximbank kaç şirketle çalışıyor? Bu anlamda KOBİ’lerin sizin için önemi nedir? KOBİ ihracatıyla ilgili çalışmalarınızdan bahseder misiniz?


Yeniden yapılanma ve gerçekleştirilen felsefe değişikliği, daha çok ihracatçıya ulaşma konusunda meyvelerini vermiştir. Böylelikle 2017 yılı başında 7.700 olan Eximbank imkânlarından faydalanan firma sayısı Eylül 2018 itibarıyla 10 bini geçmiştir (10.453).  Ulaşılan bu sayı sevindirici olmakla birlikte, 15 bin ihracatçıya ulaşma hedefimiz doğrultusunda Eximbank olarak daha çok ihracatçımızın Eximbank imkânlarından faydalanmasını sağlamak için önemli ihracat merkezlerimiz ile ihracat potansiyeli yüksek organize sanayi bölgelerinde irtibat büroları açmaya ve bilgilendirme toplantıları ile firma ziyaretleri yapmaya devam edeceğiz.

Türk Eximbank olarak, ihracatçılarımızın finansman imkânlarımıza en kolay şekilde ulaşmalarını amaçlıyoruz. Maliyetlerini olabildiğince azaltarak uluslararası pazarlarda rekabet edebilmelerini sağlamaya çalışıyoruz. Bu kapsamda, sayıları fazla olan KOBİ’lerimizin de Bankamız finansman imkânlarına daha kolay ve hızlı bir şekilde erişmelerinin önünü açıyoruz. Böylece daha fazla ihracatçıya ulaşarak tam destek sağlamayı amaçlıyoruz. 2017 yılı başında Eximbank imkânlarından faydalanan firmalar içerisinde KOBİ’lerin oranı yüzde 53 iken bugün bu oran yüzde 64’e yükselmiştir. Başka bir ifade ile giderek daha fazla KOBİ imkânlarımızdan faydalanmaya başlamış ve KOBİ firmalarımızın sayısı Eylül ayı sonu itibarıyla 6 bin 724’e yükselmiştir.  Bu artışta, Türk Eximbank’ın 2017 yılının Ağustos ayında aldığı kararla sermayesi ile kısıtlı olan TL imkânlarını sadece KOBİ’lere kullandırmaya başlamasının, 2018 yılı başında döviz kazandırıcı hizmetler alanında faaliyet gösteren firmaların da Eximbank imkânlarından faydalanmasının önünün açılmasının ve Temmuz 2018’de bankamızın KOBİ tanımının genişletilerek daha fazla KOBİ’nin imkânlarımızdan faydalanmasının önemli bir payı bulunmaktadır. Bu kapsamda, 2018 yılı sonunda Türk Eximbank imkânlarından faydalanan toplam ihracatçı sayısı içerisinde KOBİ’lerin payının yüzde 74’e çıkması hedeflenmektedir.

KOBİ firmalarımız bankamızın tüm kredilerden yararlanabilmektedir. Ayrıca bilindiği üzere Haziran ayında Kredi Garanti Fonu (KGF), TÜRSAB ve dâhil olan ticari bankalarımız ile TÜRSAB üyelerine finansman sağlanmasına yönelik bir Protokol imzaladık. Bu Protokol ile, Türk Eximbank’ın uygun maliyetli kaynaklarının KGF Kefaleti ile TÜRSAB üyesi olan KOBİ niteliğindeki Seyahat Acentalarına (A Grubu Seyahat Acentaları) Protokole dâhil olan bankalar aracılığıyla kullandırılması hedeflenmektedir. Bunun için 300 milyon TL tutarında bir kaynak ayrılmıştır.

 

 

 
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@