Ekonomiye Bir Yaklaşım; İnsan Merkezli Finans

Katılım Finans Sistemi 04.08.2020, 15:59
Ekonomiye Bir Yaklaşım; İnsan Merkezli Finans

Katılım Bankacılığı ve Katılım Finans sistemi son yılların popüler meselelerinden biridir. Yıllar itibariyle büyüyen bir grafik sergileyen İslami Finansın bankacılık sistemi içerisindeki payı %6 seviyelerine ulaşmıştır. Peki, bu sistem neden bu kadar popüler ve neden son yıllarda birçok araştırmaya konu olmaya başladı? Kanımca bu sorunun tek bir ana cevabı var; İnsanı ve toplumu merkeze alması.

“Katılım finans sisteminin büyümesinin en büyük sebebi, insan merkezli finans yaklaşımıdır”

Toplumdaki tüm hizmet sektörü tek bir amaca hizmet eder. Bu da insandır. İnsanların talepleri, istekleri, doğruları, tercihleri vs. karşılanmak için çabalanır. İslami Finans olarak da tabir edilen Katılım Finans Sisteminin aslında en güzel ve en doğru tabiri İnsani Finans’tır. İnsanı merkeze alan bir bankacılık ve finans sisteminin ilk önceliği insanların talepleri üzerine bir model kurmaktır. Ülkemizdeki konvansiyonel bankalara baktığımız zaman banka personellerinin her daim bir hedef baskısı içinde bulunduğunu, bu hedeflerin bazı yerlerde ucu açık hedefler olduğunu ve bunun banka müşterilerine farklı maliyetler ile yansıdığı aşikârdır. Bu durum reel ekonomiyi sekteye uğratmaktadır. Personellerin üzerindeki stres ve baskı da işin cabası. Katılım bankalarında ise hedeflemeler ve politikalar her yıl mevcut piyasa konjonktürü dikkate alınarak ve birçok değişken hesaplamaya dâhil edilerek sadece 1 kez yapılır. Yapılan bu bütçeleme sonucunda en üst kademeden en alt kademeye kadar tüm ekip olarak bir yıl boyunca çalışılır ve topluma hizmet verilir. Bu hizmet neticesinde hedefler çoğu zaman istenilen seviyelerde tamamlanır. Yaptığınız işi aşkla yaparak, bireylere ve firmalara talepleri ve ihtiyaçları doğrultusunda kaliteli bir hizmet sunarsanız günün sonunda hem maddi hem manevi kazançlı olan siz olursunuz. İnsanı merkeze almak demek; çalışanlarınızı da müşterilerinizi de tedarikçilerinizi de merkeze almak demektir. Bu merkeziyet en başta dinimizin de öngördüğü bir merkeziyettir. İnsan merkezli bir ekonomik sistem stres olgusunu ortadan kaldırarak, topluma en güzel hizmeti sunmaya olanak sağlar. İşte Katılım Finans sisteminin son yıllarda büyüyen bir eğilim sergilemesinin en büyük sebeplerinden birisi insan merkezli finans yaklaşımıdır.

“Katılım finans kuruluşları daha geniş kitlelere hitap etmeye başlamıştır”

Katılım Finans sisteminde faaliyet sürdüren kuruluşlar önceki senelerde faizsizlik prensibi esaslarını müşterilerine anlatarak pazar payını büyütmeye çalışıyorlardı. Güncele baktığımız zaman aktif büyüklük ve pazar payı olarak Katılım Finans kuruluşlarının müşteri portföylerini genişleterek orta ölçekli bankalar arasına girdiklerini görmekteyiz. Hem hizmet kalitesi hem insan kaynağı hem de müşterilerine göstermiş oldukları ilgi ve alakanın neticesinde Katılım Finans Kuruluşları sadece faizsizlik prensibi bulunan müşterilere değil, daha geniş kitlelere hitap etmeye başlamıştır. Bu sebeple sürekli olarak kendilerini yenileyen organizmalar oluşturmakta ve ürün gamlarını her geçen gün geliştirmektedirler. Bu gelişimin anlatılması ve konvansiyonel sistemlere de örnek olması kanaatinde olduğum için İnsani Finans sistemini ele aldım.

“Banka ne kadar güçlü ise müşterisinin ve personelinin yanında o kadar güçlü durabilir”

Toplumlar üretebildiği derecede ve bu üretkenliği sürdürebildiği derecede zengindir. Üretim, istihdam, büyüme gibi ekonomik kavramlarınızın kayda değer seviyelerde olabilmesi için ülke olarak aktif kalitesi yüksek ve sermaye yeterlilik rasyosu kuvvetli bir bankacılık sistemine sahip olmanız gerekmektedir. Banka ne kadar güçlü ise (güçlü olmanın çeşitli finansal argümanları vardır) müşterisinin ve personelinin yanında o kadar güçlü durabilir. Devletimiz de özellikle son yıllarda aldığı aksiyonlar (kamu katılım bankalarının kurulması, sukuk ihraçları gibi) İslami Finansın büyümesinde ön ayak olmuştur. Bu değerlendirmelerin neticesinde vardığım sonuç şudur ki; İnsanî Finans tüm bankacılık, sigortacılık sistemine yaygınlaştırılmalıdır. Hitap ettiği kesim özelden genele doğru genişletilmelidir.

Katılım Bankalarının 30 Nisan 2020 İtibariyle Sektör Payı

2020/Nisan 2019
TOPLANAN FONDA 9,0% 8,4%
KULLANDIRILAN FONDA 6,0% 5,5%
TOPLAM AKTİFTE 6,6% 6,3%
ÖZ VARLIKTA 4,8% 4,4%
NET KÂRDA 4,6% 4,4%

Ahmet Necip DEMİR

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@