Katılım Bankacılığı ve Dijitalleşme

Hem Türkiye’de hem de dünyada katılım bankacılığı sektöründe birçok dikkat çekici, yenilikçi dijital uygulamaya geçildi

Kapak Konusu 27.03.2018, 23:18
Katılım Bankacılığı ve Dijitalleşme

Hem Türkiye’de hem de dünyada katılım bankacılığı sektöründe birçok dikkat çekici, yenilikçi dijital uygulamaya geçildi

YAZI: KUVEYT TÜRK BİLGİ TEKNOLOJİLERİ BT İŞ SÜREKLİLİĞİ YÖNETİCİSİ ŞERAFETTİN ÖZSOY

Bankacılık ve finans sektörü son yıllarda hızla dijitalleşiyor. Şüphesiz bunda en önemli sürücü güç, teknolojik gelişmelerdir. Bankacılık ve finans sektörünün doğal bir parçası olarak katılım bankacılığı sektörü de bu değişimden önemli ölçüde etkileniyor ve köklü değişimlere uğruyor. Bu dijitalleşme, artık katılım bankacılığında iş modeli tasarımından organizasyon biçimine kadar birçok alanda kendini gösteriyor olacak. Hem Türkiye’de hem de dünyada katılım bankacılığı sektöründe birçok dikkat çekici, yenilikçi dijital uygulamaya son zamanlarda herkes şahit oluyor. Teknolojik ilerlemenin birçok farklı alanı olmakla beraber katılım bankacılığının dijitalleşme yolculuğunda kısa ve orta vadede gündemden inmeyecek en önemli üç konunun yapay zekâ tabanlı chatbot’lar, blockchain uygulamaları ve API marketler olacağı öngörülüyor.

Yapay Zekâ Tabanlı Chatbot’lar

Dijital dünyada son zamanların en popüler konusu yapay zekâdır. Hem teknoloji geliştirenler hem de teknolojiyi kullanıp ürün ve hizmetlerine değer katmak isteyenler yoğun bir şekilde yapay zekâ üzerine kafa yoruyor. Bankacılık ve finans sektöründe yapay zekânın şu sıralar en popüler uygulama alanlarından birisi şüphesiz chatbot’lar. En basit anlatımla chatbot sanal bir sohbet simülatörü. Eskiden gerçek müşteri temsilcileri ile konuşurken şimdilerde sanal bir robotla konuşuyorsunuz. Peki, chatbot’larla neler yapılabilir? Bir ürün veya hizmet hakkında detaylı bilgi alabilirsiniz, daha önce satın aldığınız bir ürünün iadesini gerçekleştirebilirsiniz, bir arkadaşınıza para gönderebilirsiniz, kasko teklifi alabilirsiniz, otel rezervasyonu yapabilirsiniz ve daha buna benzer gündelik hayatınızı kolaylaştıran birçok hizmeti artık chatbot’lar aracılığıyla gerçekleştirebilirsiniz. Chatbot’lar nasıl oldu da bir anda gündemimize hızla girdi? Aslında yapay zekâ teknolojisi çok da yeni bir konu değil. Fakat chatbot’un temelinde iki farklı teknolojideki gelişme yatıyor. Birisi yapay zekâ teknolojisi olmakla beraber bir diğeri de mesajlaşma teknolojisi. Mesajlaşma uygulamalarının kullanımının yaygınlaşması, teknolojik altyapılarının hızla gelişmesi chatbot’un gündeme gelmesini sağladı. Diğer taraftan yapay zekâ teknolojisini geliştirmek ve kullanmak oldukça zor bir süreçti, fakat son birkaç yıldır bu alandaki teknoloji firmaları yapay zekâ teknolojilerini hazır servisler haline getirdiler. İşte bu iki gelişmenin bir araya gelmesi chatbot konusunu trend topic hâline getirdi.

Blockchain Uygulamaları

Birçok banka ve finans kuruluşu blockchain’in teknolojisini kullanarak yenilikçi ürün ve servisler geliştirmek peşinde. Blockchain teknolojisi için özetle bir güvenli kayıt tutma sistemi veya akıllı sözleşmeler sistemi desek yanlış olmaz. Eğer siz kayıt tutma sisteminin güvenliğini sağlarsanız tüm ıslak imzalı işlemlere ve noter gerektiren işlemlere olan ihtiyacınız ortadan kalkar. Bu tip ıslak imzalara satış işlemlerinde, sözleşmelerde, iş dünyasında ve ticaretin her alanında ihtiyaç duyuyoruz. Bu nedenle bu genel ihtiyacı ortadan kaldırabilecek veya ikâme edebilecek blockchain tabanlı servisler tüm sektörlerin ilgi alanına giriyor. Fakat finans alanında blockchain’in etkisini görmek tabi ki daha kolay. Çünkü artık bankacılık ve finans sistemi dediğimiz yapı sanal ortamda finansal yazılım sistemleri ve fiziksel ortamda da sözleşmeler ve az da olsa nakit paradan ibaret bir şey. Dolayısıyla nakit para kullanımının her geçen gün daha da azaldığını göz önüne alırsak, fiziksel ortam ve sözleşmelerin azaltılmasıyla birlikte finansal hareketlilik çok hızlı ivmelenebiliyor. PwC 2017 yılı verilerine göre mevcut blockchain uygulamalarının yüzde 30’u bankacılık ve finans sektörüne ait durumda. Sanal para birimlerindeki rakamlar bunun en güzel örneği. Şu an ilk 10 kripto paranın piyasa değeri 500 milyar doları geçti bile. Ortamda fiziksel bir üretim veya lojistik faaliyeti olmadığı için blockchain ile birlikte finansal sistemde devasa bir kaldıraç söz konusu oluyor. Finans ve bankacılık sektörü oldukça sıkı regüle edilmiş piyasalardır. Bu nedenle finans alanındaki kuruluşlar, bitcoin gibi tamamen açık yapılar kullanamıyor. Blockchain dağınık bir veri tabanı yapısına sahip. Bu nedenle özel bir kısıt koyulmazsa “public blockchain” olarak her bir üye yetki gereksinimi olmadan tüm kayıtlara erişebiliyor. Bu da finans kuruluşları ve düzenleyici kamu kuruluşları açısından bilgi güvenliği açığı demek oluyor. Bu nedenle bu tarz kuruluşlar bir başka model olan “Private Blockhain” modelini kullanıyor. Bu modelde sadece yetkili üyeler verilere ulaşabiliyor. Bu nedenle bilgi güvenliği daha sağlıklı oluyor. Finansal kuruluşlardan gelecek yeni servisler çoğunlukla bu ikinci model üzerine bina edilecek.

Bankaların API Marketleri ve Fintech Girişimciliği

Son birkaç yıldır girişimcilik dünyasında hızlı bir fintech rüzgârı esiyor. Bu derece yoğun olmasa bile Türk start-up dünyası da bu rüzgarın etkisi altında. Bu rüzgarın arkasında ise finansal ürün ve hizmetlerin demokratikleştirilmesi, diğer start-up girişimcilik sektörlerinde rekabetin yoğunlaşması, blockchain ve yapay zeka gibi fintech’i ivmelendirecek teknolojilerin yaygınlaşmasının yattığını söyleyebiliriz. Banka ve diğer finansal kuruluşlar, kendi API’lerini kullanarak yenilikçi servisler geliştirmek isteyen fintech girişimcileri için kendi API’lerine ulaşabilecek portallar geliştiriyor. Genellikle bunun adı API market veya API portal oluyor. Böylelikle bir fintech girişimcisi ihtiyacı olan bir API’yi kolaylıkla buradan alıp kendi uygulamasında konumlandırabiliyor. Türkiye’de bankaların API marketleri henüz çok yaygın değil ama artış eğiliminde olduğunu söylemek mümkün. Önümüzdeki beş yıl içinde neredeyse Türkiye’deki tüm bankaların bir API marketini yayınlaması bekleniyor. İçerik olarak baktığımızda birçok banka dışarı API yayınlamakta biraz çekinceli davranıyor fakat bu alandaki rekabet arttıkça daha fazla API yayınlamak için motivasyon buluyor olacak. Şu an için Türkiye’de API Market sahibi bankalar şu şekilde: Akbank , Garanti API Store, Yapı Kredi API Portal. Katılım bankaları arasında API Market sahibi olan tek kuruluş ise şu anlık Kuveyt Türk (Kuveyt Türk API Market). Yabancı bankalar bu işte biraz daha cesur. Bunda özellikle birçok ülkenin bankalara belirli API’leri yayınlama zorunluluğu getirmesinin katkısı olduğunu söyleyebiliriz. Yabancı bankalarda örnek olarak gösterebileceğimiz banka API Marketlerini şu şekilde sayabiliriz: BBVA API Market, Capitalone Devexchange, HSBC Developer Portal, Barclays API Store, ASB Bank API Developer Portal, Nordea Open Banking Developer Portal, Standard Chartered API portal, Danske Bank Open Banking, Deutsche Bank API Program.

Bankaların Bu işten Kazancı Nedir?

Bankaların bu işten kazancı çok belirgin; kendi kaynaklarını çok fazla kullanmadan müşteri kazanmak, müşteri derinleştirmek ve ciro arttırmak. Çünkü bankanın API’sini kullanacak bir fintech, kendi yenilikçi çözümünü kendi imkânlarıyla tanıtacak, yayacak, kullandıracak sonra da gelip ilgili bankaya kazanç sağlayacak. Başka bir ifadeyle, müşterinin kullandığı hizmetlere derinlik kazandıracak ve daha fazla hizmeti kullanan müşterinin ortalama işlem hacmi ve ürün kullanım hacmi artacak. Böylelikle bankalar hem müşteri ve ciro kazanacaklar, bunlar için sermaye kullanmayacaklar hem de operasyonel yüke katlanmayacaklar, sadece kazanacakları gelirin bir kısmından feragat edecekler. Bu açıdan bakıldığında fintech’lerle yapılacak iş birlikleri bankalar için muhteşem bir iş modeli fırsatı sunuyor.

Bankaların API açık bankacılık modelini yaygınlaştırması, kendilerini kurumsal entegrasyonlardaki operasyon yüklerinden de kurtarıyor. Bankalar farklı kurumlarla hizmetlerini çeşitli nedenlerle entegre etmek durumunda. Özellikle kamu tarafında bankaların ve banka kullanıcılarının çeşitli aktivitelerinin kayıt altında tutulması ve onaylanması için kamuyla veri alışverişi yapılması gerekiyor veya büyük kuruluşlar müşterileri ve kendi çalışanları için çeşitli manuel işlemleri entegrasyon kurarak dijitalleştirmek istiyor. Tüm bu nedenlerden dolayı bankaların başka bir üçüncü parti kuruluşla data alması veya vermesi gerekebiliyor. Bunları yapmak için bankalarda kurumsal entegrasyondan sorumlu birimler bulunuyor. Böyle bir entegrasyon yapılmak istendiğinde iki taraf arasında ciddi bir yazılım çalışması gerekmektedir. Üstelik süreçlerin standardizasyonu hem istenen seviyede olmuyor hem de her seferinde aynı uygulamalar farklı kişi ve taraflarca tekrar baştan anlatılıp, deneme-yanılmalar yapılıp ciddi bir operasyonel yük ortaya çıkıyor. İşte bu noktada standardize olmuş API’ler bankalara büyük bir kolaylık sağlayacak.

Fintech Girişimcilerinin Kazancı Nedir?

Fintech’lerin en büyük dezavantajları sermayelerinin az olması, kadrolarının sınırlı olması ve kamu tarafında düzenleyici yasal kurumların beklediği güveni sağlayabilecek bir kaynaklar bütününe ve kurumsal itibara yeterli seviyede sahip olmamaları. En nihayetinde baktığımızda fintech bir start-up, dolayısıyla bu sorunların olması çok normal. Zaten bu yeni açık bankacılık modelinde kimse fintech’lerden bunu beklemiyor. Bunları önemli ölçüde bankalar temin etsin, fintech’ler ise bu zeminin üzerinde yenilikçi ürün ve hizmetler geliştirmeye odaklansın. Fintech girişimcilerinin en büyük kazancı bankaların altyapılarından yararlanarak sınırlı hizmetlerle bir nevi yeni online bankalar kurmak. Açık bankacılık modeli öncesinde devasa bir nakit sermaye ve diğer kaynaklar olmadan finans ve bankacılık alanına girme imkânı yoktu. Bu yeni iş modelinde 3-4 kişi bir araya gelip küçük bir sermaye ile hızlı bir şekilde bankacılık ve finans sektörüne giriş yapabilir hâle geldi. Aklınıza fintech alanında yeni bir iş modeli kurgulamak gelirse, banka API Market’lerine girerek işinize yarayabilecek API’leri seçip kendinize yeni bir fintech kurmak artık çok daha hızlı ve bankaların iş birlikleri geliştirmeleri de mevzuat açısından çok daha kolay.

Fintech Ekosisteminin Bankalardan Beklediği Nedir?

İddialı çıkışlar ve bankalarla rekabete kalkışmak için büyük bir finansal yatırım desteğine ihtiyaç var ve bu tip bir strateji maalesef Türk girişimcilik ekosistemi içerisinde yürütülmesi oldukça zor bir model. Yurt dışında Atom Bank, Monzo Bank, N26 Challenger Bank gibi örnekleri görüyoruz. Doğrudan dijital banka oluyorlar ama aldıkları yatırımlara bakınca neredeyse bir banka kuracak kadar yatırım topladıkları gerçeğiyle karşılaşıyoruz. Fintech’lerin bir anlamda bankalara rakip olduğu gerçeğini her zaman akılda tutmakta fayda var. Dolayısıyla çok güçlü yatırım sermayesi çekememiş fintech’lerin bankalarla rekabet içine girmektense tamamlayıcı veya destekleyici alanlara odaklandığında rekabet açısından başarı şansları daha yüksek gözüküyor. Bankaları tamamlamaya örnek olarak; bankaya müşteri kazandırılmasını veya kazanılmış müşterinin derinleştirilmesini veya bankaların en önemli sorunu olan “unbanked” dediğimiz bankacılık hizmetlerinden yararlanmayan kesimleri finans hizmetleri ile tanıştırmayı verebiliriz. Dolayısıyla yatırım bulma sorununun çözülemediği Türk girişimcilik ekosisteminde Türk fintech girişimcileri için bu tarz bir strateji, daha güvenli yol olabilir. Ekosistemin yavaş geliştiği düşüncesi bankalar tarafında da hissedildiği için son birkaç yıldır bankalar çeşitli hızlandırma programları, kuluçka merkezleri ve yatırım fonlarıyla yavaş yavaş girişimcilik ekosisteminde yer almaya başladılar. Ve bu programlarda fintech’lere pozitif ayrımcılık yapmaya çalışıyorlar. Ama yine de fintech’lerin ve fintech ekosisteminin bankalardan beklediği en önemli şey içerik açısından oldukça zengin API Marketleri oluşturmaları. Unutulmamalı ki fintech’lerin geliştirecekleri servislerin ve iş modellerinin zenginliği ve yenilikçiliği bankaların onlara sunacağı zengin ve kaliteli API’lere bağlı.

KATILIM BANKALARI DİJİTALLEŞMEYE ÖNEM VERİYOR

Teknolojinin daha fazla hayatımıza girmesi ile müşteriye ulaşım dijitale doğru kayıyor. Bu doğrultuda hareket eden katılım bankaları, köklü dijital dönüşüm programları hazırlamaya devam ediyor

DİJİTALLEŞMEYE YATIRIM YAPIYORUZ

TKBB Yönetim Kurulu Başkanı ve Albaraka Türk Genel Müdürü Melikşah Utku

Teknolojinin daha fazla hayatımıza girmesi sonucu bankaların müşteriyle temas noktaları farklılaşıp zenginleşirken haliyle müşteriye erişim kanalları dijitale doğru kayıyor. Dijital bankacılık; müşteri açısından kişiselleştirilmiş uygulamalar, hizmetler ve ürünler sunmayı kolaylaştırıyor, banka açısından ise müşteri sadakati, optimizasyon ve verimliliği arttıran bir konsept. Albaraka Türk olarak geleceğin dijital İslami bankası olmayı hedefliyoruz. Bu hedef doğrultusunda ciddi ve köklü bir dijital dönüşüm programı hazırladık. Bu süreçte dört temel noktaya odaklandık. Birincisi; operasyonel yüklerimizi dijitalize ve otomatize ediyoruz. İkincisi; finansal teknolojiler alanına yatırım yapıyoruz. Üçüncüsü; veri madenciliği ve yönetimine ağırlık verip yeni nesil müşteri davranış ve tercihlerini modelleyerek kişiselleştirilmiş müşteri deneyimi sunmak istiyoruz. Dördüncüsü; dijital dünyaya uyum sağlamak adına çalışanlarımıza yatırım yapıyoruz. Artık bir şirket için asıl önemli olan elindeki teknik donanım değil, esneyebilen ve adapte olan insan gücü olacak.

2018’DE DİJİTAL MÜŞTERİ SAYISINDA 1 MİLYONU HEDEFLİYORUZ

Kuveyt Türk Genel Müdürü Ufuk Uyan

Kuveyt Türk olarak dijital bankacılığa yatırım yapmanın geleceğe yatırım yapmak olduğunun farkındayız. Türkiye’nin iki AR-GE merkezine sahip tek bankası olarak sektörümüzdeki dijital değişimi ve dönüşümü ciddiye alıyor, bu doğrultuda gelecek için gerekli altyapıyı oluşturmak ve rekabet avantajı sağlamak amacıyla teknolojiye ve inovasyona sürekli yatırım yapıyoruz. Yakın zamanda 25 adet API’yi (Application Programming Interface – Uygulama Programlama Arabirimi) içeren sektörün en kapsamlı API Market Platformunu hizmete sunduk. Yeni bir sistem kurmak isteyen girişimcilerin ve FinTech geliştiricilerinin birçok hizmet ve bilgiyi hazır olarak almasına, daha az yatırımla ve daha kısa sürede hizmet sunmaya başlayabilmesine olanak sağlıyoruz. Gelecek dönemde yeni servisler ekleyerek API Market Platformunun kapsamını genişletmeyi planlıyoruz. Kuveyt Türk olarak 2018 yılsonunda dijital kanallarımızı kullanan aktif müşteri sayımızı 1 milyona ulaştırmayı hedefliyoruz.

BANKALAR YATIRIMLARINI DİJİTALLEŞTİRMEYE YOĞUNLAŞTIRDI

Türkiye Finans Genel Müdürü Wael Raies

Mobil bankacılık trendlerinin hızlı değişimi, dijital mecraların yaygınlığı ve müşterilere en hızlı şekilde ulaşma ihtiyacı bankaların yatırımlarını dijitalleşmeye yoğunlaştırmasını kaçınılmaz kıldı. Türkiye Finans Katılım Bankası olarak bizde dünyada yaşanan dijital dönüşüme ve dijital bankacılıkta yaşanan değişimlere uyum sağlamak adına ürün, hizmet kanal ve süreçlerimizi yeniliyor, bu alanda yatırım yapmaya devam ediyoruz. ATM sistemimizi ve müşteri ara yüzlerini tamamen değiştirdik ve kişiselleştirilebilir bir mobil şube geliştirdik. Mobil bankacılık temas sayımız, İnternet Şubesi’ni geçerek, en çok temas edilen dijital kanalımız haline geldi. 2014’te bankamız tarafından, sektörde bir ilk olarak hayata geçirilen TFXTARGET platformunun 2017’de mobil uygulamasının devreye alınması da geçirdiğimiz dijital dönüşümün en somut örneklerinden biri oldu. Türkiye Finans olarak dijital kanallarda kaliteli, katma değerli inovatif ürün ve hizmet sunabilmek için yatırımlarımızı sürdüreceğiz.

GELENEKSEL BANKACILIĞIN YERİNİ DİJİTALLEŞME ALDI

Vakıf Katılım Genel Müdürü Ikram Göktaş

Dijitalleşme ile birlikte geleneksel bankacılık sistemleri yerini internet ve mobil bankacılık uygulamalarına bırakmaya başladı. Eskiden saatlerce kuyrukta bekleyen banka müşterileri mobil uygulamalar sayesinde tüm kişisel ve finansal verilerine anlık olarak ulaşabilmekte, tüm bankacılık işlemlerini zaman ve mekândan bağımsız olarak rahatça yapabilmektedir. Çok karmaşık olan ödeme sitemlerinde dahi sanal para, mobil cüzdan, temassız ödeme yapıları, kartsız para transferleri, ön ödemeli kredi kartı teknolojileri ile birçok işlem artık şubeye gitmeden ve bir banka müşterisi olmadan dahi kolayca yapılabilmektedir. Vakıf Katılım olarak hızla dijtalleşen dünyada Fintech’leri birer inovasyon merkezi olarak görüyor, mobil başta olmak üzere yeni nesil ödeme sistemleri ve dijital kanallardan hizmet sunma, ortak platformlar kurma alanında fintech’ler ile iş birliklerine gitmeyi hedefliyoruz. Bu alanlara yapılacak yatırımların yeni ürünler geliştirilmesi, bilgi paylaşımının artırılması, yeni AR-GE merkezleri oluşturulması gibi pek çok alanda domino etkisi oluşturacağına inanıyorum.

DİJİTAL BANKACILIĞA YATIRIMLARIMIZ DEVAM EDECEK

Ziraat Katılım Genel Müdürü Metin Özdemir

Dijital çağın fırsatlarından müşterilerimizin en iyi şekilde faydalanması için sürekli gelişim ve dönüşüm içerisindeyiz. Dijital ürün ve platformlara yatırım yaparak, en üst düzeyde teknolojik altyapı faaliyetlerini destekliyor, öncü çözüm önerilerini sunuyoruz. Var olan ürünlerimizi dijital kanallara taşımanın yanı sıra tamamen dijitale özel yeni ürün ve platformlar tasarlıyor, kusursuz bir müşteri deneyimi yaşatmak amacıyla müşterilerimizin kullanımına sunmayı planlıyoruz. 2018 yılı içerisinde, müşterilerimizin talep ve ihtiyaçlarını göz önüne alarak internet şubemizi yenileyeceğiz. Katılım mobil uygulamamızda tüm bankacılık işlemlerinin yapılabilmesi için güncellemelerimiz devam etmektedir. Dijital kanallarımızda müşterilerimizin taleplerini karşılayacak güvenlik düzeyi yüksek dijital çözümler sunarak, tüm kanallardaki aktif kullanım artışıyla müşteri deneyiminin zenginleştirilmesini hedeflemekteyiz. Müşterilerimizin daha kolay erişim sağladığı banka olma hedefi, dijital kanallara yapmayı sürdürdüğümüz yatırımlarla desteklenmektedir. Dijital bankacılığa yatırımlarımızı sürdürmeye ve alternatif dağıtım kanallarımızı geliştirmeye kararlıyız.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@