Faizsiz Sistemin Öncüsü: Para Vakıfları
Para vakfı, kuruluş sermayesinin bir kısmı veya tamamı nakit paradan oluşan vakıflardır.

Para vakfı, kuruluş sermayesinin bir kısmı veya tamamı nakit paradan oluşan vakıflardır. Vakıflar gelir dağılımında eşitliği hedefleyen ve kâr amacı gütmeyen kurumlardır. İslam dünyasında ve Osmanlı döneminde, kamusal hizmetleri yerine getiren en önemli kurum olmuştur. Bu hizmetleri kültür, eğitim, sağlık, altyapı, dinî ve sosyal hizmetler ile sosyal güvenlik ve hayır işleri olarak sıralayabiliriz.
Osmanlı döneminde, ekonomik durumu yeterli olmayan kimselerin ihtiyaçlarının karşılanması için para vakıfları kurulmuştur. Ayrıca esnafın yeme, içme, giyim, yakacak gibi temel ihtiyaçlarının karşılanması, işlerinin düzene girmesi ve sermaye sağlanması için de paralar vakfedilmiştir. Bu sayede gelir dağılımındaki adaletsizlik en aza indirilmiştir.
Vakfa genellikle arazi, bina, dükkân, ev, çarşı, han ve hamam gibi mallar konu olmuştur. Bu mallardan elde edilen gelirlerle vakıflar finanse edilmiştir. Bu bağlamda Osmanlı’nın bu anlayışını İslam medeniyetine bir katkı olarak değerlendirebiliriz.
Osmanlı Devleti’nde ilk faizsiz kredi uygulaması para vakıfları ile başlamıştır
Para vakıflarında, hayır amacıyla toplanan para, karz-ı hasen (ödünç vermek), Mudarebe (emek-sermaye ortaklığı), Murabaha (vakıf para ile peşin mal alıp vadeli satmak yoluyla kâr elde etmek) ve Bidâa (vakıf parayı hayır amacıyla işletip kârın tamamını vakfa vermek) gibi yöntemlerle işletilmiş, elde edilen gelirler de yine hayır amacıyla kullanılmıştır.
Mevcut faiz yasağı, para vakıflarını, bugün bankalar tarafından yapılan şekliyle kredi vermekten alıkoymuş, karz-ı hasen, bidaa, mudarebe gibi uygulamalar kredilendirme mekanizmasını sağlıklı bir biçimde işletmiştir. Yani günümüz faizsiz finans sisteminin öncüsü olmuştur.
Yasemin Çelebi
