Katılım Bankacılığı Tanınırlık Düzeyi ve Kamuoyu Algısı

Katılım Finans Sistemi 12.04.2021, 15:17 03.05.2021, 12:33
Katılım Bankacılığı Tanınırlık Düzeyi ve Kamuoyu Algısı

Türkiye genelinde 72 şehirden 3047 katılımcıyla Ekim 2019-Ocak 2020 döneminde gerçekleştirilen anket çalışması neticesinde, ankete katılanların yalnızca %60’ının faizsiz finansal araç ve kurumlar hakkında bilgi sahibi oldukları, önemli bir bulgu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu yazıda, 2021 yılının Mart ayında Katılım Bankacılığı Strateji Güncelleme Raporu (2021-2025) bağlamında kamuoyuyla paylaşılan “katılım bankacılığının Türk bankacılık sektöründe 2025 yılında %15’lik pazar payına ulaşma hedefi” çerçevesinde, söz konusu hedefe ulaşmanın önündeki engellerin tartışmaya açılması düşüncesinden hareketle “Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması” ve “Türkiye Faizsiz Finansal Okuryazarlık Araştırma Raporu” bulgularından faydalanarak katılım bankacılığı modeli özelinde “tanınırlık düzeyinin düşüklüğü” ve “görece olumsuz kamuoyu algısı” konu başlıklarının ana hatlarıyla değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Katılım Bankalarının tanınırlık düzeyi açısından arzu edilen performansı gösteremedikleri somut bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi için Barem Pazar Araştırma ve Danışmanlık AR-GE merkezi tarafından 2019 yılı içerisinde 49 ilde 15041 kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen ve hanehalkı toplam evreninin %89’unu kapsayan “Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması” sonuçlarına bakılacak olursa, araştırmaya katılanların %40’ının “katılım bankalarını ve katılım bankalarının sundukları hizmetleri hiç bilmedikleri ya da çok az bildikleri” oldukça dikkat çekici bir ayrıntı olarak karşımıza çıkmaktadır. Benzer sonuçların İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği işbirliğiyle gerçekleştirilen “Türkiye Faizsiz Finansal Okuryazarlık Araştırma Raporu’nda” da yer aldığı görülmektedir. Bu çerçevede, Türkiye genelinde 72 şehirden 3047 katılımcıyla Ekim 2019-Ocak 2020 döneminde gerçekleştirilen anket çalışması neticesinde, ankete katılanların yalnızca %60’ının faizsiz finansal araç ve kurumlar hakkında bilgi sahibi oldukları, önemli bir bulgu olarak karşımıza çıkmaktadır.

Bu bulgular, katılım bankacılığı sektörünün devletimiz tarafından önemsenen ve aktif olarak desteklenen bir alan olduğunun en belirgin göstergeleri arasında yer alan kamu katılım bankalarının sektöre giriş yapmaları gerçeğiyle bir arada düşünülecek olursa, Özel Finans Kurumu adıyla 1985 yılında Türk finans sektöründe faaliyet göstermeye başlayan ve 2005 yılından bu yana da Katılım Bankası unvanıyla faaliyetlerini sürdüren kuruluşların, tanınırlık düzeyi açısından arzu edilen performansı gösteremedikleri somut bir gerçek olarak karşımıza çıkmaktadır.

Katılım Bankalarına yönelik görece olumsuz kamuoyu algısını yansıtan önemli bulguların mevcut olduğu görülmektedir

“Türkiye Hane halkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması” sonucunda ulaşılan aşağıdaki bulguları katılım bankalarına yönelik görece olumsuz kamuoyu algısını yansıtan önemli birer gösterge olarak değerlendirmek mümkündür.

  • Araştırma kapsamında görüşülen kişilerin %25’inin “faiz ve kar payının aynı şey olduğu” ifadesine %80 üzerinde katıldıkları, görülmektedir.
  • Araştırma kapsamında katılımcılara yöneltilen “insanların katılım bankalarıyla çalışmamasının temel sebebi gerçekten İslami kurallara göre çalışmadıklarını düşünmeleridir” şeklindeki ifadeye %80 ve üzerinde katıldıklarını belirten %21 oranında bir kitlenin mevcut olduğu dikkat çekmektedir.
  • Araştırma kapsamında, katılım bankalarını tercih etmeyenlerin %15’inin katılım bankaları “diğer bankalar gibi faizle iş yapıyorlar” şeklinde bir gerekçe öne sürdükleri görülmektedir.

Dini hassasiyetleri sebebiyle faize dayalı finansal işlemlerden uzak durmaya özen gösteren kişilerin katılım bankacılığı modelini gönül rahatlığıyla tercih etmelerinin ve sektörün sürdürülebilir şekilde büyüyüp pazar payını artırmasının önündeki en önemli iki yapısal engelin “tanınırlık düzeyinin düşüklüğü” ve “görece olumsuz kamuoyu algısı” olduğu gerçeklerinden hareketle, katılım bankalarının bu konu başlıkları üzerine odaklanıp, çeşitli faaliyetleri hayata geçirmelerinin faydalı sonuçlar üretebileceği düşünülmektedir.

Öğr. Gör. Ramazan BAŞ

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Elemanı


Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@