Katılım Bankalarının Mali Sektöre Alternatif Olma Özellikleri

​​​​​​​Katılım bankalarının en büyük özelliğinden bir tanesi sektörde faizli işlemlere helal bir alternatif sunmalarıdır

Blog 13.08.2021, 10:15 02.09.2021, 11:11
Katılım Bankalarının Mali Sektöre Alternatif Olma Özellikleri

Geleceğe dönük planlarda birçok insan, dinimizdeki faiz yasağı sebebiyle, içinde tahvil, bono, banka faizi olan yatırımlara yönelmeyi tercih etmemektedir. Bu durumda katılım bankalarının kâr payı oranları bir alternatif olarak görülmektedir. Katılım bankalarının mali sektörde alternatif olması açısından, sektördeki temel yaklaşımları ve faaliyet şekillerinin farklılığı aşağıda açıklanmıştır.

Katılım bankalarının en büyük özelliği, sektörde faizli işlemlere helal bir alternatif sunmalarıdır

Katılım bankalarının faiz olgusuna yönelik dayandığı yaklaşımları üç ana başlıkta ele alabiliriz.

Dini açıdan: Başta İslamiyet olmak üzere bütün dinler faize karşıdırlar. İslamiyet'te faizin yasaklanmasının hikmetini belirten çeşitli açıklamalar mevcuttur. Katılım bankaları da faaliyetlerini bu açıklamaları temel alarak sürdürme gayretindedir.

Ekonomik açıdan: Başta Keynes olmak üzere birçok düşünür, faizin iktisadi faaliyetlerin akışında neden olduğu dengesizlikler üzerinde durmuş ve faiz oranlarının düşürülmesini, hatta sıfır yapılması gereğini belirtmişlerdir. Son yıllarda ülkemizde özellikle yatırımların düşmesi ve üretim maliyetlerinin artması açısından yüksek faizin neden olduğu sorunlar bilimsel düzeyde etraflıca incelenmeye başlanmış ve iş çevreleri faizin neden olduğu sorunları zaman zaman dile getirmişlerdir.

Sosyal açıdan: Faiz, riskin yalnız bir tarafa yüklenmesine neden olduğu için, toplumda gelir dağılımının aşırı dengesizleşmesine, tekelleşmenin hızlanmasına ve gelir adaletsizliğinin yaygınlaşmasına ortam hazırlayan nedenlerin başında yer aldığı için, sosyal sakıncaları geniş bir düşünce grubu tarafından ileri sürülmektedir. Burada Prens Faysal’ın bu kurumlar ile ilgili yaptığı bir tespiti kısaca aktarmak istiyorum. Bu kurumların yeni filizlenmeye başladığı yıllar Prens Faysal’ın yaptığı bir konuşmadan çıkan sonuç aşağıda bir paragraf halinde belirtilmiştir.

“Klasik bankacılığın en önemli fonksiyonlarından biri olan borç verme işlemleri bu kurumlarda hâkim bir fonksiyon değildir. Çünkü bu sistemde belli kriterlere uyarak faizsiz borç verilebilmesi bu sistemin mükemmellik aşamasıdır. Bu sistemdeki hâkim şekil, proje bazında yatırımlar ve ticaretin finansmanı biçimindedir.”

Katılım bankalarının en tabii özelliği olan faizsizlik anlayışı, onu diğer bankalardan ayıran ve mali sektörün bir alternatifi yapan farklardan yalnızca bir tanesidir. Bu anlayışın yanında Katılım bankalarının diğer özelliklerini de tahlil etmek gerekmektedir.

Katılım bankaları maddi ve manevi değerleri gözeten işletmelerdir

Sektöre alternatif olabilecek diğer bir özelliği de toplumu iktisadi yönden bilinçlendirerek ve eğiterek, katılım bankacılığının ekonomiye ve dolayısıyla bireylere yararlarını göstermektir. Katılım bankaları genel olarak İslam’ın genel iktisat sistemini uygulamaya gayret eden ve bu yönde faaliyetlerini düzenleme uğraşı veren kurumlardır. Bu yönüyle bu bankalar, içerisinde yaşayıp faaliyet gösterdiği toplumla kendisi arasında bir sosyal tamamlayıcılık görevi görmektedir. Ülkemizde faaliyet gösteren bankalar bir taraftan tasarrufları toplamakla, diğer taraftan gerekli sermaye potansiyelini güçlendirmekle görevli işletmeler olarak görülmektedir.

Katılım bankaları da kendilerini ekonomik görevler üstlenen kuruluşlar olarak görmelerine ilave olarak, insan (müşteri) ile ilgili bütün maddi ve manevi değerleri de gözeten bir işletme olarak görmektedirler. Bu bankaları kısa ve öz bir ifade ile topluma yararlı bir ekonomik merkez, insanı eğiten ve terbiye eden bir ekol olarak görebiliriz. Bu bankalar tasarrufları mevduat olarak kabul ederken faizsizlik prensibi ile bunları başkalarına borç verip gücünü artırmak için toplamaz. Kâr paylaşımı yöntemiyle hem bireylerin kazançlarını dinimize uygun şekilde elde etmelerini sağlar hem de bu faaliyetin yaygınlaşmasıyla toplumu bilinçlendirir. Bu suretle iktisadi ve ahlaki yönden fertleri eğitir, planlı düzenli hareket etmeye alıştırır, kendilerine doğrudan, mensup oldukları topluma da faydalı olacak yatırımda bulunmalarını ve İslami davranış sahibi olmak şuur ve melekesini kazandırır.

Katılım bankaları bankalar kanununun kendilerine verdiği faaliyet alanı içerisinde işlemlerini yürütürken kâr ve kazancın yanında, İslami kaidelere uygun ekonomik faaliyette bulunmak isteyen sermaye sahiplerinin âtıl kalmış servetlerini hem onlara hem de topluma yararlı olacak iş alanlarında kullanır. Katılım bankalarında İslami davranış ve kaidelere bağlılık vardır. Bunun için bu bankaların finansman ve hizmet işlerinin helal daire içinde olması şarttır.

Bu yönüyle bu kurumların gayesi İslam’ın kâr ve kazanç hırsından kaçınılmasını emreden kuralına göre, aşırı kâr hırsına kapılarak ve bu yolda her şeyi meşru sayarak kazanmak değil, dinimizin emrettiği yoldan, dini ölçüler içerisinde çalışarak kazanmak ve böylece bankaya gelir sağlamaktır.

Ahmet Avcı

Emekli Katılım Bankası Müdürü/SMMM

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@