Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadelede Katılım Finans Modeli

Katılım Finans Sistemi 06.04.2021, 01:03 03.05.2021, 12:28
Kayıt Dışı Ekonomi ile Mücadelede Katılım Finans Modeli

Kayıt dışı ekonomi, devlete resmi olarak bildirilmeyen veya belgelendirilmeyen dolayısıyla kamu tarafından denetlenemeyen her türlü ekonomik işlem ve faaliyetler olarak tanımlanır.

Bireylerin veya şirketlerin ekonomik faaliyetlerini belgelendirmemesinin en önemli nedeni vergi kaçırma isteğinden kaynaklanır. Maalesef bu istek sosyal ve ekonomik birçok alanı da olumsuz etkiler.

Belgelendirilmeyen ve denetlenemeyen ekonomik faaliyetler;

  1. Ölçülemediği için GSMH rakamlarına girmez. Buna bağlı olarak devletlerin stratejik ve ekonomik planlama yapmasını zorlaştırır.
  2. Kontrolsüz ve kara para hareketlerine sebep olduğu için spekülatif işlemlere uygun ortam hazırlar. Bu durum makro-ekonomik dengeleri bozar ve küçük yatırımcılara zarar verir.
  3. Gelir ve kârlarda şirket bazında farklılık oluşturduğu için piyasadaki serbest rekabeti bozar. Yabancı ve yeni yatırımları sekteye uğratır ve engeller.
  4. Denetlenemediği için kayıt dışı istihdama ve emek sömürüsüne sebep olur. Sosyal güvenlik sistemindeki problemler toplamsal refahın artmasını engeller.

Bunların dışında da birçok alanda olumsuz etkisi olan kayıt dışı ekonomi ile mücadele edilmelidir. Bu tip ekonominin oluşum nedenleri ve olumsuz sonuçları ile mücadele noktasında mali, hukuki ve sosyal alanlarda getirilmiş birçok öneri ve uygulama mevcuttur. Bu yazıda, Katılım Finans Modelinin kayıt dışı ekonomi ile mücadelede nasıl etkin bir şekilde kullanılabileceğini paylaşacağım.

Katılım Bankaları, finansman sağlayacağı işlemlerin içeriğini denetler

Katılım Finans Modelinin temelinde; kamu zararına yol açacak, devletin kayıp yaşayacağı ve denetimsiz işlemler yer almaz. Bu modeli uygulayan Katılım bankaları bu prensip doğrultusunda tüm işlemlerini resmî belgeye dayalı olarak yürütür.

Katılım bankaları, finansman sağlayacağı işlemlerin içeriğini denetler ve belgelerini kontrol eder. En yaygın finansman uygulaması olan murabaha işlemini fatura veya satış sözleşmesinde yazan tutar üzerinden gerçekleştirir. Finansman işlemlerinde resmi yollarla, satıcının banka hesabına doğrudan ödeme yapar. Müşteri hesabına nakdi kredi ödemesi yapmaz. Bu nedenle finansman talebinde bulunan kişi veya firmaların eline nakit para geçmez. Kayıt dışı ekonomilerde nakit emisyon talebi fazladır ve ödemeler nakit para ile yapılır. Konvansiyonel bankaların nakdi kredi işlemleri kayıt dışı ekonominin büyümesini kolaylaştırır. Katılım bankacılığı, finansman işlemlerinin muhteviyatı gereği kayıtlı ekonomiyi destekler.

Bu finansman modeli ile belgelendirilen ve denetlenen ekonomik faaliyetler yukarıda saydığımız olumsuzluklara karşı şu faydaları ortaya çıkarır:

  1. Fatura veya satış sözleşmesi karşılığında satıcıya doğrudan yapılmış murabaha ödemeleriyle kayıt dışı ekonomik faaliyetler azalır. Bu durum şeffaf ve doğru şirket bilançoları oluşturur. Konut, taşıt, mal ve hizmet alımları doğru bir şekilde ölçülebilir. Bu durum devletlerin stratejik ve ekonomik planlama yapmasını kolaylaştırır.
  2. Katılım bankalarının murabaha işlemleri doğrudan reel ekonomiye ve kullanım amacına uygun yere gider. Bu durum spekülatif işlemlere engel olur. Örneğin bir tüketici veya firma konvansiyonel bankalardan kullandığı nakdi krediyi, reel ekonomiye aktarmadan doğrudan döviz veya altın alabilir. Bu durum döviz kurları üzerinde baskı oluşturabilir. Nakdi kredilerin kullanım amacı dışında doğrudan borsaya gidebilir. Nakdi krediler ile kontrolsüz ve balon etkisiyle yükselen borsalar kredi taksitlerinin başlaması ile ters etki oluşturur. Bu durum özellikle küçük yatırımcıları olumsuz etkiler. Katılım Finans Modeli reel ekonomik hareketliliğin ortaya çıkmasını sağlar.
  3. Her işlem kayıt altına alındığı için yatırımcılar şeffaf bir şekilde sektör analizi yaparak kârlılığı ölçebilir. Kayıt dışı satışlarıyla vergi ödemeyen ve bu şekilde haksız gelir üreten şirket sayısı azalacaktır. Tüm yatırımcılar için aynı koşullar ve veriler olacaktır. Bu sayede haksız gelir ve şirket bazında kâr farkı olmayacaktır. Bu durum ekonomileri yeni ve yabancı yatırımcılara açık bir pazar haline getirecektir. Kayıt dışı ekonominin büyük olduğu, nakit kullanımının yüksek olduğu durumlar yabancı ve yeni yatırımcıları teşvik etmez.
  4. Katılım Finans kuruluşlarının artması ve yaygınlaşması durumunda şirket ve bireyler bu kurumların prensiplerine uygun hareket ederler. Gayri resmi yollardan mal alanlar Katılım Bankalarının sunduğu finansman imkanlarından faydalanabilmek için tüm işlemlerini resmi ve kayıtlı olarak yapar. Şirketin hacmi, gelir ve giderleri doğru gösterilir. Bu yüzden resmi olarak gider gösterilemeyen kayıt dışı çalışanlar kayıt altına alınacaktır. Emek sömürüsü ve sosyal güvenlik problemlerini en az seviyeye indirilmiş olur. Toplumsal refahın artmasına katkı sağlar.

Geri kalmış ve gelişmekte olan ekonomilerde dolaysız vergi geliri oranı düşüktür. Bu durum düşük ve orta gelir grubu üzerinden tahsilatı daha kolay bir şekilde yapılan dolaylı vergi yükünü arttırır. Dolaylı vergi oranı yüksek olan ekonomilerde gelir adaleti sağlanamaz. Konvansiyonel bankaların tersine Katılım Bankalarının satıcıya fatura karşılığında gerçekleştirdiği murabaha ödemeleri şirket bilançolarının doğru gösterilmesine ve devletin dolaysız vergi gelirinin arttırmasına yardımcı olacaktır. Dolaysız vergi yoluyla artan gelirler ise devletin borçlanma oranının azalmasına ve gelir adaletinin sağlanmasına yardımcı olacaktır.

Ayrıca kişiler almak istediği bir ürün için konvansiyonel bankalardan ihtiyaç kredisi kullanırken, krediyi ürünün fiyatı kadar değil bankanın kişiye sunduğu maksimum limit kadar yani fazla tutarda kredi kullandığı görülmektedir. Bu kişiler, hesaplarına nakit olarak geçen paranın bir kısmı ile ihtiyaç duyduğu ürünü faturası olmadan alabilir. Geri kalan kredi tutarı ise atıl ve verimsiz olarak ekonomiye dönebilir. Bunun yerine Katılım bankalarının perakende mağazalara kurdukları sistem sayesinde iş yerleri sattıkları ürün üzerinden alıcıya otomatik murabaha finansmanı sağlamaktadır. Bu durumda finansman maksimum ürünün tutarı kadar olmaktadır. Ayrıca perakende mağazacı sattığı ürünü kayıt altına almaktadır. Böylece ülkede kullanılan bireysel kredilerin hangi ürünlerde yoğunlaştığı kolayca ölçülebilir, buna bağlı olarak da stratejik planlama yapılabilir. Ek olarak, hızlı finansman yapısıyla iş gücünden ve zamandan tasarruf sağlanır. Finans dünyası için “miras bir iş modeli” olan bu uygulamanın tüm perakende mağazalarda ve hizmet alımlarında yaygınlaştırılması, kredi kaynaklarının doğru kullanımı ve kayıt dışı ekonomi ile mücadelede önem arz ediyor.

Sonuç olarak, kayıt dışı ekonomi gelişmekte olan ekonomiler için büyük bir problemdir. Mevcut bankacılık sisteminin konvansiyonel modeli ile bu sorunu ortadan kaldırmak mümkün değildir. Bununla beraber, Katılım Finans Modeli, gerek kayıt dışı ekonomiyi engellemesi gerekse topluma zarar veren ekonomik sorunları ortadan kaldıran önermesiyle çözüm olabilir. Türkiye’nin ve dünya ekonomilerinin geçirmekte olduğu lokal ve küresel krizler Katılım Finans Modeli ile aşılabilir. Bu model, palyatif bir çözüm önerisi değil, kalıcı çözümün bizatihi adresidir. Gelecek, Katılım Finans Modelindedir.

Yunus Emre Kekeç

www.yunusemrekekec.com

                                                                                                         

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@