KOBİ'lerin finansmanına yönelik olarak Türkiye katılım bankalarından örnek niteliğinde bir performans

Küresel Ekonomi 17.02.2021, 09:02 28.06.2021, 09:33
KOBİ'lerin finansmanına yönelik olarak Türkiye katılım bankalarından örnek niteliğinde bir performans

KOBİ'ler, çoğu ekonomide, özellikle de gelişmekte olan ülkelerde önemli bir rol oynamaktadır. Dünya çapındaki işletmelerin büyük bir kısmını oluşturuyor olmalarının yanı sıra yeni iş alanlarının açılmasına ve küresel ekonomik kalkınmaya ciddi ölçüde katkıda bulunmaktalar. Dünya Bankası istatistiklerine göre, dünya çapında işletmelerin yaklaşık %90'ını ve istihdamın ise %50'sinden fazlasını temsil etmekteler.

Bunlara ek olarak, 2030 yılına gelindiğinde büyümekte olan küresel iş gücünü karşılamak amacıyla 600 milyon işe ihtiyaç duyulacak olması, KOBİ'lerin kalkınması konusunu dünyadaki birçok hükümet için büyük bir öncelik kılmaktadır. Ayrıca, finansmana erişim; KOBİ'lerin ayakta kalması, büyümesi ve üretkenliğinin önündeki en önemli engellerden biri olmaya devam etmektedir. KOBİ'ler, Türkiye'deki iş gücünün yaklaşık dörtte üçünü istihdam etmekte ve ekonominin toplam katma değerinin yarısından fazlasını oluşturmaktadır. Türkiye, büyük oranda KOBİ'leri hedef alan çeşitli kurumsal destek programlarını uygulamaya devam etmektedir.

Avrupa Komisyonu tarafından hazırlanan Türkiye'ye yönelik rapora göre, COVID-19 salgınına hızlı bir yanıt olarak Türkiye, Mart ayında 100 milyar TL (14,11 milyar ABD Doları, GSYİH'nin %2,2'si) değerinde Ekonomik İstikrar Kalkanı paketini uygulamaya koymuştur. Söz konusu desteğin dörtte biri, KOBİ'lere ve şirketlere likidite ihtiyacını sağlamak amacıyla Kredi Garanti Fonu'nun limitinin ikiye katlanarak 50 milyar TL'ye (7,06 milyar ABD Doları) çıkarılması için kullanılmıştır. KOBİ desteğinin kapsamı; hizmet sektörü, esnaf ve sanatkarları kapsayacak şekilde genişletilmiştir.

Türkiye'deki katılım bankaları da salgına anında tepki olarak ekonomik faaliyetlerin devamlılığına yönelik önemli destekler sağlamıştır. Dijital ürün ve hizmetlerini aktif olarak müşterilerinin kullanımına sundular, belirli ödemelerin taksitlerini ertelediler ve finansman hacmini arttırmak üzere hem bireysel hem de KOBİ ve kurumsal müşterilere esnek limit tahsisi uyguladılar.

Grafik 1'de 2015-2020 döneminde hem mevduat hem de katılım bankalarında KOBİ finansmanlarının toplam hacminde artış olduğu görülmektedir. Bunun yanı sıra, katılım bankalarının performans düzeyi, mevduat bankalarının %36'lık performans düzeyine kıyasla 2020 yılında %80 ile ciddi bir artış kaydetmiştir.

Grafik 2'de ise 2015-2020 döneminde hem mevduat hem de katılım bankalarındaki KOBİ müşteri sayısında artış gözlenmektedir. Ek olarak, katılım bankalarının KOBİ müşteri sayısı, yine mevduat bankalarındaki %23'lük artışa kıyasla 2020 yılında %60 oranında olağanüstü bir artış ile 76.789'a ulaştı. COVID-19 salgını ekonomiyi ve KOBİ'leri çeşitli şekillerde etkilemektedir. Söz konusu sayıca fazla zorluk arasından, likidite kısıtlamaları birçok firma, özellikle de küçük ölçekli olanlar için önemli ölçüde endişeye yol açmaktadır. Örneğin, Çin'de yakın zamanda yapılan bir anket, ankete katılan KOBİ'lerin üçte birinin yalnızca bir aylık sabit giderleri ve diğer üçte birinin ise iki aylık sabit giderleri karşılayacak kadar yeterli nakit rezervine sahip olmasına dikkat çekmektedir.

Dünyanın dört bir yanındaki politika yapıcılar, geçici likidite eksikliği sebebiyle ayakta kalabilen firmaların iflas etmesini önlemek üzere harekete geçmektedir.

Türkiye hükümetinin COVID-19 salgınına hızlı bir tepkiye ek olarak, katılım bankaları hem İKT üyesi ülkeler hem de KOBİ'lerin COVID-19'un yol açtığı etkilerden ciddi ölçüde muzdarip olduğu diğer yetki bölgeleri için örnek niteliğinde bir performans göstermiştir. Fatma Çınar, Türkiye Katılım Bankaları Birliği'nin Uluslararası İlişkiler Müdürü'dür. İletişim için: [email protected]

Kaynak: IFN

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@