AAOIFI Standartları ve Fıkhî Değerlendirme Süreci

Mevzuat 23.10.2019, 01:53
AAOIFI Standartları ve Fıkhî Değerlendirme Süreci

İslami finans kuruluşları için gerekli olan şer’i hükümler, muhasebe, denetim ve etik değerler ile kurumsal yönetim alanında İslami kurallara uygun standartlar yayınlamak amacıyla Bahreyn’de “Faizsiz (İslamî) Finans Kuruluşları Muhasebe ve Denetleme Kurumu” (AAOIFI) adıyla 1991 yılında kurulan kurum tarafından yayınlanan şeri standartların 58 tanesi; TKBB projesi olarak Türkçeye kazandırılmıştır. Bu yazıda pek çok ülkede bazı İslami bankalar ve merkez bankaları tarafından bağlayıcı olarak kabul edilen bu standartların fıkhî açıdan kısa bir değerlendirmesini yapacağız.

Standart Metinlerinin Fıkhî Özellikleri

AAOIFI Fıkıh Kurulu tarafından hazırlanıp sonra Genel Kurul tarafından kabul edilen şeri standartların tamamında standart metninin ardından standardın hazırlanma tarihçesi ve İslami hükümlerin dayanaklarına yer verilmektedir. Biz de değerlendirmemizi bu dayanakları esas alarak iki açıdan yapacağız.

1.Standartların Dayanakları

Standarda ilişkin fıkhî hükümlerin temellendirilmesinde yalnızca fıkıh mezheplerinin konuya ilişkin görüşlerinin zikredilmesiyle yetinilmeyip Kur’an, sünnet, icma ve kıyas başta olmak üzere fıkıh usulü ilim geleneğinde yer alan şeri delillere yer verildiği görülmektedir. Kurulun, Kur’an ve sünnet naslarının yorumunda belirli bir mezhebin görüşlerini bir bütün olarak benimseme yerine serbest yorum yönteminin kabul edildiği görülmektedir. Standartlarda sıklıkla icmaya atıfta bulunularak hazırlanan metinlerin icmaya aykırı bir yönünün olmadığı vurgulanmaktadır. Yine özellikle ticaret erbabı ve ekonomi piyasaları nezdinde yaygın olan örfler, İslam’ın sabit hükümleriyle çatışmadığı sürece Kurul tarafından dikkate alınmakta ve örfe aykırı standartlar oluşturmamaya özen gösterilmektedir.

2.Geleneksel Fıkıh Mirası ile İlişki Biçimi

AAOIFI Fıkıh Kurulu, standart metinlerinin hazırlanmasında belirli bir mezhebin görüşünden hareket etmek yerine “mezhepler arası” bir yöntem takip etmiş, belirli bir standart metninin farklı maddelerinde farklı mezheplerin ya da görüşleri mezhep hâline gelememiş fakihlerin görüşlerini esas almıştır. Kurul tarafından benimsenen her bir tercih, naklî ya da akli gerekçeleriyle izah edilmekle birlikte genellikle karşı yöndeki görüşlerin ve itirazların cevaplandırılması yoluna gidilmemiş, yalnızca benimsenen görüşün temellendirilmesi yapılmakla yetinilmiştir. Kurulun belirli bir mezhebi esas almayıp mezhepler arası bir yaklaşım sergilemesi, en üst düzeyli uluslararası fetva kurulu olan Mecmeu’l fıkhi’l-İslamî (İslam Fıkıh Konseyi) ile büyük benzerlik göstermektedir. Nitekim AAOIFI, kimi kararlarında sözkonusu konseyin daha önceki kararlarına göndermeler yapmaktadır. Özellikle Arap dünyasındaki bireysel ya da kurumsal fetvalarda “mezhepler arası yaklaşım” tarzının benimsendiği görülmektedir. Kurul farklı içtihatlar arasında tercihlerde bulunurken “çoğunluk tarafından benimsenmiş” hükümleri daha çok dikkate almakla birlikte “kolaylaştırma”, “maslahatı sağlama”, “mefsedeti def etme” gibi üst ilkelerden hareketle zaman zaman azınlık ve hatta belirli bir fakih tarafından ortaya konulmuş bireysel çözümleri de esas alabilmektedir. Kurul, belirtilen tercih ilkelerinin uygulanması sonucunda bir görüşün tercihinde “hiçbir fıkıh mezhebi tarafından kabul edilmeyecek tarzda içtihatların birleştirilmesi” anlamına gelen telfik uygulamasından olabildiğince uzak bir görüntü vermeye çalışmaktadır. Kurul, mezheplerin görüşlerine temas ederken her bir mezhebin, “temsil gücü yüksek” en muteber kaynaklarına atıfta bulunmaya çalışmış, mezhep içinde fetvaya esas olan görüş ile böyle olmayan görüşleri belirtmiş, bununla birlikte yeri geldiğinde belirli bir mezhebe mensup olup da görüşü mezhep içinde benimsenmemiş âlimlerin görüşlerini de kabul etmiştir. Genel anlamda bakıldığında AAOIFI standartlarının üç noktada bir denge yakalamaya çalıştığı görülmektedir: “Dinin sâbitelerini teşkil eden naslar”, “klasik fıkıh geleneği”, “İslami finans kuruluşlarının beklenti ve ihtiyaçları”. Standart metinleri dikkatle incelendiğinde sektörün beklenti ve ihtiyaçları dinin sabiteleri ile çelişmediği sürece klasik fıkıh geleneği içinden bu beklenti ve ihtiyaçları karşılayacak içtihat ve yorumların öne çıkarıldığı söylenebilir. AAOIFI’nin şeri standartları İslami finans alanında faaliyet gösteren finans kuruluşlarının yol haritasının belirlenmesi ve faaliyetlerinin meşruiyeti için bir “otokontrol” mekanizması görmesi yanında sözkonusu kuruluşlar bünyesinde faaliyet gösteren fetva kurulları için de önemli bir referans görevi görmekte, klasik fıkıh mirasının günümüz şartlarında nasıl güncellenebileceği konusunda da somut bir örnek teşkil etmektedir. Kuşkusuz bu standartlar konuya ilişkin nihaî ve tartışılamaz kararları teşkil etmemektedir. Söz konusu standartlar, konunun ilim ehli nezdinde düşünülerek geliştirilmesi yönünde de önemli bir veri teşkil etmektedir.

Sakarya Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Soner DUMAN

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@