Katılım Bankalarının Sürdürülebilirliği Benimsemesi Şart

Sürdürülebilir kalkınmanın; tanımını, işleyişini ve katılım bankaları ile entegrasyonunu Al Maali Grup CEO’su Dr. Wail Aaminou ile konuştuk

Ülke Panoraması 14.01.2021, 22:49 17.03.2021, 15:11
Katılım Bankalarının Sürdürülebilirliği Benimsemesi Şart

Sürdürülebilir kalkınmanın; tanımını, işleyişini ve katılım bankaları ile entegrasyonunu Al Maali Grup CEO’su Dr. Wail Aaminou ile konuştuk

İş yapış şekillerinin ve küresel ihtiyaçların dönüşümü sonucunda dünyanın çalışma prensibi değişmiş durumda. Birçok sektörün örnek aldığı sürdürülebilir kalkınmanın; tanımını, işleyişini ve katılım bankaları ile entegrasyonunu Al Maali Grup CEO’su Dr. Wail Aaminou ile konuştuk.

Katılım bankacılığı iş modelini, sürdürülebilirlik ile uyumlu hâle getirmekle neyi kastediyorsunuz?

Sürdürülebilir kalkınma, gelecek nesillerin kendi ihtiyaçlarını karşılama yeteneklerinden ödün vermeden günümüzün ihtiyaçlarını karşılayabildiği kalkınma modelidir. Bugün ise kalkınma yaklaşımımız hiçbir şekilde sürdürülebilir değildir. Bunun en çarpıcı örneği de sosyal, ekonomik ve çevresel olarak küresel bir sorun hâline gelen iklim değişikliğidir. Bu kritik duruma yanıt aramak amacıyla 2015’te yeni bir Sürdürülebilir Kalkınma Programı oluşturulmuştur. Program doğrultusunda yoksulluğu sona erdirme, gezegeni koruma ve herkes için refah sağlamaya yönelik bir dizi hedef belirlenmiştir. Her hedef, 15 yıl içinde gerçekleştirilecek belirli göstergelere (toplamda 169’a) bölünmüştür. Böylece Sürdürülebilir Kalkınma Hedefleri (SDG’ler), günümüz evrensel kalkınmasının yasal çerçevesini oluşturmuştur.

Belirlenen hedeflere ulaşmak için ise kamu kadar sivil toplumun da harekete geçmesi gerekmektedir. Kamu bütçelerinin marjlarını büyütmeye odaklanıldığı sürece SDG’lere ulaşmak mümkün olmayacaktır. Daha da ötesi sürdürülebilirlik başlıklarının ne kadar geniş ve karma şık olduğunu görünce, yalnızca kurumsal ve toplumsal sorumlulukla bir yere varılamayacağı ortaya çıkmaktadır. Finans kurumlarının da iş modellerinin özüne sürdürülebilirlik prensiplerini entegre etmesi gerekmektedir. Katılım bankacılığı konusunda da sosyal ya da yeşil sukuk ihraçları ayrıca finansman portföyünü çevresel, sosyal ve yönetimsel noktalar ile uyumlaştırmak sözünü ettiğimiz bu stratejinin bazı örnekleridir.

Fas katılım bankaları için sürdürülebilirliğin önemi nedir?

Bunun için bir sürü sebep sayabiliriz. Birkaçından başlayalım. Öncelikle, ülke sürdürülebilirlik konusunda birçok sorunla karşı karşıya kaldı. COVID-19 kriziyle iyice ayyuka çıkan bu sorunları özellikle istihdam, sağlık ve eğitim alanlarında görebiliyoruz. Etik bakış açısı, İslam hukukunun temel taşlarından biri olduğu için de katılım bankalarının sürdürülebilirlik sorunlarını doğrudan ele almaları gerekiyor. Ayrıca İslami finans modeli, tabiatı gereği reel ekonomi ile entegre hâlde ve farklı sektörlerin ekosistem ihtiyaçlarıyla kolayca uyumlaştırılabiliyor. Bunun yanında müşteri davranışları da değişiyor. Kullanıcılar artık katılım bankalarının sosyal cephede ön saflarda yer almasını istiyor. Dolayısıyla sürdürülebilirlik gerçekten de katılım bankaları için “şer’i uyumun” da ötesinde bir avantaja dönüşeceğe benziyor.

Katılım bankacılığı iş modelini sürdürülebilirlik ile uyumlaştırma sürecinde son durum nedı̇r?

Katılım bankacılığı, Fas’ta henüz üç yıl önce başlayan genç bir sektör. Şimdiye kadar atılan adımlar çoğunlukla kurumsal sosyal sorumluluk konusunda oldu. Bunlar; hayır kurumlarına finansman sağlama, katılım bankacılığı konusunda akademik girişimleri destekleme gibi örneklerden oluştu. Sektör büyüdükçe ve az önce bahsettiğim sebepler de göz önüne alınınca, katılım bankacılığı ile sürdürülebilirliği entegre etmek adına daha somut adımlar atılması gerektiği ortada.

Bu stratejiler için temel alabileceğimiz uluslararası uygulamalar var mı?

Bankacılık açısından, Birleşmiş Milletler (BM) Çevre Programı Finans Girişimi Altında Yer Alan Sorumlu Bankacılık Prensiplerinin (PRB) benimsenmesinin iyi bir strateji olacağını düşünüyorum. Bu prensipler, toplumların hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunacak daha sorumlu ve sürdürülebilir bir bankacılık için gönüllü bağlılığı temsil ediyor. Bu prensipler, uluslararası en iyi uygulamalar temel alınarak hazırlanıyor. Böylece katılım bankalarına; iş modellerini etik değerleriyle uyumlaştırma, büyümelerini devam ettirme ve sürdürülebilirlik dostu proje ile girişimlere kaynak sağlama konusunda hazır bir çerçeve sunuyor. Bu yolculukta fintechler de operasyonel mükemmelliğe ve yenilik potansiyeline verdikleri destekle sürdürülebilir finansa geçişte faydalı araçlar olarak dikkat çekiyor. Bu, genç nüfus ve görece güvenilir bir telekomünikasyon altyapısı barındıran Fas için dikkate değer bir husus.

Daha da ileri gidelim; sürdürülebilirlik yaklaşımını katılım bankacılığı faalı̇yetlerı̇nı̇n merkezine yerleştirmek için nasıl stratejiler üretilebilir?

Öncelikle, katılım bankalarının sürdürülebilirlik stratejisini benimsemekten başka şansları olmadığı konusunda hemfikir olalım. Bu ulusal trendin ışığında finans kurumları, iş yapış modellerini sürdürülebilirlik felsefesinin getirdiği zorluk ve fırsatlara uyumlu olacak şekilde yeniden ele almaya başladılar. İkinci olarak bu uygulama, sıfırdan başlamak için çok doğru bir seçim olmayabilir. Zira uluslararası en iyi uygulamalar ve standartların, ülke bazında uyarlanabileceğini de biliyoruz. Bu, paydaşlar nezdinde verimlilik ve güvenilirlik sağlayacaktır. Üçüncü olarak da sürdürülebilir kalkınmanın kapsamı oldukça geniş olduğu için katılım bankalarına, iş açısından potansiyel sağlayabilecek ve her bankanın konumlandırmasına uyacak özel alanlara odaklanmalarını öneriyoruz. Son olarak ise sürdürülebilir finansın devamlı iyileştirme ilkesiyle iç içe olduğunu belirtmek istiyorum. Bu yüzden bankalar küçük çaplı girişimlerle başlamalı, onların sonuçlarını değerlendirmeli ve buradan hareketle değer önerilerini geliştirmelidir.

Al Maali Group CEO’su CEO at Al Maali Group Dr. Wail Aaminou

Röportaj: Fatma Çınar

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@