Amacımız Dünya Ticaretinden Daha Fazla Pay Almak

Türkiye dünyanın her yerinde, yenilikçi ve markalı ürünleriyle var olmaya çalışıyor   Röportaj: Merve Kantarcı Çulha Dünyanın önemli ekonomik güçlerinden biri hâline gelen Türkiye, birçok alanda önemli yatırımlar gerçekleştirdi....

29 Mart 2018, 10:27
Amacımız Dünya Ticaretinden Daha Fazla Pay Almak

Türkiye dünyanın her yerinde, yenilikçi ve markalı ürünleriyle var olmaya çalışıyor


 

Röportaj: Merve Kantarcı Çulha

Dünyanın önemli ekonomik güçlerinden biri hâline gelen Türkiye, birçok alanda önemli yatırımlar gerçekleştirdi. Bu durumun sektörlere olumlu yansıması oldu ve ihracatta büyük atılımlar gerçekleştirildi. 2018 yılının ilk ayına ilişkin ihracat rakamlarına göre Türkiye’nin ihracatı ocak ayında, geçen yılın aynı ayına göre yüzde 16,3 artarak 12,2 milyar dolar oldu. Biz de bu sayıda Türkiye’de ihracat konusunu ele aldık. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) Başkanı Mehmet Büyükekşi ile TİM tarafından yapılan faaliyetleri, 2018’de Türkiye’nin ihracat hedeflerini, dünyada ve Türkiye’de yaşanan son olayların ihracata etkisini konuştuk.

1. TİM tarafından ne gibi faaliyetler yürütülmektedir? İhracatçıların daha geniş pazarlara açılması için neler yapılıyor?

Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM) olarak, bünyemizdeki 13 genel sekreterlik ve onlara bağlı 60 ihracatçı birliğimiz ile 70 binden fazla ihracatçımıza hizmet sunuyoruz. Amacımız, Türkiye’yi 2023 ihracat hedefi olan 500 milyar dolara ulaştırmak ve dünya ticaretinden yüzde 1,5 pay almak. Bu hedeflere ulaşabilmek için birçok ulusal ve uluslararası etkinlik düzenliyor, firmalarımızı gerek pazar çeşitliliği gerekse yüksek katma değerli üretim ve ihracat konusunda yönlendirmeye gayret ediyoruz. Bu sayede dünyanın her yerinde, yenilikçi ve markalı ürünlerimizle var olmaya çalışıyoruz. Firmalarımızın pazar çeşitlendirmesinde mevcut ihraç pazarlarımızda derinleşmeye verdiğimiz değer kadar, yeni pazarlara girebilme konusuna da özel bir önem veriyoruz. Bu çerçevede 2017 yılında 28 ülkeye ticaret heyeti düzenledik. 2018’de hedefimiz ise en az 30 ülkeye ihracatçılarımızı götürmek. Ticaret heyetlerimizi özellikle, ihracatçılarımızın uzanamadığı ya da potansiyeli olmasına rağmen giremediği pazarlar üzerine yoğunlaştırıyoruz. Bu heyetler öncesinde ise bu pazarlar ile ilgili ihracatçımızı bilgilendirmek için, Ekonomi Bakanlığımız, ilgili ülkenin Türkiye’deki misyonları ve bu ülkeye başarılı bir şekilde ihracat gerçekleştiren firma temsilcilerimizin yer aldığı “İhracat Pusulası” etkinlikleri düzenliyoruz. 2017 yılında Güney Kore, Gana, Rusya, Katar, Fas, Endonezya, Singapur, Japonya ve Hindistan pazarlarına yönelik oturumlar gerçekleştirdik. 2018’de de Fildişi Sahilleri ve Brezilya ile toplantılarımıza devam ettik. Bunların yanında, geçtiğimiz yıl oluşturduğumuz “Sektör Masaları” ve “Ülke Masaları” birimlerimiz, doğrudan ihracatçılarımızın sorularını yanıtlamak ve ayrıca onları hedef pazar ve sektörler konusunda bilgilenmek için gece gündüz çalışıyor. Hedef ülkedeki ithalatçı firmalar, potansiyel ürünler, sağlanan teşvikler ve ticari anlaşmalar gibi konularda ihracatçılarımızın ihtiyaç duyduğu bilgileri sağlamanın yanında, firmalarımızın yaşadıkları sorunları ilgili muhataplarına ulaştırarak çözümler geliştirmeye çalışıyoruz.


2018’e rekor ihracat rakamlarıyla başladık, her ay yeni bir rekorla 170 milyar doların üzerine çıkmayı hedefliyoruz


2. Genel olarak son açıklanan Türkiye ihracat rakamlarını nasıl değerlendiriyorsunuz? TİM’in 2018 ve ilerisi için ihracatta plan ve hedefleri nelerdir?

“İhracatta Atılım Yılı” ilan ettiğimiz 2017 yılında tüm zamanların en iyi ikinci ihracat rakamına ulaşarak 157,1 milyar dolar ihracat gerçekleştirdik. 2018 yılına da rekorla başladık, tarihimizin en yüksek ocak ayı ihracatını gerçekleştirdik. Ayrıca son 12 aylık ihracatımız 158,3 milyar dolara ulaşarak bu zamana kadarki en yüksek seviyesine çıktı. “Rekorlar Yılı” ilan ettiğimiz 2018 yılında her ay yeni bir rekorla 170 milyar doların üzerine çıkmayı hedefliyoruz. Bu sayede OVP hedefi olan 169 milyar doları da geride bırakacağımıza eminiz. Bu hedeflerimiz, firmalarımızın görüşleri ile destekleniyor. TİM olarak her çeyrek gerçekleştirdiğimiz “İhracatçı Eğilim Araştırması” anketinin sonuçları bu anlamda son derece önemli. 2017 yılı 4. çeyrek gerçekleşme ve 2018 yılı 1.çeyrek beklentilerini incelediğimiz son araştırmamıza göre firmalarımızın dörtte üçü, 2018 yılında bir önceki yıla göre ihracatını arttıracağını öngörüyor. Bu oran 2013 yılından beri ulaştığımız en yüksek beklenti oranı. Diğer taraftan gerçekleşmelere baktığımızda, firmalarımızın yüzde 63,3’ünün 2017’de daha önceden ihracat yapmadığı bir ülkeye ihracat yaptığını görüyoruz. Yarıdan fazla oranda firmamız ise birden fazla yeni pazara girerek yeni ülkelere açıldığını belirtti. Önceki dönemlerde bu oran yüzde 50’nin altındaydı. İhracatçılarımızın 2018 yılı için hedef ülkeleri ABD, Rusya, Almanya, Fransa ve İngiltere olarak sıralanıyor. Özellikle Rusya ile ilişkilerimizin normalleşmeye başlamasıyla Rusya hedef ülkelerimiz arasında tekrar ilk 3’e girdi. İhracatımızdaki artış da bu tabloyu destekliyor, 2017 yılında ihracatımız Rusya’ya yüzde 58 artarken, ABD’ye yüzde 30 arttı. Bu artış eğiliminin 2018’de de devam etmesini bekliyoruz.

3. İhracatın her anlamda büyümesi için ve üretimin daha iyi şartlarda yerine getirilmesi için Türkiye’deki AR-GE merkezlerini ve yasal düzenlemelerini yeterli görüyor musunuz?

2023 ihracat hedefimizi gerçekleştirebilmek için sadece daha fazla üretim yeterli değil. Hem daha fazla hem de daha yüksek katma değerli üretim ve ihracat yapmak temel hedeflerimiz arasında. İhracatımızda sürdürülebilir artışı ancak bu sayede yakalayabiliriz. 2017 yılında ihracatımızın kg başına değeri 1,37 dolar olarak gerçekleşti. Bu rakam gelişmiş ülkelerde 3 ila 4 dolar seviyelerinde. Dolayısı ile üretimde katma değer konusunda kat etmemiz gereken bir hayli yol var.
Dünyanın en büyük 17.ekonomisi olan ülkemiz, küresel ihracat sıralamasında 34. sırada yer alıyor. TİM olarak ülkemizin ihracat hacminde daha üst sıralara gelebilmesi ve dünya ticaretinden daha fazla pay alabilmesi için 5 temel parametre üzerinde duruyor, tüm çalışmalarımızı bu maddeler çerçevesinde şekillendiriyoruz. Bunlar: AR-GE, İnovasyon, Tasarım, Markalaşma ve Girişimcilik. Bu alanlarda yaptığımız çalışmalar, Hükümetimizce de yakından takip ediliyor, destekleniyor. Örneğin 1 Mart 2016’da AR-GE Reform Paketi ile yürürlüğe giren yeni destekler, beklentilerimiz çerçevesinde firmalarımıza önemli bir motivasyon kaynağı oldu. AR-GE ve tasarım faaliyetleri için yapılan harcamalar devlet destekleri kapsamına alındı. Bu sayede firmalarımız kendi bünyelerindeki AR-GE merkezlerinde, hâli hazırdaki ürünlerine inovatif çözümler ile yeni fonksiyonlar kazandırarak ürünlerinin katma değerini ve rekabet gücünü artıracak çalışmalara hız vermiş durumda. TİM olarak biz de ARGE ve tasarım merkezi açmak isteyen firmalarımıza danışmanlık hizmeti vererek sürece katkı sağlamaya çalışıyoruz. Bugüne kadar 184 firmamız, sağladığımız danışmanlık hizmeti sayesinde AR-GE veya tasarım merkezine kavuştu. İnşallah 500 AR-GE ve 500 tasarım merkezi açma hedefimize en yakın zamanda ulaşacağız.

4.Dünyada ve Türkiye’de yaşanan son olayların ihracata etkisi nasıl oldu?

Küresel anlamda ticareti tehdit eden olaylar her dönemde yaşanıyor. Ancak görüyoruz ki gerek küresel konjonktürde, gerekse bölgesel olarak yaşanan çatışmalarda ticaretimiz hiçbir zaman kronik bir bozulma yaşamadı. Örneğin 15 Temmuz hain darbe girişiminin ardından ekonomimizdeki çarklar kaldığı yerden dönmeye devam etti. Bütün vatandaşlarımızın ülkemize olan bağlılığı ve siyasilerimizin kararlılığı bunda çok önemli bir rol oynadı. Ülkelerle yaşanan siyasi sorunlar da ihracatımız üzerinde sınırlı bir etki yarattı. Rusya ile yaşanan kriz o ülkeye ihracatımızı belirli bir oranda etkilese de, alternatif pazar arayışlarına hız veren firmalarımız, süreci çok başarılı bir şekilde yönetmeyi bildi. Türkiye İhracatçılar Meclisi(TİM) olarak her platformda şunu belirtiyoruz: siyasette yaşanan gelişmeler, ticaret önünde bir engel teşkil etmemeli. Aksine, ticari ilişkilerin, siyasi ilişkilere destek vermesine, ülkeleri birbirine yakınlaştırmasının önemine vurgu yapıyoruz.

5. İhracatta bölgesel krizlerden kaynaklanan olumsuz etkileri minimuma indirilebilmek için ihracatçılara düşen görevler nelerdir?

Küresel anlamda olduğu gibi ihracatçılarımız için bölgesel krizler de önemli rol oynamakta. TİM olarak burada üstlendiğimiz en önemli rol, devletin diğer organları ile de koordinasyon sağlayarak, ihracatçımızın alternatif pazarlar geliştirebilmesine yardımcı olabilmek. Bu konuda ihracatçılarımızın da dikkatli olması, tek bir ülkeye bağlı olarak kendilerini riske atmamaları son derece önemli. Firmalarımızın müşteri portföyü ne kadar geniş olursa krizlerden etkilenme oranları da o kadar düşük olacaktır. Bu sayede hem firmalarımız düzeyinde, hem de ülke olarak ihracatımızda sürdürülebilir artış hedeflerimize çok daha kolay ulaşacağız.

Dünyada yaşanan siyasi gelişmeler, ticarete engel teşkil etmemeli ve ülkeleri birbirine yakınlaştırmalıdır

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@