Katılım Bankacılığı Standartlarının Hazırlanmasına Odaklandık

Merkezi Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Hacak, Kurul’un katılım bankacılığı ekosistemine sunacağı katkıları Katılım Finans dergisi aracılığıyla değerlendirdi. Merkezi Danışma Kurulu Başkanı olarak yapının işleyişi...

14 Ocak 2021, 00:14
Katılım Bankacılığı Standartlarının Hazırlanmasına Odaklandık

Merkezi Danışma Kurulu Başkanı Prof. Dr. Hasan Hacak, Kurul’un katılım bankacılığı ekosistemine sunacağı katkıları Katılım Finans dergisi aracılığıyla değerlendirdi.

Merkezi Danışma Kurulu Başkanı olarak yapının işleyişi ve faaliyetleri hakkında bilgi verir misiniz?

Merkezi Danışma Kurulu; BDDK’nin (Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu) 2018 yılı başlarında aldığı bir kararla, TKBB (Türkiye Katılım Bankaları Birliği) bünyesinde oluşturuldu ve 2018 yılının Mayıs ayında da çalışmalarına başladı. Kurulumuz henüz iki buçuk yaşında diyebiliriz. Türkiye’de Türk Katılım Finans Ekosistemi için çok büyük öneme sahip bu kurulun oluşturulmasının nispeten geç kalınmış bir çaba olduğunu düşünüyorum.

Danışma Kurulu’nun oluşumundan bahsetmek gerekirse, tebliğe bağlı kalarak oluşturulan Kurulumuz yedi üyeden meydana geliyor. Bir tanesi aynı zamanda Din İşleri Yüksek Kurulu üyesi olmak üzere İslam hukuku profesörü beş üye, sektörde uzun süre üst düzey yöneticilik yapmış bir üye ve hukuk doçenti bir üye Kurul’da yer alıyor. Ayrıca Danışma Kurulu’na bağlı olarak tam zamanlı çalışan uzmanlar heyetimiz de sekretarya görevini yürütmekle birlikte gündeme alınan konularla ilgili araştırmalar ve raporlar hazırlayarak kurula yardımcı oluyor.

Katılım bankacılığının fıkhî açıdan meşrû yöntemlere bağlılık gibi bir ilkesi olması, belirli iddiaları ve tezleri olan bir bankacılık olarak kendini takdim etmesi sebebiyle bu faaliyetlerin meşru sınırlarının belirlenmesi önem arz ediyor. Bu doğrultuda Danışma Kurulu’nun öncelikli kuruluş amacı da ülkemizde katılım bankacılığı faaliyetlerinde esas alınacak meslek ilke ve standartlarını belirlemek ve ilgili faaliyetlerin bu standartlara uygun olarak yerine getirilmesine zemin hazırlamak. Dolayısıyla Danışma Kurulu tarafından bankaların uygulamalarında referans alacakları standartların belirlenmesi, diğer faydalarının yanında özellikle de bu kurumlara toplum nezdinde duyulan güvenin artmasına vesile olacak.

Merkezı̇ Danışma Kurulu’nda alınan kararların kanunen bağlayıcılığı bulunuyor mu?

“Kanunen bağlayıcılık” doğru bir ifade olmayabilir belki ama Danışma Kurulumuzun kararları ve çıkardığı standartlar, katılım bankaları açısından bağlayıcı özellik taşıyor. TKBB Yönetim Kurulu’nun 2018 yılında aldığı karar ile kabul edilen “Danışma Kurulu’nun oluşumu, görev, çalışma usul ve esasları hakkında Tebliğ” gereğince Danışma Kurulu’nun yetkisi alanında aldığı kararlara ve belirlenen meslek ilke ile standartlarına aykırı hareket ettiği tespit edilen katılım bankalarına, TKBB Yönetim Kurulu tarafından Kanun’un 81’inci maddesi hükümleri kapsamında idari yaptırım uygulanacağı ve bu durumun BDDK’ye bildirileceği karara bağlandı. Kurulun gücü ve önemi biraz da burada yatıyor. Kurulun diğer önemli bir gücü de bağımsız bir kurul olması. Kurulumuzun görevini yürütmesinin ve kendi özgür görüşünü ortaya koyabilmesinin imkânları oluşturulmuş durumda. Danışma Kurulumuzun karar ve standartları yürürlüğe girdikçe, sektördeki uygulamaların da standart, daha düzenli ve şeffaf hâle geleceğini düşünüyorum.

Merkezi Danışma Kurulu’nun geçmiş dönem çalışmalarıyla ilgili bilgi verir misiniz? Bu çalışmaların ortak amacı nedir?

Danışma Kurulumuz, henüz yeni bir kurum olmakla birlikte ben, kuruluş ve istikrar aşamasını tamamladığımızı düşünüyorum. Geçmiş dönemde sektörden gelen birçok talebe yönelik cevaplar verdik ve kararlar aldık. Bunun yanında ana işimiz olan bahsettiğim standartların hazırlanması noktasında da önemli bir aşama kaydettik. Tevarruk ve pay senedi standardını tamamladık, murabaha standardına da son hâlini vermek üzereyiz. Danışma Kurulumuz, bu doğrultuda öncelikle katılım bankacılığı standartlarının hazırlanmasına odaklanmış durumda. Standartların hazırlanması uzun bir süreç ve titiz bir çalışma gerektiriyor. Birçok toplantı, istişare ve çalıştay gibi faaliyetler yapılarak bu standartlar hazırlanıyor. Standartlarımız yakın zamanda birer birer yayınlanıp resmî hüviyet kazandıkça, Türkiye’deki katılım bankacılığı için yeni bir aşamaya geçilecek diyebilirim.

Merkezi Danışma Kurulu’nun uluslararası ilişkileri hakkında neler söylemek istersiniz?

Merkezi Danışma Kurulumuz, nispeten yeni bir kurum ve şu ana kadar yoğun bir gündemle çalışıyor. Bu sebeple dünyadaki benzeri kurumlarla işbirliği noktasında yapmayı planladığımız hususları henüz fiiliyata aktarma aşamasındayız. Bu anlamda AAOIFI, IIFM, IFSB, İslam Fıkıh Akademisi gibi kurumlarla bazı işbirliği projelerimiz var. Bazı üyelerimiz, aynı zamanda IIFM Shari‘ah Board üyesi, benzer bir durum AAOIFI ile de sözkonusu olacak. Zaman zaman karşılıklı ziyaretler ve ortak çalışmalarla bu işbirliğini geliştirmeyi düşünüyoruz. Merkezi Danışma Kurulu olarak uluslararası yetkinliklerimizi ve ağımızı geliştirmek için 2021 yılından diğer ülkelerdeki danışma kurulları ile ortak çalışma imkânlarını değerlendirerek, kurulumuzun global İslami finans endüstrisi içerisindeki aktifliğini ve bilinirliğini artırmayı hedefliyoruz. Bu konuda TKBB Uluslararası İlişkiler Bölümü ile beraber çalışmalarımızı yürütüyor olacağız.

Türkiye’deki katılım bankacılığı ekosisteminin güncel durumu hakkında neler söylemek istersiniz? Sistemde eksik gördüğünüz ve iyileştirilmesi gerektiğini düşündüğünüz noktalar bulunuyor mu?

Türkiye’de katılım bankacılığı uzun zamandır mevcut olmakla birlikte bununla orantılı bir şekilde ekosistem tam olarak oturmuş ve gelişmiş durumda değil. Sistemin en köklü ve temel bazı ihtiyaçları olduğu kanısındayım. Bunların başında da katılım bankalarının daha rahat hareket edebilmesi ve kendi prensiplerini pratiğe daha iyi yansıtabilmesi için gerekli bazı yasal düzenlemelerin yapılması gerektiğini düşünüyorum. Sözkonusu düzenleme ve çözümlerin, lokal ve geçici çözümler olarak değil de yukarıdan külli bir bakışla planlanması gerekiyor. Bu kolay bir işlem değil, ciddi bir irade ve planlama gerektiriyor. Bunun yanında bankacılık ile birlikte katılım sigortacılığının eş zamanlı olarak gelişmesi ve Borsa’da katılım endeksinin oluşması için çalışılmasının da önemli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca üniversitelerde lisans ve lisansüstü düzeyde bu alanlarda çalışmalar yapılıyor. Ancak akademik camia ile sektör arasındaki iletişimin de geliştirilmesi gerekiyor.

Eklemek ı̇stedı̇klerı̇nı̇z varsa onları da dı̇nlemek ı̇sterı̇z...

Biz ülkemizin tarihî ve ilmî geçmişini de dikkate alarak, kendi standartlarımızı oluşturmak istiyoruz. Bunun için ülkemizdeki akademik gelişim yeterli. Ancak koordinasyon, uyumlu çalışma ve desteğe ihtiyaç var. Üretilebilecek bu standartların tüm dünyaya model ve örnek olabilecek seviyede olmaması için bir neden göremiyorum. Bazı standartlar üzerindeki çalışmalarımız bitmek üzere. Bunların yayınlanıp uygulamaya geçmesiyle Türkiye’deki katılım bankacılığının yeni bir döneme gireceğini söyleyebilirim

TKBB Danışma Kurulu Başkanı Prof.Dr.Hasan Hacak

 
 


Röportaj: Cem Eker
 


 

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@