Tedarik Zinciri Finansmanında Yeni Çözüm: GFT

Vakıf Katılım tedarik zinciri finansmanı ile vadeli alım/satımlarda yaşanan sorunların çözüm arayışına son verecek ürünü GFT'yi Katılım Finans'a anlattı.

İslami Finans 07.01.2022, 13:09 04.02.2022, 13:03
Tedarik Zinciri Finansmanında Yeni Çözüm: GFT

Özellikle tedarik zinciri finansmanı noktasında, günümüz finans sektörü ürünlerine talep ve bu ürünlerin arzıyla ilgili yaşanan temel sorunlar; güven, likidite/nakit döngüsü ve buna paralel olarak oluşan nakit ihtiyacıyla açık hesap şeklinde çalışan kayıt dışılık olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu sorunlar nedeniyle finansman ve nakde erişim, zincirleme şekilde olumsuz olarak etkilenmektedir. İşte tam bu noktada, öncelikle katılım finans ve sonrasında tüm finans dünyasına yepyeni bir soluk getirmesi öngörülen Garantili Fon Transferi (GFT)’yle işletmelerin ticari faaliyetlerini daha verimli, hızlı ve nakde olan ihtiyacı minimuma indirmek suretiyle sürdürebilmesi amaçlanmıştır.

Buna ilave olarak, vadeli mal alım satımı yapan ticari işletmelerin nakit döngüsü, bölünebilir ve devredilebilir dijital ödeme garantisiyle güvence altına alınmış olacak, vadeli ödemenin, alıcı işletme tarafından dijital olarak mal veya hizmeti satan işletmenin hesabına aktarılmasının ardından satıcı işletme dilerse, vadesini beklemeden hesabına aktarılan bu tutarı diğer ticari işlemlerinde kullanmak üzere bölerek ilgili Garantili Fon Transferi (GFT) hesaplarına dijital ödeme yapabilecektir.  Böylelikle tek bir ticari işlem için başlatılan finansman, nakde ihtiyaç olmadan çok daha fazla ticari işlem hareketliliğine fırsat vermiş olacaktır.

GFT, konvansiyonel bankalar tarafından alacak finansman yöntemi olarak kullanılan, iskonto, factoring, forfaiting ürünlerine katılım finans sisteminin getirdiği bir alternatif finansman modeli olarak da değerlendirilebilecektir. Bu anlamda, konvansiyonel bankacılıkta iskonto uygulamasıyla gelecekte tahsil edilecek bir alacak, nakdi kredi maliyetiyle vadesinden önce alacak sahibine ödenebilmektedir. Katılım finans sisteminde ise iskonto ürünü bulunmamaktadır, ancak GFT ürünüyle ticaretten üretilen ve gelecekte tahsil edilecek bir değer, gayrinakdi kredi maliyetiyle bugünden, alacak sahiplerinin kullanımına sunulabilecektir. Garanti mekanizmasıyla çalışan GFT’yle yapılan vadeli ticaret sayesinde, iskonto gibi nakdi konvansiyonel kredilere olan ihtiyacın da minimum seviyeye inmesine katkı sağlanması öngörülmektedir.

Garantili Fon Transferi (GFT) esasen, garantör bankanın müşterisine sunduğu ve hesabına tanımladığı gayrinakdi bir kredidir. GFT, vadesine kadar dijital bir taahhüt, vadesinde ise nakde benzer şekilde kullanılabilen bir ödeme aracıdır. Bu anlamda havale ve/veya EFT’nin “vadeli” versiyonu olarak da değerlendirilebilecek bir ürün olarak tasarlanmıştır. EFT/havale gibi, vadesinde garantör bankanın ödeme garantisini içeren GFT, dijital platformlardan farklı lehtarlara transfer edilebilir niteliktedir.

GFT; çek, bono, poliçe, açık hesap gibi ödeme yöntemlerinin alternatifi olabilecek, hızlı, güvenli, banka garantili, dolaşımı ve takibi kolay, bölünerek devredilebilir bir ödeme yöntemidir. Bu özellikleri dikkate alındığında, vadeli alım/satımlarda başta güven olmak üzere yaşanan tüm sorunları ortadan kaldıracağı öngörülen devrim niteliğinde yeni bir üründür.

GFT’yle firmaların temel sorunlarından biri olan likidite ihtiyacı en az seviyeye ineceğinden, nakit döngüsünün yönetiminde de büyük kolaylık ve zaman tasarrufu sağlanabilecektir. Bunun yanı sıra uygulamayla vadeli alacaklar üzerinden teminat üretebilme imkânı da ortaya çıkacağından, nakdi finansmana erişim noktasında da GFT önemli bir teminat türü olarak kullanılabilecektir.

Vadeli ticaretin finansmanı amacıyla kullanılması amaçlanan GFT uygulamasıyla özellikle açık hesap şeklinde çalışan firmalar bankacılık sistemine dahil edilecek ve böylelikle hem kayıt dışılığın azaltılması, hem de daha sağlıklı ödeme ve hacim bilgileri sayesinde finansal bilgi edinilmiş olacaktır. Aynı zamanda kamu kesimi de yasal düzenlemelere uyum ve vergilendirme aşamasında avantajlı hale gelebilecektir.

Özellikle vadeli alım/satıma konu olan ticaretteki mevcut uygulamalarda, alacakların güvenilirliğinin düşük seviyelerde olması nedeniyle satın alma gücüne katkısı da sınırlı düzeyde olmaktadır. Bu noktada GFT’nin sağlayacağı en önemli avantajlardan biri de garantili bir alacakla satın alma gücünün oluşturulmasıdır. Bir başka ifadeyle vadeli bir alacakla vadeli bir borç ödenebilecek ya da bu alacak ile yeni bir satın alma yapılabilecektir.

Ticari yaşamda vadeli ödemelerini ve alacaklarını çek, senet, bono, poliçe vb. geleneksel ve kıymetli evraka dayalı araçlarla gerçekleştiren işletmeler, vadesinde alacaklarını tahsil edemedikleri durumda ödemelerini de gerçekleştirememekte ve bu negatif etki zincirleme şekilde hızla büyümek suretiyle kısa sürede sektörel bir krize dönüşebilmektedir. Bu noktada da GFT, ortaya çıkması muhtemel bu olumsuz ve zincirleme etkiyi kökünden engelleyebilecek bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu anlamda değerlendirildiğinde bankalar, vadeli ödeme/alacak trafiğinin takip ve kontrolünün daha kolay ve etkin hale gelmesine katkı sağlamış olacaklar ve ticari yaşamın daha sağlıklı yürümesini teminen garantör sıfatıyla her aşamasında yer almış olacaklardır.

GFT’yle yapılan bir ödeme sonucunda oluşan vadeli alacak, kıymetli evraka bağlı geleneksel vadeli alacaklara göre çok daha hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde devredilebilecektir. Alacak devri sürecinde GFT’nin, kıymetli evraka bağlı geleneksel alacakların devir sürecine göre sunduğu en önemli farklılık ise bölerek devir yapılabilme seçeneğinin var olmasıdır.

GFT ürününün ve bu ürüne özel tasarlanan uygulamanın kullanıcı dostu olması ve tamamen dijital bir yapı içerisinde çalışması da avantajlarından biri olarak belirtilebilecektir. Zira böylelikle ürüne taraf olan amir, banka ve lehtar, geleneksel vadeli ödeme araçlarının kullanımına kıyasla çok daha düşük maliyetli ve güvenli bir ödeme aracına kavuşmuş olacaklardır. Ürünün ve uygulamanın kullanılması birlikte taraflar açısından; evrak özelinde çalınma, kaybolma vb. riskler ortadan kaldırılmış olacak, kırtasiye ve operasyonel masraflar da aynı şekilde en az seviyeye indirilmiş olacaktır.

Geleneksel vadeli ödeme yöntemlerinde satan tarafta yer alan firmalar, alıcı firmalara yönelik olarak istihbarat faaliyeti gerçekleştirdiklerinden, bu aşamada oluşan zaman kaybı ve yanlış/eksik bilgi temini nedeniyle alabilecekleri hatalı kararlar da tahsilat sorununa zemin teşkil edebilmektedir. Önceki bölümlerde de bahsedildiği üzere GFT ürününün “garantörlük” özelliği sayesinde bu sorun, tamamen ortadan kaldırılmış olmaktadır.

Kıymetli evraka bağlı geleneksel vadeli ödeme yöntemlerinde vade uzadıkça risk arttığından ve ödeme garantisi kesin olmadığından, bu yöntemle satış yapan firmalar, hem vadelerini mümkün olduğu kadar kısa tutmaya özen göstermekte, hem de satış fiyatlarını olduğundan daha yüksek tutmaktadırlar. Teknik açıdan satış fiyatlarının üzerine risk primini ilave etmektedirler. Bu durum da alıcılar üzerinde ilave bir maliyet yükü oluşturmakta ve kısa vadeli borçlanmayı kabul etme zorunluluğunu ortaya çıkarmaktadır. Ancak GFT, yine garantör barındırması ve kolayca devredilerek yeni satın almalarda kullanılabilir olması nedeniyle bahse konu bu risk primini minimize edecek ve alıcı tarafa ciddi bir maliyet avantajı da sağlayabilecektir. Buna ilave olarak, ödeme garantisi içermesi ve yine kolay ve güvenli devir özelliğiyle başka satın almalarda kullanılabileceği için vadenin kısa tutulması ihtiyacını da ortadan kaldırmış olacaktır.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@