Fintek ve Katılım Finans Sistemi

Günümüzde son yıllar baz alınıp değerlendirildiğinde, ülkemizde katılım finans sistemine yapılan yatırım ve verilen değerin her geçen gün arttığı görülmekte ve özellikle dijital alanda fintek iş birlikleri, kuluçka modelleri ve yatırım teşviklerinin de hızla ortaya çıktığı izlenebilmektedir.

Fintek Potansiyeli ve Rekabet

Konvansiyonel bankalarla rekabet içerisinde teknolojik gelişmelere yatırım yapan bu kuruluşlar için olmazsa olmaz partnerler, fintek firmaları ve startup olarak faaliyet gösteren teknoloji girişimleri denebilir. Bu girişimler çoğunlukla az sayıda çalışana sahip olsa da odağında yer alan dijital çözümler sayesinde bankaların hızlı yol alamadığı veya proje önceliği kararında fırsatlara ani tepkiler veremediği durumlarda önemli iş birliği çıktıları üretme ve pazarın kaymağını almada katkı sunmaktadır. Bu potansiyeli gören ve rekaberlik düşüncesiyle hareket eden kuruluşlar faydalı çıktılar almaya başladılar.

Dijital Bankacılık Açılımı ve Getirdikleri

Dijital Bankacılık yönetmelik taslağının sağladığı rüzgârın etkisi ile yakın zamanda Türkiye’de de bu tip gelişmeleri görecek olmak, katılım finans sistemi içerisinde de benzer açılımları beraberinde getirecektir.

Mobil Bankacılık kanalındaki hızlı gelişim ve kullanıcı deneyimini üst seviyeye taşıma isteği aslında doğru bir stratejinin sonucunda ortaya çıkmaktadır. Zira insanlarda mobilite son 2 yıl içerisinde salgının de etkisiyle önemli mesafe kat etti. Artık mobil banka hizmeti sayesinde İnternet Bankacılığı bile bireylerin öncelikli tercihi olmaktan çıktı. Mobil Bankacılık aracılığıyla sadece para transferi, ödemeler veya kartlı işlemler değil; NFC ile tahsilat alma, güvenli ödeme ve FAST, QR ile yapılan işlemler, döviz işlemlerini birçok para türünde ve kıymetli madenlerle yapabilme gibi hizmetlerde önemli açılımlar sağlanıyor ve sağlanmaya devam edecektir.

İnovasyon için İş Birliği 

Fintek ve startup yapılanmalar bu gelişme ve yeniliklerde bazen partner, bazen çözüm ortağı bazen de altyapı sağlayıcı olarak karşımıza çıkmaktadır. Bankalar bu hizmeti kendileri de elbette hayata geçirebilir fakat bankaların ana faaliyet alanındaki değişmeler ve düzenlemeler ile ilgilenmek ve efor harcamak bazen inovasyonun önündeki gizli düşman olmakta ve bu da sektörde yer alan kuruluşların yenilikleri devreye almasındaki hızını olumsuz yönde etkileyebilmektedir. Firmalar bu geliştirmeleri kendisi hayata geçirmek istese de finansal çözümleri ve ödeme altyapısını lisanslı olmadığı bir modelde sunması mevzuat olarak mümkün değildir. 6493 sayılı kanun kapsamında lisans alan firmalar dahi tüm ödeme işlemlerine aracılık etme hakimiyetine ve altyapısal rahatlığına kıt kaynakla ulaşmakta güçlük çekebilmektedir. Bankalarla birlikte üretilecek çözümler ise daha sağlam ve faydalı sonuçlar üretebilecektir. Bununla birlikte, 1 Aralık 2021 tarihinde yayınlanan son yönetmelik ile bu kanuna ilişkin lisanslama süreci ve bilgi sistemleri tebliğinde yer alan düzenlemelere uyum sağlanması daha kapsamlı ve sermaye yeterliliği gibi şartlar daha sıkı bir hale getirilmiştir.

Çözüm Ortaklıkları ve Dijital Açılım

Bazen zincir ne kadar büyük olursa olsun üreteceği güç, en zayıf halkasının direnci ile doğru orantılıdır. Katılım finans sistemi oyuncuları da bu doğrultuda zayıf olan parçalarını, geliştirilen çözüm ortaklıkları modelleri ile sağlamlaştırmakta ve tren kaçmadan gideceği mesafede yol kat edebilir hale gelmektedir.

2022 yılı dijital alanda kıymetli gelişmeleri beraberinde getireceğe benziyor ve bu ivmeye uyum sağlayan yapılar yolunda hızla ilerlemeye devam edebilecektir.                                                  

Salih Erbaş