09.09.2022, 14:19

Temı̇z Enerjı̇ Dönüşümünde Fı̇nansman

İklim kriziyle etkin mücadele ve karbonsuz bir ekonomiye geçişte en büyük sorumluluklardan birisi de enerji sektörüne düşüyor. Dünya genelinde artan nüfus ve sanayileşme, enerjiye olan talebi her geçen gün artı- rırken bu talebin sürdürülebilir şekilde karşılanması ülkelerin iklim hedeflerine ulaşması bakımından büyük bir önem arz ediyor. Türkiye’nin en önemli ekonomik ortağı ve ihracat pazarı olan Avrupa Birliği, 2050 yılına kadar karbon nötr olmayı taahhüt ederken buna paralel olarak Türkiye de Kasım 2021’de Paris Anlaşması’nı onaylamasının akabinde 2053 yılına kadar Net Sıfır bir ülke olma hedefi belirledi. Bu hedefe ulaşma yolunda Türkiye’deki yıllık sera gazı emisyonlarının yaklaşık yüzde 70’inden sorumlu olan enerji sektörüne kilit bir misyon yükleniyor. Net Sıfır hedeflerine ulaşabilmenin yolu temiz enerji dönüşümünden geçerken bu dönüşümün sağlanmasında çok ciddi bir finansman ihtiyacı da doğuyor.

2022 yılı ortası itibarıyla Türkiye’nin toplam kurulu gücü 100 bin MW’ı aşarken yenilenebilir enerji kurulu gücünün de buna paralel olarak artması, Türkiye ekonomisinin Net Sıfır’a ulaşması yolunda kayda de- ğer bir katkı sunuyor. Enerjinin, doğal gaz ve kömür gibi yüksek karbonlu kaynaklardan üretildiği termiksantrallerin kurulu güç içindeki payı en güncel veriler ışığında yaklaşık yüzde 46 olarak kaydedilirken yenilenebilir enerji kaynakları olan hidroelektrik, rüzgâr, güneş, biyokütle ve jeotermal kaynakların payı yaklaşık yüzde 54’e ulaştı. Yenilenebilir kaynakların elektrik üretimindeki oranı geçtiğimiz yıl Nisan ayında ilk defa yüzde 50’nin üzerine çıkarken yenilenebilir enerjiye olan talep de giderek yükselmektedir. Ulaşımda ve sanayide yaşanmakta olan yeşil dönüşüm elektrik tedarikinde yenilenebilir enerjinin payının artışını beraberinde getiriyor.

Sanayide, hanelerde, ulaşımda ve elektrik üretiminin halen yaklaşık yarısının yapıldığı termik santrallerde kullanılan doğal gaz, kömür, petrol gibi girdilerin büyük oranda ithalat yoluyla karşılanması Türkiye’yi hem kur ve petrol fiyatındaki dalgalanmalar hem de yakın coğrafyamızda yaşanan ihtilaflar kaynaklı risklere maruz bırakmaktadır. Bu nedenle İklim Şurası sonuç bildirgesinde de belirtildiği gibi yenilenebilir enerji kaynaklarından azami düzeyde istifade etmek ve ül- kemizin enerji arz güvenliğini sağlamak konusunda enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi, Türkiye’nin enerji bağımsızlığı konusunda stratejik bir konuma sahiptir.

Enerji kaynaklarının çeşitlendirilmesi hususunda yakın zamanda önemli atılımların yapıldığını görüyoruz. Örneğin, kamu-özel sektör iş birliğiyle başlatılan Türkiye’nin ilk Yeşil Hidrojen tesisi projesi alternatif enerji kaynaklarının değerlendirilmesi ve temiz enerji trendlerini yakalamak açısından değerli bir girişim olarak öne çıkıyor. Öte yandan Yenilenebilir Enerji Kaynaklarını Destekleme Mekanizması (YEKDEM) yurt genelinde güneş, rüzgâr ve hidroelektrik sant- rallerinin yaygınlaşmasına katkıda bulunurken yeşil finansman araçları da yenilenebilir enerji yatırımları başta olmak üzere Net Sıfır ekonomiye geçişte önemli bir fırsat oluşturuyor. Hem konvansiyonel hem de İslami bankacılık bu anlamda reel sektöre yönelik finansman araçlarıyla sürdürülebilirlik yatırımlarına destek oluyorlar. 2007 yılında Avrupa Yatırım Bankası tarafından gerçek- leştirilen ilk yeşil tahvil ihracının üzerinden geçen 15 yılda yeşil finansman bağlamında çok yol kat edildi. Yeşil tahvil, yeşil krediler, yeşil sukuk, İslami yeşil bankacılık ve yeşil tekafül gibi sürdürülebilirlik temalı finansman araçları sunulmaya başlandı. Günümüze kadar 1,9 trilyon dolar fazla yeşil tahvil ihracı yapılırken bu tahvillerin yaklaşık üçte biri enerji sektörü tarafından kullanıldı. Türkiye özelinde ise geçtiğimiz yıl Yeşil Mutabakat Eylem Planı’nın yayımlanması ve Paris Anlaşması’nın onaylanmasıyla sürdürülebilirlik çalışmaları ülkemizde ivme kazandı. Türkiye’nin finans ekosisteminde önemli bir yer tutan katılım bankalarının da yeşil sukuk ihraçları ve sürdürülebi- lirlik temalı finansman araçları yoluyla Türkiye’nin sürdürülebilirlik yolculuğu için oluşturacağı değer gerek enerji sektörünün yeşil dönüşümüne gerekse reel sektörün Yeşil Mutabakat Eylem Planı’na uyumuna ciddi katkılarda bulunacaktı

KPMG Sürdürülebilirlik Hizmetleri Yardımcı Partneri Kadir Burak Oğuz

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@