Türkiye’deki Hanehalkının Altın Yatırımı Tercihleri

Ürün Geliştirme 04.03.2021, 11:45 21.04.2021, 23:01
Türkiye’deki Hanehalkının Altın Yatırımı Tercihleri

Bu yazıda, davranışsal iktisat/finans literatüründe yer alan “kayıptan kaçınma önyargısı (loss aversion bias)” kavramından hareketle, Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması bulgularının ışığında, Türkiye’deki hanehalkının altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası ürünleri bağlamında altın yatırımı tercihlerinin değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması Sonucunda Ulaşılan Bulguların Politika Yapıcıların Geliştirecekleri Stratejilere Katkı Sağlaması Beklenmektedir

Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Başkanı Prof. Dr. Göksel Aşan’ın katılımlarıyla düzenlenen bir basın toplantısı aracılığıyla 2020 yılının Aralık ayında kamuoyuyla paylaşılan ve ülkemizde hanelerde yatırım konularında karar verenler ya da karara ortak olanlar arasında, mevcut finansal sistem hakkındaki algıları, yatırım tercihlerini ve bunları yönlendiren etmenleri, finansal sistem dışında tasarruf yapma eğilimlerini, yeni finansal ürünlere yönelik algı ve beklentileri saptamak temel amacıyla, Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi için Barem Pazar Araştırma ve Danışmanlık AR-GE merkezi tarafından 49 ilde 15041 kişiyle görüşülerek gerçekleştirilen “Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması” sonucunda ulaşılan pek çok önemli bulgunun olduğu dikkat çekmektedir. Söz konusu araştırma, temsil kabiliyeti açısından hanehalkı toplam evreninin %89’unu, GSYH’nın ise %92’sini kapsaması yönüyle üzerinde önemle durulması gereken son derece temel bir kaynak olarak karşımıza çıkmaktadır. Araştırma sonucunda ulaşılan bulguların, politika yapıcıların geliştirecekleri stratejilere ve alacakları kararlara girdi sağlaması da beklenmektedir.

Altın Tahvili ve Altına Dayalı Kira Sertifikası Kampanyasının Çok Etkili Sonuçlar Üretmediği ve İnsanların Fiziki Altın Yatırımından Vazgeçme Eğiliminde Olmadıkları Görülmektedir

Sözü edilen araştırmaya göre, Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası kampanyasını hatırlayanların oranı yaklaşık %47 düzeyindeyken, bu kampanyaya katıldıklarını belirtenlerin oranının ise sadece %2,4 seviyesinde olduğu ve yakın gelecekte düzenlenecek olası benzer bir kampanyaya katılabileceklerini belirtenlerin oranının ise yalnızca %20,7 düzeyinde olduğu görülmektedir.

Sözkonusu kampanyaya katılmama nedenleri arasında ilk sırada %43 ile insanların altınlarını fiziki varlık olarak somut bir şekilde ellerinde tutmayı tercih etmeleri, ikinci sırada ise %37’lik oranla kampanyanın güvenilir bulunmaması gelmektedir.

Hanehalkının Fiziki Altın Yatırımını Tercih Etmesinin Kökeninde Psikolojik Faktörlerin Baskın Bir Rol Oynadığı Görülmektedir

Finansal sistem dışında kalan ve en az 2200 ton olduğu tahmin edilen altınların ekonomiye kazandırılması ve ülke rezervlerinin güçlendirilmesi amaçlarıyla, belirli dönemlerde Hazine ve Maliye Bakanlığı tarafından ihraç edilen ve fiziki altına yatırım yapmış olan bireysel yatırımcılara belirli oranda getiri sunularak, altınların devlet güvencesinde çalınma, kaybolma risklerinden uzak ve saklama masrafı olmaksızın güvenli bir şekilde yatırıma dönüştürülmesine olanak tanıyan altın tahvili ve altına dayalı kira sertifikası kampanyasına katılım göstermeme nedenlerinin davranışsal iktisat/finans literatüründe yer alan kayıptan “kaçınma önyargısı (loss aversion bias)” ile açıklanabileceği düşünülmektedir. Kişilerin kayıp halinde hissettikleri acının/üzüntünün, aynı miktardaki bir kazancın hissettireceği hazza/mutluluğa göre daha fazla olduğunu ve insanların tercihlerini belirleyip, davranışlarına yön veren baskın unsurun kayıptan kaçınma durumu olduğunu ifade edilen “kayıptan kaçınma önyargısı (loss aversion bias)” çerçevesinde bir değerlendirme yapacak olursak; ellerinde fiziki altın bulunduran bireysel yatırımcıların söz konusu altınlarını altın tahviline ve/veya altına dayalı kira sertifikasına yatırma seçeneğini önemli bir kayıp olarak değerlendirdikleri, altın tahvili ve/veya altına dayalı kira sertifikası yatırımı çerçevesinde devlet güvencesinde çalınma-kaybolma risklerinden uzak bir şekilde getiri elde etme olanağını bir kazanç unsuru olarak algılamayıp, altınlarını fiziki olarak somut bir şekilde ellerinde bulundurma seçeneğini ise bir kazanç olarak gördükleri dikkat çekmektedir. Nitekim aynı araştırmada, birikimlerin fiziki altın cinsinden tutulmasının arka planında yatan ve bireylerde güçlü bir kazanç algısı doğuran kalitatif bulgulara da işaret edildiği görülmektedir. Altının toplumsal anlamda bir itibar ve zenginlik göstergesi olarak görülmesi, takı olarak kullanılabilmesi nedeniyle özellikle kadınlar için taşınabilir bir enstrüman olması, evde saklanan fiziki altınların her an kolayca ulaşılabilirlik özelliği sağlaması nedeniyle kişide yüksek kontrol duygusunu harekete geçirmesi ve likiditesinin görece yüksek olması, şeklindeki kalitatif bulgular yukarıda ifade edilen kazanç algısını ve kayıptan kaçınma olgusunu kanıtlayan/destekleyen faktörler olarak karşımıza çıkmaktadır.

Öğr. Gör. Ramazan BAŞ

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi Öğretim Elemanı

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@