Katılım Bankacılığı İçin Tanınırlık Düzeyi Ve Ürün-Hizmet Çeşitliliği Üzerine Bir Değerlendirme

Katılım Finans Sistemi 06.06.2022, 09:44
Katılım Bankacılığı İçin Tanınırlık Düzeyi Ve Ürün-Hizmet Çeşitliliği Üzerine Bir Değerlendirme

Bu yazıda, 2021 yılının Mart ayında Katılım Bankacılığı Strateji Güncelleme Raporu (2021-2025) aracılığıyla kamuoyuyla paylaşılan “katılım bankacılığının Türk bankacılık sektöründe 2025 yılında %15’lik pazar payına ulaşma hedefi” çerçevesinde, söz konusu hedefe ulaşmanın önündeki engellerin tartışmaya açılması düşüncesinden hareketle, “Katılım Bankacılığı Dijital Araştırma Raporu 2021” bulgularından faydalanarak, katılım bankacılığı modeli özelinde “tanınırlık/bilinirlik düzeyinin düşüklüğü” ve “ürün-hizmet çeşitliliğinin sınırlı oluşu” konu başlıklarının ana hatlarıyla değerlendirilmesi amaçlanmaktadır.

Katılım Bankalarının Tanınırlık/Bilinirlik Düzeyi Açısından Arzu Edilen Performansı Gösteremedikleri ve Ayrıca Ürün-Hizmet Çeşitliliği Anlamında da Yeterli Olmadıkları Somut Bulgular Olarak Karşımıza Çıkmaktadır

Konvansiyonel ve katılım bankası müşterilerinin dijital finans ekosistemindeki davranış ve bakış açılarına dair iç görüler elde etmek amacıyla Temmuz-Ağustos 2021 döneminde farklı demografik ve sosyoekonomik profillere sahip 2246 kişinin katılımıyla gerçekleştirilen “Dijital Bankacılık Saha Anket Çalışması” sonuçlarına bakılacak olursa, araştırmaya katılanların %37’sinin “Katılım Bankacılığı hakkında hiç bilgi sahibi olmadıkları” ve özellikle yaş grubu açısından genç nesilde ve yine düşük sosyoekonomik statüde bu durumunun çok daha belirgin olduğu, dikkat çekici ayrıntılar olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı çalışmada, Katılım Bankacılığı müşterilerinin ATM ağının yaygın olmayışını ve temel bankacılık ürün ve hizmetlerinin yetersiz oluşunu gerekçe göstererek, Katılım Bankacılığını sık kullanmadıklarını belirttikleri de önemli bir bulgu olarak kayıtlara geçmiştir. Bu noktada, benzer sonuçların hem “Cumhurbaşkanlığı Finans Ofisi Türkiye Hanehalkı Finansal Algı ve Tutum Araştırması 2019” Raporu’nda hem de İstanbul Sabahattin Zaim Üniversitesi ve Türkiye Katılım Bankaları Birliği iş birliğiyle gerçekleştirilen “Türkiye Faizsiz Finansal Okuryazarlık Araştırma Raporu’nda” da yer aldığını vurgulamamız gerekmektedir.

Söz konusu bulgular/sonuçlar; 1984 yılında Özel Finans Kurumu adıyla Türk finans sektöründe faaliyet göstermeye başlayan ve 2005 yılından bu yana da Katılım Bankası unvanıyla faaliyetlerini sürdüren kuruluşların, tanınırlık/bilinirlik düzeyi açısından arzu edilen performansı gösteremediklerini ve ayrıca ürün-hizmet çeşitliliği anlamında da katılım bankalarının konvansiyonel bankalarla rekabet edebilirlik açısından dezavantajlı bir konumda olduğunu, ortaya koymaktadır.

Dini hassasiyetleri sebebiyle faize dayalı finansal işlemlerden uzak durmaya özen gösteren kişilerin ve farklı nedenlerden dolayı konvansiyonel bankaların müşterisi olan kişilerin Katılım Bankacılığı modelini tercih etmelerinin, sektörün sürdürülebilir şekilde büyüyüp pazar payını artırmasının ve yine sektörün barındırmış olduğu yüksek büyüme potansiyelini hayata geçirebilmesinin önündeki en önemli engeller arasında yer alan “tanınırlık/bilinirlik düzeyinin düşüklüğü” ve “ürün-hizmet çeşitliliğinin sınırlı oluşu” bulgularından hareketle, Katılım Bankalarının bu konu başlıkları üzerine odaklanıp, çeşitli stratejileri hayata geçirmelerinin faydalı/olumlu sonuçlar üretebileceği düşünülmektedir.

Öğr. Gör. Ramazan BAŞ

Kütahya Dumlupınar Üniversitesi (DPÜ) Öğretim Elemanı

Yorumlar (1)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!
markcarlson 9 ay önce
Whatsapp: +16465806302) Tespit edilemeyen sahte para satın alın. Türk lirası, euro, dolar. https://darkwebdocuments.net/

Gelişmelerden Haberdar Olun

@