Türkiye’de faaliyet gösteren 3 özel katılım 3 de kamu katılım olmak üzere 6 tane katılım bankası bulunmaktadır. Ürün çeşitliliği açısından vatandaşlara sunulan geleneksel bankacılık hizmetlerinde katılım finans sisteminde herhangi bir eksiklik olduğu söylenemez. Finansman ve yatırım ürünleri baz alınarak rahatlıkla reel sektörün desteklendiği ve ürün çeşitliliği ile konvansiyonel bankalarla rekabet edildiği ifade edilebilir.
Peki, Ya Dijitalleşme?
Dijitalleşme ile birlikte tüm bankalar bu alanda da yatırımlarını gerçekleştirmekte ve önemli açılımlar sunmaktadır. Katılım bankalarının teknolojik ürün çeşitliliği anlamında son yıllarda gelişim gösterdiği bilinmekle birlikte, rekabet anlamında bir takım eksiklikler gözlenebilmektedir. Uzaktan müşteri edinimi, sanal POS çözümleri, kart kampanyaları, cüzdan uygulamaları, finansman alternatifleri, faizsiz finansman (karz vb.) enstrümanları, BAAS (banking as a service) çözümleri, loyalty hizmetleri gibi fintek firmalarının da sunmaya başladığı bu tip hizmetlerde yaygınlaşma ve gelişim sağlanabilir.
Katılım Finans Sistemi için Kritik Ürün ve Hizmetler
Özellikle katılım finans sistemini cazip hale getirecek sukuk, karz, müşareke, mudarebe gibi ürün ve hizmetlerin de bazı projelerde sunulmaya başlandığını görmek sektörün bankacılık toplam pazarından daha yüksek pay almasına ışık tutacaktır. İslami yöntemler arttıkça, insanların faydasına olan bu alternatifler bir imkan olarak karşılarına çıkacak ve faiz hassasiyeti olan kişilerin faizli bankalar yerine tamamen faizsiz enstrümanları kullanabileceği katılım finans sistemine entegre hale gelmesi ve bütünleşik hizmet alabilmesi mümkün olabilecektir. Bu doğrultuda, İslami yöntemlerin geliştirilmesine dair bazı üniversitelerde İslami finans dersleri ve yeni finansman modelleri dahi öğretilmektedir. Yeni mezunların da bu bilinçle İslami yöntemleri geliştirecek şekilde açılımlar üretmesine imkan sağlanabilir.
Beklenti ve Yaklaşım
Sermaye yatırımları ve dijital dönüşüm gibi gelişmeleri gördükçe katılım finans sistemi önümüzdeki yıllarda daha da kendinden söz ettirecek gibi görünüyor. Gelişmeleri yakından takip etmek ve gerekli durumda teşvik edilmesini sağlamak bizler için de bir vazife niteliği taşımalı düşüncesindeyim. Katılım finans sistemi içerisinde bulunan tüm paydaşların da bu hassasiyetle davranmaları, kısa vadede daha hızlı sonuçlar elde edilmesini ve sektördeki pazar payının olumlu yönde artmasını destekleyecektir.
Salih ERBAŞ
