Dijitalleşme, bilgiye ulaşımı hızlandırarak toplumları ve ekonomileri dönüştürmeye devam etmektedir. İnternet, sosyal medya ve dijital uygulamalar hayatımızın merkezine konumlanarak tüketim alışkanlıklarımızı çeşitlendirmektedir. Yaşamımızı kolaylaştıran teknolojik yenilikler ürünlere ulaşımı kolaylaştırarak tüketimi arttırmaktadır. Artan tüketim, kıt kaynakların verimli kullanılmasına yönelik tartışmaları da beraberinde getirmektedir.
Güçlenen dijital dünya, varlıklar ve hizmetlerin ortak kullanımına imkân sağlar
Güçlenen dijital dünya, varlıklar ve hizmetlerin ortak kullanımına imkân sağlayan fırsatlar sunmaktadır. Atıl kaynakları geçici süre kullandırarak gelir etmeye yönelik ekonomik model paylaşım ekonomisinin ortaya çıkmasını sağlamıştır. Paylaşım ekonomisi, sahibinin sık ihtiyaç duymadığı bir ürün veya hizmeti kendisinin kullanmadığı zaman ihtiyacı olan başka kullanıcılara ücret karşılığında ya da ücretsiz kullandırmasıdır. 2000’li yıllarda başlayıp 2010 yılından itibaren küresel çapta etkisini hissettiren paylaşım ekonomisi farklı isimlerle de ifade edilmektedir. Platform ekonomisi, iş birlikçi ekonomi, kalabalıkların ekonomisi ve dayanışma ekonomisi bu isimlerden bazılarıdır.
Paylaşım ekonomisi uygulamaları çevresel sorunlara katkı sağlayabilir
Paylaşım ekonomisi; ofis, yolculuk, bilgi, beceri, yiyecek, fikir vb. daha birçok alanda ürün ve hizmetin ortak kullanımına aracılık eden çok sayıda uygulayıcıyı ortaya çıkarmıştır. Hizmeti alan ve verenler süreçleri dijital platformlar üzerinden yürüttüğünden günümüzde teknolojiye yatkın genç bireyler paylaşım ekonomisinin en önemli paydaşlarını oluşturmaktadır. Sanal platformlardan rahatlıkla ulaşılabilen paylaşım ekonomisi uygulamaları çevresel sorunların çözümüne katkı sağlayabilir. İhtiyaç fazlası üretim ve tüketimin azaltılarak israfın önlenmesine yönelik sürdürülebilirliğe katkı sağlayan paylaşım ekonomisi uygulamalarının geliştirilip desteklenmesi bu bakımdan oldukça önemlidir.
Paylaşım ekonomisinin avantajlı ve dezavantajlı yönleri bulunmaktadır
Atıl kaynakların verimli kullandırılması, israfın önlenmesi, karbon ayak izinin azaltılması, sürdürülebilirliğe katkısı, ihtiyaç sahiplerin ücretsiz ya da uygun fiyatlar ile ihtiyaçlarına ulaşması, farklı kişilerle/kültürlerle etkileşimi arttırması, zaman tasarrufu ve ek gelir fırsatı sunması paylaşım ekonomisinin avantajlarından bazılarıdır. Çeşitli mesleklerin zarar görmesi, paylaşılan ürün sektöründe faaliyet gösteren şirketlerin olumsuz etkilenmesi, yasal dayanaktan yoksun platformlardaki güven sorunu, çeşitli güvenlik sorunları, yardımlaşma kültüründen ziyade ticaretin baskın hale gelmesi ve dijital kanalların enerji ihtiyacını artırması ise paylaşım ekonomisinin dezavantajlı yönlerinden bazılarıdır.
Etkin paylaşım mekanizmalarının kurulması değerlidir
Küresel çapta hissedilen çevresel sorunlar ve tedarik zincirindeki kırılmalar kıt kaynakları daha değerli hale getirmiştir. Kaynaklara ulaşmanın her geçen gün zorlaştığı dünyada bir tarafta tonlarca kaliteli yiyecek çöpe atılmaktayken diğer tarafta milyonlarca insan gıda sıkıntısı yaşamaktadır. Dünyada yaklaşık 150 milyon insan evsizken buna karşın 900 milyon kullanılmayan ev olduğu tahmin edilmektedir. Tüm buna benzer veriler dikkate alındığında bu tip sorunların çözümü için paylaşım ekonomisinin avantajlı yönlerinin ön plana çıkartılması ve dezavantajlı yönlerine yapıcı çözümler bulunarak etkin kullanım yöntemlerinin aranması önemlidir. Paylaşım ekonomisinden ek gelir elde etmenin ötesinde paylaşım mekanizmalarının kurularak çevresel sorunların azaltılması ve kaynakların verimli kullanılarak ihtiyaç sahiplerine ulaştırılmasının değerli olacağı düşünülmektedir.
Haydar ARSLAN