Katılım sigortacılığı ve katılım finans, Mali Vatan’ın kaleleridir

SEDDK Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Yusuf Dinç, ülke ekonomisinde katılım sigortacılığının yeri, katılım sigortacılığı çalışmalarının güncel durumu hakkında görüşlerini ve daha fazlasını Katılım Finans okurları için paylaştı.

Dergi 20.07.2023, 12:14 25.07.2023, 17:23
Katılım sigortacılığı ve katılım finans, Mali Vatan’ın kaleleridir

Ekonominin itici güçlerinden biri olan Sigortacılık sektörünü "Katılım Sigortacılığı" özelinde ele aldığınızda ülkemizin kalkınmasına etkilerini nasıl değerlendiriyorsunuz?

Katılım sigortacılığı ekonomide risk yönetimi anlamında yapısal bir role sahiptir. Hatta üretilen reel değerlerin korunması anlamında risk yönetimi için yegane enstrüman konumundadır. Böylece ulaşılan kalkınmanın seviyesini destekler. Eğitimin, teknolojinin, sağlığın ve ölçülebilir değerlerin korunması mümkün oldukça geliştirilmesi de mümkün olduğundan kalkınmada sadece seviyeyi koruyucu değil ilerlemeci bir rolü de haizdir.

Elbette katılım finans ekosistemi içindeki vazgeçilmez rolüyle katılım sigortacılığının Türkiye için bu genel önemi yanında özel bir katkısı da vardır. Türkiye finans alanında bir pazardan ziyade ev sahibi olacak kadar ekonomik derinliğe sahiptir. Aslında uzun yıllar bahsettiğim ekonomik derinliğe ulaşmak için finansta pazar olmanın sıkıntılarına katlanmıştır. Şimdi önemli bir üretim gücüne ulaştıktan sonra sıkıntılı bu Pazar durumundansa ev sahipliğine hazırlanırken katılım finansın belirleyici bir rolü olması beklenir. Katılım finans ise katılım sigortacılığı olmaksızın kendisini tamamlayamaz. Çünkü katılım finansta üretilen değerlerin teminatı katılım sigortacılığı ile sağlanabilir. Ekosistemi var etmesiyle dahi katılım sigortacılığının vazgeçilmez bir rolü vardır.

Türkiye’nin İslami fon pazarından milyarlarca dolar temin edebilecek enerjisi ve ekonomik çeşitliliği varken finansta ev sahibi olma imkânını güçlendiren katılım finansta sistemin unsurlarını koruyan rolüyle ölçülemez bir kalkınma etkisini katılım sigortacılığı ile destekleyebileceği tespit edilebilir. Katılım finansı bu yönüyle milli bir meseledir. Katılım sigortacılığı ve katılım finans ekosisteminin diğer unsurlarını bu bağlamda Mali Vatan’ın kaleleri olarak görmek gerekir.

SEDDK olarak yeni dönemde planlarınız ve hedefleriniz nelerdir?

SEDDK olarak diğer düzenleyici ve denetleyici otoriteler gibi katılım segmentine özel önem veriyoruz. Bu bağlamda katılım sigortacılığı dairemizi yeniden yapılandırdık, duyuru ve genelgelerle hızlı adımlar attık. Çıkması beklenen Katılım Finans Kanununa göre yönetmelik değişikliklerini çalışıyoruz. SEDDK’nın İslami finans dünyasında görünürlüğünü artırdık ve artırmaya devam ediyoruz. AAOIFI (Accounting and Auditing Organization for Islamic Financial Institutions) ve IFSB (The Islamic Financial Services Board ) gibi uluslar üstü örgütler bünyesindeki kurullarda görevlere talip olduk. Dünyaya Türkiye’nin bu anlamdaki ilgi ve hassasiyetini gösterdik, göstermeye devam edeceğiz.

Asıl önemli haberler dönemimizde sektöre birer kamu sermayeli sigorta şirketini ve hayat şirketini katmış olmamız yanında dünya çapında bir gelişme olarak batı sermayeli bir katılım sigorta şirketinin kuruluşu olmuştur. Katılım sigortacılığının segmentinin gelişiminde kamu sermayeli şirket yatırımlarının çok önemli olduğunu değerlendiriyoruz. Finansta her segmente kamu enerji vermişken dönemimiz içinde katılım sigortacılığı için de bir eksiği telafi etmiş olduk. Aynı zamanda Türkiye, finansta hep öğrenen taraftayken ilk defa batı sermayeli bir katılım sigorta şirketinin kurulmuş olmasını tüm finans sektörü için belirleyici bulduğumu ifade etmek isterim. Belki İslami finansta bir merkez olma iddiasının altı da böylece ilk defa doldurulmuş oldu.

Türkiye, katılım finansta en azından bir segmenti ile liderlik yapabilecek güçte olan bir ekonomi. Biz bu segmentin katılım sigortacılığı olabileceğini düşünüyoruz. Sadece pazar payı anlamında değil, hem pazar payı hem fıkhi uyumla beraber bunun mümkün olduğuna inanıyoruz.

Türkiye’ye katılım sigortacılığında dünya liderliğini armağan etmek istiyoruz. Tüm adımlarımızı buna göre atıyoruz. Yeni katılım sigorta şirketi yatırımları olacak, katılım sigortası olarak planlanmamış sigorta yatırımı planları olanlarda da farkındalık oluşturuyoruz. Tabi ki bu anlamda girişimciler kararlarını kendileri verecek.

Hayat ve emeklilik tarafında yeni ürünler düşünüyoruz. Tasarruf finans benzeri ürünleri, hac fonu gibi yenilikleri tanıtmak gibi orta vadeli hedeflerimiz var. Yani katılım başlığı altında ele alınabilecek her konuyu dikkatle çalışıyoruz.

Ayrıca merkez olmalarının gereği olan akademik çalışmaları da sistematik biçimde çalışıyoruz. Sertifika eğitimleri ve eğitimci kadrosunu yeniden planladık. Alanla ilgilenen tüm üniversitelerin paydaş olabileceği şekilde yeniden düzenleme yaptık. Üniversitelerdeki bölüm ve programlarda ders içeriğinin sektörün nitelikli insan kaynağı ihtiyacına göre geliştirilmesi için çalışmalar yapmaya başlayacağız.

Çok önemli bir haber de dünyada ilk defa toplanacak olan Uluslararası Tekafül Kongresine ev sahipliği yapacak olmamız. Bu büyük kongreyi 2023 içinde İstanbul’da düzenlemek için paydaşımız olan AAOIFI ile çalışmalarımıza başladık. Böyle bir kongreye ev sahipliği yapmak dünya çapında bir rekabet konusu… Kongreyi Türkiye’ye getirerek finansal merkez olma yolunda önemli bir adım attığımıza inanıyoruz. Şirketlerimiz sürecin içinde. Üniversiteleri de dâhil edeceğiz. Konuya ilgimizi ve verdiğimiz önemi göstermesi bakımından, akademik ilgi yanında bilgi alışverişinin merkezine Türkiye’yi taşıma bakımından ve böylece yatırımları da cezbetme bakımından kongrenin çok önemli bir yeri olacağına inanıyoruz.

Katılım sigortacılığı ile ilgili mevcut durum hakkında düşünceleriniz nelerdir? Yeni Yüzyıl için öngörüleriniz ve beklentilerinizden bahseder misiniz?

Katılım sigortacılığı için çok geniş bir alan olduğunu düşünüyoruz. Otorite olarak hem teknik hem akademik olarak konuya hâkimiz. Biz artık katılım finansının varlığını değil, ürünlerini ve kabiliyetlerini pazarlaması gerektiğine inanıyoruz. Bu zaviyeden işimizi yapıyoruz ve sektörün gelişimini, attığımız adımlarla hangi sonuçları alabildiklerini takip ediyoruz. Sektörün büyük potansiyelini ortaya çıkarmasına alan açmaya çalışıyoruz. Bunu yapabilmek için sektör oyuncularıyla yakaladığımız iletişimin kalitesinden de memnunuz. Biz Türkiye’de katılım sigortacılığı alanında yatırım yapanların ve yapacak olanların doğru bir karar verdiklerine ve bu kararlarının olumlu sonuçlarını hem kendilerinin hem toplumun hem de ekonominin genelinin alacağına inanıyoruz.

Yeni Yüzyıl için ben iktisadi bağımsızlık meselemizi Mali Vatan olarak adlandırdığım bir çerçeve içinde formüle ediyorum. Mali Vatan çerçevemin finans ayağında, finansı ekonominin ihtiyaçlarına göre en iyi şekilde yönetmenin ve pazar olmaktan çıkıp merkez olmanın gerekleri var. Türkiye diğer bileşenleri göz ardı etmeden üçlü bir sacayağında yükselmeli. Bunlar enerji, güvenlik ve finanstır. Enerji tarafının ve güvenlik yatırımlarının finanstan önde gittiğini görüyoruz. Finans yetişemezse ekonomi dengesizleşir. Tüm uluslararası tahminler

Türkiye’nin 2050 itibariyle ilk 10 ekonomi içinde yer alacağını gösteriyor. Ama finansın geride kalması hem bu hedefe gitmekte bir zorluk hem de hedefe ulaşılsa dahi gelirin adil paylaşımı anlamında bir kopukluk olarak kendisini gösterecektir. Finansın hem düzenlenmesi hem yönetilmesi anlamında kalibremizi yükselteceğiz.

Eklemek istedikleriniz.

Değerlendirmemiz asrın felaketi olarak değerlendirilen bir yıkımın üstüne geldiğinden halkımıza başsağlığı, şifa ve sabırlar diliyorum. Sigorta sektörünün rolünü oynayabilmesi için gerekli adımları attık atıyoruz. Yarınlarımızın bugünden daha iyi olacağına inanıyorum. Görevimizi layığıyla yaparak bu yaraların sarılmasına ve hepimiz için daha iyi bir gelecek inşa etmeye tüm varlığımızla katkı vereceğiz.

Doç. Dr. Yusuf Dinç
SEDDK Yönetim Kurulu Üyesi

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@