Dijital Platform Ekosistemine Doğru

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 19 Ağustos 2021 tarihinde yayımlanan taslak, cümle cümle üzerinde tartışılmayı hak edecek bir önem taşıyor.

Dergi 24.11.2021, 15:52 01.12.2021, 17:38
Dijital Platform Ekosistemine Doğru

Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafından 19 Ağustos 2021 tarihinde Türkiye’de finansal hizmetlerin rotasını değiştirecek önemde bir taslak yayımlandı. Dijital bankacılık ile servis modeli bankacılık tanımları artık düzenleyici kurum aracılığıyla Türk finansal literatürüne resmen girmiş oldu. Taslak, sadece dijital bankacılık için değil konvansiyonel bankalar için de umut vaat eden bir yol haritası oluşturuyor. Katılım bankaları özelinde ise tam bir müjdeli haber olan taslak, cümle cümle üzerinde tartışılmayı hak edecek bir önem taşıyor. Öncelikle genel bir makro değerlendirme yapmak gerekirse, Avrupa Birliği’nde (AB) yakın zamanda yayımlanan dijital bankacılık yasasına benzer kapsamda bir iş planı ile karşı karşıyayız. İlk maddede de belirtilen finansal inovasyonu teşvik etmek ve finansal kapsayıcılığı arttırmak amaçlarına kesinlikle hizmet edeceğini söyleyebiliriz. Daha kapsamlı bir analiz için metinde de belirtilen dokuz kritik düzenleme ile birlikte değerlendirdiğimiz taslak, finansal sistemler açısından büyük önem taşıyan bu hamlenin Türkiye piyasası için en doğru zamanda ve şartlar en uygun hâle geldiğinde gerçekleştirilmiş olduğunu da göstermekte.

Türk iktisadi tarihi uzun bir süredir yoğun bir kayıt dışı faaliyet baskısı altında. Finansal sistem dışında kalan, banka hesabı olmayan, tasarruf veya sigorta ürünleri gibi katma değer sağlayan ürünlere kolaylıkla ulaşamayan, dolayısıyla fon birikimi içerisine dahil edilemeyen yoğun ve birçok alt grubu olan bir popülasyon söz konusu. Yıkıcı iktisadi sonuçları olan bu olumsuz artışın birçok motivasyonu bulunuyor.

Türkiye’de finansal piyasaların yeterli derinliğe ve operasyonel etkinliğe ulaşmasının önündeki ölçek ve hacim engellerini kaldırmayı amaçlayan, daha çok kullanıcının yer alacağı konfigüre edilebilir bir kapsayıcılığı hedefleyen taslak, ülke iktisadi yapısında birçok mevcut dinamiği de değiştirecek. Finansal tabanın dijitalleşmenin getireceği hızlı ve çevik işlem potansiyeli ile tanışmasının ancak benzer hızda ve çeviklikte finansal kurumlar tarafından gerçekleştirilebileceğini öngören bu yaklaşım, aşağıda değineceğimiz kriterler çerçevesinde kurulmak istenen ticari yapısının kendisini yenileyerek yoluna devam etmesine de garanti veriyor. Şu özelliğin altını çizmeliyiz ki taslak ile birlikte net bir dijital bankacılık ve ara yüz geliştiricisi ayrımı getiriliyor. BDDK da sermaye ve sistem temelli riskleri öncelikle bu gruplandırma sayesinde yönetmeyi planlıyor. Taslağın birçok yerinde geçen KOBİ kapsamı için zaten yayımlanmış olan Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmelerin Tanımı, Nitelikleri ve Sınıflandırılması Hakkında Yönetmelik’teki tanım kullanılıyor ve dijital bankacılıktaki müşteri segmenti de yine bu tanım çerçevesinde şekillendiriliyor. 2005 yılında yayımlanan bu yönetmelikteki KOBİ tanımının da yakın zamanda güncellenmesi ve çağın özelliklerini yansıtır bir kırılıma kavuşturulması gerektiğinin altını çizmeliyiz.

Taslakta öngörülen diğer bir indikatör ise kullandırılabilecek teminatsız nakdi kredinin kişinin aylık ortalama net gelirinin dört katı veya bu değişkenin tespit edilememesi durumunda -ki bu ihtimal taslak içerisinde aslında minimize edilmeye çalışılıyor- toplam on bin Türk Lirası olması. Bu şekilde düşük gelir grubuna yönelik ürünlerin hacminin sürdürülebilir şekilde artmasını amaçlayan BDDK, sınırlamalar ile düşen işlem havuzunun negatif etkisini, dijitalizasyonla azaltılan operasyonel maliyetlerin oluşturduğu sürdürülebilir pozitif etkiyle dengelemeyi hedefliyor. Dijital bankaların, sermaye tutarlarını 2,5 milyon TL’ye çıkarmaları hâlinde taslakta yer alan kısıtların BDDK kararı ile kaldırılabileceğinin belirtilmesi de dijital bankacılığa konulan vizyonun diğer bir sınırını oluşturuyor.

Taslak katılım bankacılığında gidilecek yönün dijital olması gerektiğini göstermesi açısından bir devrim niteliğinde

Taslağın 8’inci maddesi olan Piyasa Güveni ve İstikrarının Korunması bölümünde belirtilen aşırı düşük fiyatlar veya mevduat ürünlerinde aşırı yüksek faiz oranları tanımlamaları ise yoruma açık yapısı ve göreceli olarak farklı değerlendirilme olasılığı ile yeniden düzenlenmesi beklenebilecek bölümlerden bir tanesi. Hizmet sürekliliğinin dağıtım kanalı bazında dijital bankalarıninternet sitelerinde belirtilmesi ve önemli bir performans göstergesi olarak öne çıkarılması ise dijital bankacılığın ruhunu yakalamayı amaçlayan ve hizmet kalitesi üzerinden rekabeti destekleyen bir diğer yaklaşım. Taslak; bankacılık faaliyetleri gibi finansal sistemin önemli bir bileşeninin inovatif dijital bankacılık uygulamaları ile zenginleştirilmesi ve coğrafi konumdan bağımsız, kapsayıcı ve kişiselleştirilebilir bankacılık ürünlerinin mevcut ve potansiyel kullanıcılar ile kolaylıkla buluşturulabilmesi adına çok önemli bir adım. Taslağın Türk finansal piyasalarında kendine birçok uygulama alanı bulacağına hem Batı hem de Doğu piyasalarından farklı risk iştahına sahip yatırımcıların yer almak isteyeceği cazip bir dijital platform ekosisteminin ilk adımlarını oluşturacağına olan inancım tam. Bununla birlikte katılım bankacılığı özelinde ise zaten gidilecek yönün dijital olması gerektiğini göstermesi açısından taslak bir devrim niteliğinde. Finansal piyasalarda gerçek inovasyonun ve ürün çeşitliliğinin ölçekleri gereği bunu yapmaya mecbur kurumlardan geleceğine inanıyorum. Katılım bankaları için arzu edilen/hedeflenen penetrasyonun ve pazar hacminin gerçekleştirilmesi, finansal ürün kullanıcılarına gerçek anlamda faizden arındırılmış alternatifler oluşturulması için teşvik edici ve sürdürülebilir bir faaliyet alanı açan taslağın yakın zamanda iletilecek ek düzenlemeler ile geliştirileceğini, belki de diğer dijital finansal varlıklara dair yasalarla birleştirileceğini göreceğiz.

Alınacak uzun bir yol olmakla birlikte ne kadar eski olursa olsun bütün finansal kurumların hemen hemen aynı seviyede başlangıç çizgisinde olması ise katılım bankacılığı açısından resmi daha da güzelleştiren başkabir özellik olarak karşımıza çıkıyor.

Insha Risk Yönetimi, Uyum, Sürdürülebilirlik Direkt.rü - Zeynep Stefan

İçeriği Katılım Finans 28. sayısında görüntüleyebilirsiniz. 

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@