Türkiye-BAE İlişkilerinde Yeni Dönem

BAE’nin fiili lideri Abu Dabi Veliaht Prensi’nin Kasım ayında ülkemizi ziyareti ilişkilerimizde yeni bir dönem açtı.

Ülke Panoraması 31.01.2022, 16:30 03.03.2022, 14:44
Türkiye-BAE İlişkilerinde Yeni Dönem

T.C. Abu Dabi Büyükelçisi Tugay Tunçer, Türkiye - Birleşik Arap Emirlikleri (BAE) son dönemde yoğunlaşan diplomatik ilişkilerini ve iki ülke arasındaki potansiyel ekonomik iş birliklerini Katılım Finans dergisine anlattı.

TÜRKİYE-BAE DİPLOMATİK İLİŞKİLERİNİN GENEL DU- RUMU NASIL SEYREDİYOR?

Türkiye ve BAE arasındaki diplomatik ilişkilerde, ülkelerimiz arasındaki iş birliğinin güçlendirilmesi yönünde yakın dönemde sergilenen karşılıklı siyasi irade ve atılan somut adımların ışığında yoğun bir temas trafiği yaşanıyor. Karşılıklı üst düzey ziyaretler ve imzalanan ikili anlaşmalar bunun somut birer göstergesi. BAE’nin fiili lideri Abu Dabi Veliaht Prensi’nin Kasım ayında ülkemizi ziyareti ilişkilerimizde yeni bir dönem açtı. Dışişleri Bakanımız da geçtiğimiz ay BAE’deydi. Bu ziyaret hem başlı başına hem de Sayın Cumhurbaşkanımızın Şubat ayında BAE’yi vaki ziyaretinin ön hazırlığı bakımından önem taşıyan bir ziyaret oldu. BAE, Körfez İşbirliği Konseyi (KİK) ülkeleri arasında birinci sıradaki ticari ortağımız. Ayrıca, KİK’ten ülkemize yönelik yatırımlarda da ikinci sırada. Karşılıklı çıkarlarımız ve ekonomik iş birliği fırsatları, ilişkilerimizin adeta dinamosu olageldi. Yeni dönemde ise iş birliğimizin her alanda oluşturabileceği katma değerden hem ikili hem bölgesel, uluslararası planda, refah, güvenlik ve istikrara katkı sağlanması ortak hedefi doğrultusunda istifade edil- mesi, diplomatik ilişkilerimizin ana yönelimi olacaktır.

COVID-19, BAE EKONOMİSİNDE NE GİBİ DEĞİŞİMLERE SEBEP OLDU?

2020 yılında yaşanan pandemi dünya ekono- misindeki tüm dengeleri altüst ederek, küresel ticaret düzeninde bozulmaya sebebiyet vermiştir. Talepte ve arzda yaşanan daralmaların yanı sıra, istihdam kaybı, üretimde kapasite düşüşü yaşanmış, petrol ve emtia fiyatlarında gerileme olmuştur. Küresel petrol talebindeki düşüş, BAE için önemli bir partner olan Çin’in petrol talebindeki azalma ve OPEC+ ülkeleri arasındaki uzlaşmazlık, petrol talebinin üretimin altında kalmasına yol açarak petrol fiyatlarını ciddi ölçüde aşağı çekmiştir. Ülkenin önemli gelir kaynaklarından olan hidrokarbon sektöründeki yatırımların azalması, tedarik zincirlerinde yaşanan bozulmalar, nakit akışındaki problemler, işten çıkarmalar vb. unsurlar BAE ekonomisinde yaklaşık yüzde 6 oranında küçülmeye neden olmuştur. Yine pandemi kaynaklı seyahatlerin kısıtlanması da turizmin önemli bir gelir kaynağı olduğu Dubai’de hizmetler sektörüne darbe vurmuştur. Yaşanan tüm bu olumsuz tablo karşısında, BAE hükümeti tarafından, ekonominin toparlanması amacıyla parasal ve mali teşvik paketleri açıklanmış, ülkedeki iş ve yatırım ortamını kaybetmemek için çeşitli yasal düzenlemeler yapılmıştır. Ayrıca ekonomisini petrole bağımlı olmaktan çıkararak, petrol dışı sektörlerde de ekonomik gelir kaynağı oluşturma çabası olan ülkede, pandemi sonrası gelir kaynaklarının çeşitlendirilmesine yönelik girişimlerin hız kazandığını görmekteyiz. Bu kapsamda, dijitalleşme, yapay zekâ, havacılık ve uzay, bilgi ve iletişim teknolojileri, finansal teknoloji, yenilenebilir enerji, gıda güvenliği, tarımsal teknoloji ve inovasyon gibi sektörlerin gelişimine öncelik verilmeye başlanmıştır.

TÜRKİYE VE BAE ARASINDA MEVCUTTAKİ VE POTANSİYEL İŞ BİRLİĞİ ALANLARINDAN BAHSEDER MİSİNİZ?

Ülkemiz ile BAE arasında süregelen bir ticaret ortaklığı, artmakta olan yatırım ve iş hacmi bulunmaktadır. Geçtiğimiz yıl 8 milyar dolar seviyesinde gerçekleşen ikili dış ticaretimizin yanı sıra, müteahhitlik hizmetleri de iki ülke arasındaki ekonomik faaliyetlerin önemli bir parçasını oluşturmaktadır. Müteahhitlerimiz, BAE’de bugüne kadar yaklaşık 13 milyar dolar değerinde 141 proje üstlenmiş du- rumdadır. Konut ve turistik tesis inşaatlarından, havalima- nı, demiryolu ve karayolu gibi altyapı yatırımlarına kadar birçok alanda firmalarımız başarılı projeler gerçekleştirmiştir. Yine, ülkelerimiz arasında karşılıklı yatırımların artırılması ve yatırım ortamının daha da iyileştirilmesi öncelikli hedeflerimiz arasındadır. Özellikle pandemi sonrası önemi artan potansiyel sektörlere bakıldığında bunların e-ticaret, bilişim ve iletişim teknolojileri, sağlık, medikal, tarım ve gıda sektörleri olduğunu görmekteyiz. Bu kapsamda, söz konusu sektörlerde iki ülke arasında iş birliği imkânlarının geliştirilebileceğine inanıyoruz.

SON DÖNEMDE GERÇEKLEŞEN ANLAŞMALARIN İKİ ÜLKE ARASINDAKİ EKONOMİK İŞ BİRLİĞİNDEKİ YANSIMASINA DAİR ÖNGÖRÜLERİNİZİ PAYLAŞIR MISINIZ?

23 Kasım 2021 tarihinde Türkiye-BAE 10. Dönem Karma Ekonomik Komisyon Toplantısı Ticaret Bakanımızın Sayın Mehmet Muş başkanlığında Dubai’de gerçekleştirilmiştir. Aynı zamanda, her iki ülkenin iş insanlarının katılımıyla Türkiye-Birleşik Arap Emirlikleri İş Konseyi Toplantısı yapılmıştır. Abu Dabi Veliaht Prensi Şeyh Muhammed bin Zayed’in Ankara’yı ziyareti çerçevesinde toplam 10 anlaşma ve mutabakat muhtırası imzalanmıştır. İki ülke arasında yapılan bu anlaşmalar ile ikili ticaret, karşılıklı yatırımlar, sağlık, turizm, tarım, enerji, bilim ve sivil havacılık gibi birçok alanda iş birliğinin artırılması iradesi ortaya konmuştur. Ekonomik iş birliğimizin bu yeni seyrinin, üst düzey ziyaretlerin de verdiği ivmeyle birlikte, ülkelerimizin önünde yeni fırsatlar sunacağına ve iş insanlarımızı birlik- te iş yapma konusunda cesaretlendireceğine inanıyoruz.

BAE’NİN İSLAMİ FİNANS FAALİYETLERİNİN SON DURUMU HAKKINDA NELER SÖYLERSİNİZ?

BAE, Küresel bir finans merkezi olmasının yanı sıra İslami finans hizmetleri sektöründe de önemli bir yere sahiptir. Ülkenin, her geçen gün büyümekte olan ve İran, Suudi Ara- bistan ve Malezya’dan sonra toplam varlıklarıyla yaklaşık 210 milyar dolar büyüklüğünde bir İslami finans piyasasına ev sahipliği yaptığını görmekteyiz. İslami bankaların varlıkları, toplam bankacılık sistemi varlıklarının yaklaşık yüzde 19'unu oluşturan BAE’de, Merkez Bankası 2020 yılı verilerine göre, söz konusu varlıklarda yüzde 5'lik bir bü- yüme kaydedilmiştir. Ayrıca, geçtiğimiz aylarda, BAE'nin önde gelen İslami finans kuruluşlarından biri olan ‘Emirates Islamic Bank’ tarafından 500 milyon dolarlık beş yıllık sukuk ihraç edilmiştir. 2020 yılı sonu itibarıyla orta vadeli (1-5 yıl) sukuk ihracı, toplam portföyün yaklaşık yüzde 46'sını oluştururken, 2020 yılında başlayan beş yıldan uzun vadeli ihraçlar portföyün yüzde 15'ini oluşturmaktadır.

T.C. Abu Dabi Büyükelçisi - Tugay Tunçer

İçeriği Katılım Finans 29. sayısında görüntüleyebilirsiniz. 

 

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@