Gelir Dağılımı Adaletsizliği ve İslam İktisadı

Bütün bu sosyal ve ekonomik karmaşanın içerisinde bocalayan, çeşitli sistemlerin mekanik dişlileri arasına sıkışmış olan insana dair en ideal çözümler İslam İktisadı ve temsil ettiği değerler tarafından bizlere sunulmuştur.

Ürün Geliştirme 12.04.2021, 16:21 03.05.2021, 12:33
Gelir Dağılımı Adaletsizliği ve İslam İktisadı

Ekonomik ve iktisadi sistemlerin en önemli parametrelerinden biri hiç şüphesiz gelir dağılımı konusudur. Gelir dağılımı kavramı arz ve talep dengesini etkileyen, bir ekonomik sistem içerisindeki iktisadi yapının ne kadar sağlıklı işlediğini ortaya koyan önemli bir şemsiye kavramdır.

Gelir dağılımı konusunda adalet mekanizması sadece ekonomik ve iktisadi birimlerin değil sosyal ve beşeri bilimlerin de en öncelikli konularının başında gelmektedir.

Gelir dağılımı adaletsizliğinin ölçülmesi

Gelir dağılımı adaletsizliğinin ölçülmesinde kullanılan uluslararası kabul görmüş Lorenz Eğrisi; 1905 yılında Amerikan İstatistikçi Max Otto Lorenz tarafından ortaya konulan ve bir ekonomideki gelir oranının ilgili ülke vatandaşları arasındaki dağılım skalasını gösteren bir ölçüttür. Söz konusu modele dayanarak 1912 yılında ekonomist Corrado Gini tarafından türetilen “Gini katsayısı” da sıfır ile bir arasında değerler almaktadır. Katsayı sıfıra yaklaştıkça gelir dağılımı adaleti artarken, bire yaklaştıkça gelir dağılımı adaleti azalmakta yani adaletsizlik artış göstermektedir.


Gini Katsayısı hesaplamasında yukarıdaki eğri kullanılmakta olup, şekildeki “B” bölgesinin toplam alana bölünmesi ile elde edilir. 
Gini Katsayısı= B/(B+A)

Gelir dağılımı adaletsizliği: İslami finans kurumları çözümleri

Söz konusu sorunun çözümüne yönelik çeşitli form ve fonksiyonlar ile ortaya konan birçok uygulama ilgili eşitsizliğin çözümüne yönelik kalıcı sistemler geliştirememiştir.

Bütün bu sosyal ve ekonomik karmaşanın içerisinde bocalayan, çeşitli sistemlerin mekanik dişlileri arasına sıkışmış olan insana dair en ideal çözümler İslam İktisadı ve temsil ettiği değerler tarafından bizlere sunulmuştur.

Bu çözümleri sunabilecek İslam iktisadı kurumlarına örnek olarak zekât ve vakıf müesseseleri gelmektedir.

Vakıf sistemi

Vakıflar İslam devletler tarihinin neredeyse her döneminde iktisadi, sosyal ve kültürel birçok önemli görevi ve sorumluluğu başarı ile üslenmiştir. Vakıf kültürü, gelir adaletsizliğinin azaltılması ve yoksullukla mücadele kapsamında tarihte rüştünü ispat etmiş olmakla birlikte günümüzde ilgili sorunun çözümüne yönelik üretilen birçok teori vakıf kültürünün geçmişte yaptığı çalışmaların türevleri niteliğindedir.

Vakıf kültürü toplumun katmanları arasında ortaya çıkan gelir dağılımı adaletsizliği kaynaklı ortaya çıkabilecek sosyal ve iktisadi problemleri minimize ederek tüm toplumu olumsuz etkileyecek sosyal patlamaların önüne geçmiştir. Geçmişten günümüze yoksulluğun azaltılması, artı istihdam sağlanması, sosyo kültürel faaliyetlerin sağlanması gibi sosyo kültürel alanlarda önemli görevleri ifa etmiştir.

Zekât

Servet ve gelirin dağılımındaki dengesizliğin çözümüne yönelik bir diğer İslam İktisadı kurumu olan Zekât müessesesi; bünyesinde barındırdığı yapısal normlar ile kapsayıcı ve pragmatik çözümler sunmaktadır. Monoteist dinlerin tümünde yer alan Zekât müessesesi, bir ibadetten öte sosyal ve iktisadi bir düzenleyici mekanizma niteliğindedir. Sahip olduğu multidisipliner yapısı ile hem ekonomik hem de sosyal boyutları olan çok yönlü bir sistem bütünü niteliğindedir. Uygulamaya konulacak aslına uygun bir zekât modeli ile bugün için tüm toplumlar adına en başta gelen sorunlardan olan gelir dağılımı adaletsizliğine çözüm üretebileceği yadsınamaz bir gerçekliktir.

İbrahim Gökburun

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@