Kredi Garanti Fonu Türkiye Ekonomisini Büyütüyor

Analiz 30.03.2018, 00:58
Kredi Garanti Fonu Türkiye Ekonomisini Büyütüyor

Kredi Garanti Fonu A.Ş. ana sözleşmesi gereği kâr amacı olmayan ve ortaklarına kâr dağıtmayan bir anonim şirkettir

Kredi Garanti Fonu Genel Müdür Yardımcısı Caner Teberoğlu

Kredi Garanti Fonu A.Ş. (KGF), 1991’de kurulan ana sözleşmesi gereği kâr amacı olmayan ve ortaklarına kâr dağıtmayan bir anonim şirkettir. KGF sisteminin kurumsallaşması ve büyütülmesi ile başta KOBİ’ler olmak üzere tüm işletmelerin finansmana erişimini kolaylaştırarak Türkiye’nin büyüme ve kalkınmasına olan stratejik desteğinin sürdürülmesi amaçlanmaktadır. Kredi Garanti Fonu A.Ş.’nin mevcut sermayesi 318,2 milyon TL olup 4 Mayıs 2017’de yapılan Genel Kurul ile kayıtlı sermaye tavanı 500 milyon TL’ye çıkarılmıştır. Ortaklık yapısında bulunan 27 Banka/Katılım Bankası özel sektör ve kamu bankaları olup sektörün piyasa büyüklüğünün yüzde 98’ini oluşturmaktadır. Hâkim ortağı bankalar olan ve sektörünün yüzde 83’ünü ihtiva eden 12 leasing firması ile de çalışılmaktadır. 2009 yılından itibaren başlayan Hazine Destekli Kefalet Sistemi kapsamında 2015 yıl sonu itibarıyla sadece 5.652 işletmeye 1,8 milyar TL kefalet verilmiş iken, sistemin 31.10.2016 yayımlanan Bakanlar Kurulu Kararı ile değiştirilmesi ile 2016 yılsonu itibarıyla 19.483 işletmeye 5 milyar TL kefalet verilmiş, 27.02.2017 tarihinde KGF’ye verilecek Hazine destekli kefalet limitinin 250 milyar TL’ye arttırılması ile başlayan süreçte, Hazine Müsteşarlığı tarafından KGF’ye verilen ilk 200 milyar TL’lık kefalet limit kapsamında sektör ayrımı olmaksızın tüm KOBİ ve KOBİ dışı firmalara azami limitler çerçevesinde Hazine Destekli KGF kefaleti ile kredi kullandırımları yapılmıştır. Bu kapsamda, 23.02.2018 tarihi itibarıyla 211 bin firmada toplamda 376.649 işlem ile yaklaşık 222.358 milyon TL kredi, 199.218 milyon TL kefalet sağlanmıştır. 01.01.2018 tarihinde yayımlanan yeni Bakanlar Kurulu Kararı sonrasında 22.01.2018 tarihinde Hazine Müsteşarlığı ile protokol yapılarak, 55 milyar TL ilave kaynak KGF’ye verilmiştir.

Bu protokol kapsamında;

• Yatırımcılara 20 milyar TL,

• Cazibe Merkezi projesi kapsamındaki firmalara 5 milyar TL,

• İhracatı ve döviz kazandırıcı faaliyeti olan firmalara 15 milyar TL,

• Tarım sektöründe olan firmalara 2 milyar TL,

• Kadın/genç girişimcilere 1 milyar TL,

• Diğer tüm sektörlere sektör ayrımı olmaksızın 12 milyar TL limit tahsisi edilmiştir.

55 milyar TL ilave kefalet kaynağı 14.02.2018 tarihi itibari ile protokollerini imzalayıp gerekli işlemleri tamamlayan bankalara kullandırılmaya başlamıştır. 26.02.2018 tarihi itibarıyla ortağımız olan 27 bankanın 22’si ile protokol süreci tamamlanmış olup, kullandırımlara başlanmıştır.

KGF’nin Sağladığı Kazanımlar Nelerdir?

• Bankalar Sermaye Yeterlilik Rasyosunun (SYR) alt sınırlara gelmesi sebebiyle kredi veremez durumda iken KGF ile kredi verebilir hâle gelmiştir. Bankaların SYR oranları 2 puan artarak Eylül 2017 de yüzde 17,2’ye yükselmiştir. Ancak KGF’nin Banka limitlerinin dolduğu Aralık 2017 ayında bu oran düşerek yüzde 16,87 olmuştur. (2016 sonu % 15,57)

• KGF sayesinde, firmalar vergi ve SGK borçlarını aldıkları krediler ile ödemiş ve Hazineye ciddi tahsilat sağlanmıştır. Nitekim KGF kefaleti ile kredi kullanan işletmelerin, Kasım 2017 itibarıyla; 2016 yıl sonuna göre yüzde 7,8 istihdam gelişimi (yaklaşık 250 bin kişi) gerçekleşmiştir. 2017 yılında toplam 2.926 milyon TL SGK prim tahsilatı; 510 milyon TL gecikme zammı tahsilatı sağlanmıştır. 2017 yılında toplam 2.900 milyon TL SGK primi yapılandırılmış ve 469 milyon TL gecikme zammı tahakkuk etmiştir.

• Mart ayı itibari ile bankaların KGF desteği ile hızla kullandırdığı kredilerle piyasa stabile olup takibe düşen kredilerin oranında düşüş meydana gelmiştir. Böylelikle kredi kalitesinin de düşmesi engellenmiştir. KGF Hazine desteğinin mart ayında başlaması dolayısıyla büyümeye en fazla etkisi 3. dönemde gerçekleşmiştir. Bankaların NPL (takip) oranları şubat ayı sonunda 2,92 iken, Kasım 2017’de yüzde 2,73 ile en düşük değerini almış, Aralık 2017’de yüzde 2,78 olarak gerçekleşmiştir.

• KGF öncesinde ödenmeyen çek ve senetler 2016 yıl sonunda yüzde 3,24 gibi çok
KGF’nin kazanımlarının doğru tespiti ve modelin geliştirilmesi, Türkiye ekonomisinin sağlıklı büyümesi için büyük önem taşınıyor
yüksek düzeyde iken Ağustos 2017 ayında tarihinin en düşük karşılıksız çek oranı olan yüzde 1,62’ ye inmiş; ancak KGF’nin banka limitlerinin dolduğu Aralık 2017 itibarıyla yüzde 2 olarak gerçekleşmiştir. KGF, kredi artışı ile birlikte bankaların kârlılıklarını arttırmıştır. Bankaların kâr artışı kurumlar vergisi ödemelerini arttırmış ve Hazine’ye daha fazla vergi geliri imkânı sağlamıştır.

• Büyümede yüzde 17,2’lik önemli paya sahip olan ihracat sektörüne 27,7 milyar TL ve yüzde 15,2 paya sahip olan imalat sanayine 60 milyar TL kefalet sağlanmıştır. Eximbank aracılığıyla kullandırılan ihracat kredilerinin toplam ihracat kredileri içerisindeki payı yüzde 10’dur.

KGF’nin kazanımlarının doğru tespiti ve modelin geliştirilerek devamı, Türkiye ekonomisinin sağlıklı büyümesi için çok büyük önem arz etmektedir. Birinci çeyrekte yüzde 5,2, ikinci çeyrekte yüzde 5,4 ve üçüncü çeyrekte yüzde 11,1 büyümede KGF etkisi önemlidir. Beklentimiz bu büyümenin dördüncü çeyrekte de devam edeceği şeklindedir.

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@