Hareket Dergisi ve İslam İktisadı

Katılım Finans Sistemi 28.08.2020, 16:07
Hareket Dergisi ve İslam İktisadı

Hareket deyince akla ilk olarak Nurettin Topçu gelmeyecek. Hareket’in bir dergi ismi olduğu ise çağrışım dahi yapmayacaktır. Bu yazıda, tam 43 yıl yaşamış bir derginin İslam iktisadı üzerine söyledikleriyle tanış olacağız.

Nurettin Topçu kimdir?

Öncelikle Nurettin Topçu’ya dair birkaç kelâm edelim 1909-1975 yılları arasında yaşamış, 1928–1934 yılları arasında Fransa’da bulunarak Bordeaux lisesinde eğitim almış, daha sonra Sorbonne’da lisans ve doktora çalışması yapmıştır. Sorbonne’da felsefe alanında doktora tamamlayan ilk Türk unvanına sahip olmuştur. Fransa’da akademisyen olarak kalma teklifini reddederek ülkesine hizmet için dönen Topçu’nun fikir merkezinde hareket felsefi yatmaktadır. Hemen hemen her konuya hareket noktasından bakmıştır. Tasavvuf, ahlak, milliyetçilik, eğitim, insan sorunu ve ekonomi gibi konulara dair görüşleri hareket felsefesi etrafında şekillenmiştir.

İzmir’de bulunduğu Şubat 1939 yılında Hareket dergisini yayımlamaya başlamış ve bir dünya görüşü mücadelesi yürütmüştür.

Dergi niçin Hareket adını almıştır?

Bunun yanıtını derginin müellifi olan Nurettin Topçu’dan alalım: “Hareket’in yapmak istediği iş; gecelerle örtülü gönüllere yaklaşan günün müjdesini getirmektir.”

Cumhuriyet döneminde İslamcı düşünceyi Sebilürreşad, Büyük Doğu ve Hareket dergisi temsil etmiştir diyebiliriz. Bu dergilerden geçmiş birikimi en fazla olanı Sebilürreşad olmuştur. En teorik olanı Hareket ve en pratik-pragmatik olanı ise Büyük Doğu’dur.

Kapitalist kalkınma modelinin sorgulanmasına odaklanan Hareket dergisi, sayılarında genelde Türkiye’nin ekonomik eleştiri ve analizine yoğunlaşmıştır. Bu doğrultuda iktisat-ekonomi kavramları çerçevesinde 140’a yakın yazıya yer verildiği görülmektedir.

İslam iktisadı bağlamında defalarca vurgulanan meseleler şöyledir:

  • Faiz yasağı İslam iktisat düzeninin en sağlam esaslarından biri olarak değerlendirilmelidir.
  • Çağdaş iktisat anlayışı üretim faktörlerini emek, sermaye, teşebbüs ve toprak olarak tespit eder. İslam fıkhına göre ise bunları emek ve mal olmak üzere iki kısma ayırmak kabildir.
  • İktisat sistemindeki sorunlara çözümler getirirken, psikoloji ve sosyal bilimlerden yararlanmanın zihni boyutuna önem gösterilmelidir.
  • Devlet, temelinde iktisat devleti değil, ahlak devleti olmalıdır.
  • Emeği üretimle sınırlı tutmamak gerekir. İşçi, emeği ile üretimine katkıda bulunduğu malın mülkiyetinden, üretmiş olduğu çıktıdan pay almalıdır.
  • Devletin sözkonusu gayesi, İslam ekonomisi ile gerçekleşebilir.

Alternatif sistem olarak İslam iktisadı söylemi

Bu maddelerde görüldüğü üzere, bir fikir mecrası olan Hareket dergisindeekonomiye dair mülahazalar gerçekleştirilirken; kapitalizme yoğun bir eleştiri yapılmış ve alternatif sistem olarak İslam iktisadı fikrinden bahsedilmiştir. 43 yıllık yaşamı boyunca bu doğrultuda bir tavır sergileyen derginin, edebiyat ve sanat dünyası dışında finans alanında yer alan kişilerce de tanınması gerektiği düşüncesinden hareketle böyle bir yazı kaleme alınmıştır. Giriş paragrafında da belirtildiği üzere, bu bir tanışma adımı olarak atılmış olup, ilgi ve merak duyanlarca derginin bütün yazılarına İslamcı Dergiler Projesi’nin online platformunda erişilebildiğini hatırlatmak isterim.

Bünyamin Kayalı

İslam Ekonomisi ve Finansı Doktora Öğrencisi

Kuveyt Türk Katılım Bankası Harcama İtirazları Uzman Yardımcısı

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@