Katılım Finans Sisteminin Yolculuğu

Katılım Finans Sistemi 28.07.2020, 15:56
Katılım Finans Sisteminin Yolculuğu

Faizsiz ekonomi olarak adlandırdığımız katılım finans sistemi çoğu müslüman ülkelerde yıllardan beri uygulanmaktadır. Hatta bu sistemi bazı İngiliz ve Amerikan kökenli bankalar İslam ülkelerinin varlıklarını kendilerine çekmek için kullanmaya başlamışlardır. İşin ilginç yanı ise ülkemizin katılım finans sistemi ile geç tanışmasıdır. Bu sistemle yolculuğumuz nihayet 1984 yılında başladı. Yani 36 yıllık bir geçmişe sahip. Biz bu yolculuğun adına ilk olarak “Özel Finans Kurumları” adını vereceğiz. Çünkü bu kurumlar 1999 yılında bankacılık yasası adı altında güçlü bir güvenceye kavuştu. Bu yolculuk 2005’te ise isim değişikliğine giderek “Katılım Bankası” adını aldı. Böylelikle iktisadi hayatımıza yeni bir kavram eklemiş olduk. Peki bu kavram yaşamımızda önemli bir yer tutuyor mu? Banka ismini duymamızın bizim için çok fazla bir önemi var mı? Ya da katılım bankacılığının yaşamımıza katkısı çok önemli mi? Ortaya çıkan sorularda görüleceği üzere bu sistemin neden katılım finans alanının üzerinde eğilmemizi gösteriyor. Her şeyden önce bu sistem geleneksel bankacılıkla karşılaştırıldığında dünyada ve Türkiye’de gözle görülür bir şekilde büyüyor. Bu bağlamda Türkiye özelinde karşılaştırırsak;

Katılım Bankaları Fark Bankacılık

Sektörü

Fark
Şube Sayısı 1185 0,8 ⬆ 11270 -0,3⬇
Persone Sayısı 16200 1⬆ 204114 -0,3 ⬇
Net Kâr 754 milyon 49,6⬆ 15794 milyon 27,9⬇

Kaynak:katılımbülteni

“Katılım bankacılığı sektörü bünyesinde 16 bin 200 personel bulunuyor”

31.03.2020 tarihi itibariyle karşılaştırılmalı bankacılık verileri yukarıdaki tabloda yer almaktadır. Bu tabloda geleneksel bankacılığın personel sayısında azalmaya gittiğini, katılım bankacılığında ise personel sayısında artışa gittiğini anlıyoruz. Ayrıca oransal farkları da göz önünde bulundurduğumuzda ortalamanın çok fazla üzerinde bir artışla devam ettiğini görüyoruz. Bu büyüme finansal sistemin faizsiz finans sistemine doğru emin adımlarla yoluna devam ettiğini  gösteriyor. Bu faaliyetlerin başarılı bir şekilde devam etmesi geleneksel bankacılıkla rekabet oluşturuyor. Şüphesiz bir sektörün istihdam üretme gücü, o sektörün büyüklüğü ile doğrudan ilişkilidir. Katılım Bankacılığı sektörü bünyesinde 16200 personel bulundurmakta ve bir artış eğilimindedir. Geleneksel bankacılık sektörü ile kıyaslandığında, katılım bankacılığının hâlâ istihdam artışına ihtiyaç duyduğu kanısındayım. Ülkemizin içinde bulunduğu ekonomik durumuna bakarsak geleneksel bankaların personel azaltma eğiliminde olmasına karşın katılım bankaları bu durumdan fazla etkilenmemekte aksine yeni şubeler ve yeni istihdamlarla gündemdedir.

“Katılım Bankaları” daha dar kapsamlıydı

Katılım finans sisteminin yolculuğu ile ilgili “Alternatif Finansta Yeni Ufuklar” programı gerçekleştirildi. Gerçekleştirilen bu programdan anlayabiliriz ki sistemdeki yeni yolculuğun adı “Katılım Finans” olabilir. “Katılım Bankaları” daha dar kapsamlıydı ve sadece faizsiz finans sistemini sunan bankaları nitelendiriliyordu. “Katılım Finans” kavramı ise sistemi daha da genişleterek faizsiz hizmet sunan tüm finans sektörünü nitelemektedir.

Yasemin ÇELEBİ

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@