İslami Finans Alanında Öncü Ülke: Kuveyt

Önümüzdeki dönemde Kuveyt, coğrafi avantajı ve eğitimli genç nüfusu sayesinde bölgede önemli bir ticari merkez olabilir.

Ülke Panoraması 17.03.2021, 15:12 12.04.2021, 12:01
İslami Finans Alanında Öncü Ülke: Kuveyt

T.C. Kuveyt Büyükelçisi Ayşe Hilal Sayan Koytak, Kuveyt’in mevcut durumunu analiz ederken Türkiye-Kuveyt ilişkilerinin bugünü ve geleceğine dair geniş bir perspektif sunarak güncel ve ileride oluşabilecek fırsatlara da ışık tuttu.

Kuveyt’in 2020 Yılı Ekonomik Durumu Hakkında Neler Söylersiniz? Pandeminin Ekonomiye Etkisi Ve Yeni Dönem Görüşünüz Nedir?

2020 yılı, tüm dünyada olduğu gibi, Kuveyt için de ekonomik açıdan zor geçti. Şubat ayında Kuveyt’e bulaşan yeni tip koronavirüs (COVID-19) salgını nedeniyle uygulanan sosyal kısıtlamalar ve seyahat yasakları, Kuveyt’te ekonomik aktivitenin azalmasına neden oldu. Petrol fiyatlarının Nisan ayında varil başına 15 dolar seviyelerine kadar düşmesi de Kuveyt’in ekonomik dengesini son derece olumsuz etkiledi. Zira Kuveyt’in bütçe gelirlerinin yüzde 89’u, ihracat gelirlerinin yüzde 95’i, tüm ekonomisinin ise yüzde 55’i doğrudan veya dolaylı petrol gelirlerine bağlı.Uluslararası Para Fonu (IMF), düşen petrol fiyatları ve azalan ekonomik aktivite nedeniyle Kuveyt ekonomisinin 2020 yılında yüzde sekiz oranında küçüldüğünü tahmin etmektedir.

Kuveyt Maliye Bakanlığı tarafından yapılan 2020-2021 mali yılı bütçe açığı tahmini ise yaklaşık 43 milyar dolardır. Bütçe açığının finansmanı için Kuveyt’in Gelecek Nesiller Fonu’ndan (varlık büyüklüğü 592 milyar Dolar olarak tahmin edilmektedir)  borçlanma, uluslararası bankalardan borçlanma ile gelir/satış üzerinden vergi konulması seçenekleri tartışılmaktadır. Kuveyt’in ekonomik yapısını iyileştirmek, ülkeyi ticari ve mali bir merkez hâline getirmek amacıyla Kuveyt Hükûmeti tarafından ilk kez 2007 yılında açıklanan “Yeni Kuveyt 2035 Vizyonu” önemli bir yol haritası olarak değerlendirilmektedir. Vizyon hedeflerinin gerçekleştirilebilmesi için özellikle Kuveyt’in petrol bağımlılığını azaltacak bazı reformların yapılması öngörülmektedir. Kuveyt ekonomisinin önümüzdeki dönemdeki gidişatının, COVID-
19’un durumu ile petrol fiyatlarının seyrine bağlı olacağını düşünüyorum.

IMF, salgının etkilerinin ortadan kalkması ve ikinci bir dalganın yaşanmaması durumunda Kuveyt’in 2021 yılı büyüme tahminini yüzde 0,6 olarak açıkladı. Ancak daha önce gevşetilen sosyal kısıtlamalar, son dönemde artan COVID-19 ve mutasyon vakaları nedeniyle Şubat ayında kademeli olarak tekrar başladı. Salgının etkisini artırması durumunda 2021 yılı da Kuveyt ekonomisi açısından zor  geçebilecektir. Salgın sonrasında ise Kuveyt, petrole bağımlılığını azaltıp 2035 Vizyonu’nda yer alan hedefleri uygulamaya koyarsa ekonomik olarak tekrar büyüme patikasına oturacaktır. Önümüzdeki
dönemde Kuveyt, coğrafi avantajı ve eğitimli genç nüfusu sayesinde bölgede önemli bir ticari merkez olabilir.

Kuveyt’in İslami Bankacılık Çalışmaları Kapsamında Türkiye İle De Bağlantılı Bir Yatırımı Sözkonusu. Kuveyt’te İslami Finansın Son Durumu Nedir?

Kuveyt, İslami finans alanında dünyadaki öncü ülkelerden birisidir. 1977 yılında kurulan Kuwait Finance House (KFH) ülkemizde de yatırımı bulunan, varlık büyüklüğü açısından dünyanın en büyük  üçüncü İslami bankası olan, bu alanda yetkin ve saygın olarak bilinen önemli bir kurumdur. KFH haricinde, 2000 yılından sonra piyasaya giren dört İslami banka daha Kuveyt’te faaliyet göstermektedir. Bu bankalar varlık büyüklüklerine göre Boubyan Bank, Ahli United Bank, Warba Bank ve Kuwait International Bank olarak sıralanmaktadır.

11 yerel, 12 yabancı bankanın faaliyet gösterdiği Kuveyt’te bankacılık piyasasının toplam varlık büyüklüğü 230 milyar doları geçmektedir. Bu varlık büyüklüğünün yüzde 58’i konvansiyonel bankaların, yüzde 38’i İslami bankalarındır. Kalanı ise özel bankacılık işlemleri uygulayan The Industrial Bank of Kuwait’indir. İslami bankacılık dışında, İslami sigortacılık hizmetleri veren tekafül firmaları da Kuveyt’te faaliyet göstermektedir. Sözkonusu tekafül firmalarının tüm sigortacılıktaki pazar payı yüzde 20 seviyesindedir. Bunun haricinde Kuveyt’te, İslami fonlara ve projelere yatırım yapan 30 adet yatırım firması da bulunmaktadır. Bu firmaların toplam varlık büyüklüğü 10 milyar doları geçmektedir. Kısacası Kuveyt, bankacılık, sigortacılık ve yatırım bankacılığı gibi farklı alanlarda İslami finansın güçlü bir şekilde konumlandığı, etkin bir piyasaya sahiptir. Büyükelçilik olarak İslami finans firmalarıyla üst düzey temas halindeyiz. Muhataplarımız, ülkemizdeki gelişmeleri yakından izliyor ve son dönemde ülkemizde de bu alana artan ilgiyi takdir ediyorlar. Ülkemizdeki katılım bankacılığı ile Kuveyt İslami finans piyasasının etkileşimini artırmak için Büyükelçilik olarak yoğun gayret gösteriyoruz. Önümüzdeki dönemde de bu çalışmalarımıza hız kesmeden devam edeceğiz.

İki Ülke Arasında Ticaretin Geliştirilmesine Dair Önümüzdeki Süreci Değerlendırır Misiniz?

Türkiye ile Kuveyt arasındaki ekonomik ilişkiler olumlu bir mecrada seyretmekte olup, dış ticaret, müteahhitlik, karşılıklı yatırımlar, turizm, sağlıkta işbirliği, eğitimde işbirliği ve savunma sanayisi gibi boyutlar ön plana çıkmaktadır. Ticaretimizi artırmak için Büyükelçilik olarak azami gayret sarf ediyoruz. Kuveytli alıcılarla ihracatçılarımızı, Ticaret Bakanlığımızın da desteğiyle, sanal ticaret heyetlerinde ve sanal alım heyetlerinde çevrimiçi ortamda buluşturmaktayız. Bu anlamda değişen koşullara hızlı adapte olduğumuzu söyleyebilirim. 

Müteahhitlik açısından bakıldığında; son dönemde daralan bir proje pazarı olmasına rağmen ülkemizin müteahhitlik firmaları 2019 yılında 526 milyon dolar, 2020 yılında 841 milyon dolarlık proje almıştır. Bugüne kadar firmalarımız Kuveyt’te yol, altyapı, hastane, köprülü kavşak, kamu binaları ile havalimanı projelerinde ihale almayı başarmıştır. Halen firmalarımız birçok ihaleyi takip etmekte ve ön yeterliliği geçmektedir. Önümüzdeki dönemde firmalarımızın Kuveyt’ten daha fazla proje alabileceğini düşünüyorum. 

Yatırımlar açısından; Kuveytli firmaların ülkemize teveccühünün özellikle son 10 yılda arttığını müşahede ediyoruz. Kuveytli yatırım firmaları ülkemizde bugüne gayrimenkul projelerine, AVM’lere, sanayi firmalarına, restoran ve kafe zincirlerine, bankacılık ve finans sektörüne yatırım yapmıştır. Toplam yatırım stoku 2 milyar doları bulmaktadır. Önümüzdeki dönemde ülkemizin yatırım ortamının daha da iyileşmesiyle, Kuveyt menşeli yatırımların artarak devam edeceğine inanıyorum. Turizm açısından Kuveyt, nüfusuna oranla ülkemize en fazla turist gönderen ülkedir. Kuveytli turist sayısı 2015’ten sonra her yıl 50 bin kişi artarak 2019 yılında 374 bin kişiye kadar ulaşmıştır. Küresel salgın 2020 yılında turistik seyahatleri olumsuz etkilese de salgının etkisinin hafiflemesiyle bu alanda da süratle normale dönülebilecektir. Ülkemizden gayrimenkul satın alan Kuveytlilerin uzun tatil dönemlerini Türkiye’de geçirmeleri ülkemizin turizm gelirlerine önemli
katkı sağlamaktadır.

Sağlıkta işbirliği bağlamında Kuveyt Sağlık Bakanlığı’nın yurtdışına hasta gönderme programına Türkiye’nin de dâhil edilmesi konusundaki yoğun çalışmalarımız devam etmektedir. Ülkemiz Sağlık Bakanlığı ve Kuveyt Sağlık Bakanlığı arasındaki görüşmeler olumlu yönde ilerlemektedir. Resmi hasta gönderimi haricinde tutulan saç ekimi, plastik cerrahi, diş tedavisi ve göz tedavisi gibi alanlarda da hâlihazırda Kuveytli dostlarımız ülkemize büyük teveccüh göstermektedir. Bu da ülkemizin sağlık turizmi gelirlerine olumlu yansımaktadır.

Eğitimde işbirliği konusunda da Büyükelçilik olarak yoğun bir mesai harcamaktayız. Ülkemizde daha fazla Kuveytli öğrencinin yüksek öğrenim görebilmesi için Kuveyt Yüksek Öğretim Bakanlığı ile görüşmelere devam etmekteyiz. Ülkemiz üniversitelerinin Kuveyt Yüksek Öğretim Bakanlığı’nın resmi burs programına dâhil olmasını, daha fazla Kuveytli öğrencinin Türkiye’de okumasını hedefliyoruz. Son olarak, ülkemizle Kuveyt arasındaki ekonomik ilişkilere eklemek istediğimiz bir başka boyut ise savunma sanayisi alanındaki işbirliğidir. Kuveyt millî gelirine oranla en fazla savunma harcaması yapan ülkelerden biridir ve bu alanda neredeyse tamamen dışa bağımlıdır. Savunma sanayisi alanında özellikle zırhlı araçlar, insansız hava araçları, muhtelif deniz araçları, elektronik harp ve siber güvenlik alanlarında ülkemiz firmalarına önemli fırsatlar çıkabilir.

T.C. Kuveyt Büyükelçisi Ayşe Hilal Sayan Koytak

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@