“Türkiye’de Arzu Edilen Katılım Finans Sistemi”

Katılım Finans Sistemi 29.07.2020, 15:57
“Türkiye’de Arzu Edilen Katılım Finans Sistemi”

Türkiye’de katılım bankacılığı (katılım finans sistemi), yapısı itibariyle bankacılık sistemi içerisinde kendisine yer bulmuş üvey evlat gibi konumlanmaktadır. Faiz hassasiyeti olan insanların tercih ettiği ve murabaha (peşin alıp vadeli satış esasına dayanan ve dinimizde helal olan bir ticaret yöntemi) şeklinde sağlanan finansman ve bu finansmanların getirisinin belli periyotta katılım fonu bulunduran müşterilerine paylaştırıldığı bu sistemde, son zamanlarda yeni enstrümanların da devreye girdiğini gözlemlemekteyiz. Özellikle getirisi açısından sukuk (kira sertifikası) buna iyi bir örnek teşkil etmektedir. Finansman modelleri içerisinde de teverruk (yurt dışı metal borsasından anlık alım satımı yapılan ve müşteriye zaruri hallerde ihtiyacı kadar finansman sağlayan model) yaygınlaşmaya başlamaktadır.

“Maddi kazanç söz konusu olduğunda hassasiyet ikinci planda tutuluyor”

İslam iktisadında asıl olan “murabaha yönteminin azınlık, müşareke (emek sermaye ortaklığı) ve mudarebe (emek sermaye iş ortaklığı) yöntemlerinin daha etkin kullanılması” şeklinde tavsiye edilmektedir. Katılım Finans Sistemi olarak toplanan mevduat (katılım fonu) ile ihtiyaç duyanlara finansman sağlamak biraz geleneksel bankacılık esaslarına dayanmakta ve İslam hukukçuları bu yöntemin kullanımı açısından risklerinin olduğunu ifade etmektedir.

Şahsen, benim kanaatim de fıkıhta yer alan ve yukarıda bahsi geçen emek-sermaye ortaklığı işlemlerinin artması ve toplumda dini hassasiyetleri olan kesimin birçok bankacılık hizmetini bu sistem içerisinde elde edebilmesinin sağlanmasının gerektiğidir.

Maddi kazanç söz konusu olduğunda hassasiyetin maalesef ikinci planda tutulduğu günümüzde, faizsiz finans sisteminin gelişmesi ve tüm finansal ihtiyaçlara cevap verebilir hale gelmesi bu yüzden çok kritiktir. İnsanların önünde faizsiz bir alternatif olduğunda belki kısa vadede değil ama, orta vadede bu hizmeti almaya istekli olacağına olan inancım tamdır. İnsanlar, “vardı da biz mi tercih etmedik” dememeli, bunu dedirtmemek için de biz katılım finans sistemi oyuncuları ve bu yapıda çalışan tüm personellerin bu vizyon ve misyon ile hareket etmesi elzemdir.

“Bankacılık sadece faiz getirisi değildir”

12 seneyi aşkın süredir içerisinde bulunduğum ödeme sistemleri alanında yaptığım çalışmalar ve sunulması için gayret gösterdiğim ürünler, tam da bu amaca hizmet edilmesi içindir. Bankacılık sadece faiz getirisi ve katılım fonu kar payı ya da finansman veya kredi hizmetinden ibaret değildir. Birçok hizmeti finansal açıdan sunmak <ki günümüzde 6493 sayılı kanun kapsamında bu hizmetleri verecek 50’den fazla şirket yer almaktadır> gerekliliği ve müşterilerin yanında olarak tüm ihtiyaçlarına çözüm üretmek oldukça önemlidir. Bir şirketin tüm finansal ihtiyaçlarına çözüm bulmak veya bir bireyin finansal sorunlarını her anlamda çözmek, katılım finans sisteminin başarısı için en kritik kriter olmalıdır.

Nitekim, 2023 hedeflerine yol alırken, faiz kelimesinin bile irite ediciliği karşısında katılım finans sisteminin güçlenerek topluma her açıdan faydalı (maddi/manevi) bir noktaya ulaşması en büyük arzumuz olmalıdır. Bu minvalde yapılacak tüm çalışmalarda yer almaya gayret gösterip Hz.İbrahim (ra)’a su taşıyan karınca misali bizler bu kutsal görevde üzerimize düşeni yapmalıyız.

Salih ERBAŞ

Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için lütfen üye girişi yapınız!

Gelişmelerden Haberdar Olun

@