Türkiye-Pakistan Arasında Dostane İlişkiler
Türkiye ve Pakistan, birlikte hareket etmeleri durumunda çeşitli alanlarda büyük bir potansiyele sahip
Katılım Finans dergisine röportaj veren Bank Al Habib Türkiye Temsilcisi Yasemin Toy, Türkiye-Pakistan arasındaki ticari ilişkileri hakkında değerlendirmelerde bulundu.
EMLAK BANKASINDA BAŞLAYAN VE BANK AL HABİB TÜRKİYE TEMSİLCİLİĞİNE UZANAN KARİYER YOLCULUĞUNUZU DİNLEMEK VE SİZİ YAKINDAN TANIMAK İSTERİZ.
Ankara Üniversitesi Siyasal Bilgiler Fakültesi Uluslararası İlişkiler mezunuyum. Bankacılık hayatıma 1998 yılında Emlak Bankasında, kendime yakın hissettiğim Dış İlişkiler Bölümü’nde başladım. 2001 yılında iki bankanın birleşmesiyle Ziraat Bankası Dış İlişkiler/Finansal Ku- rumlar bölümüne devam ettim. Üç yıl Emlak Bankası ve 17 yıl Ziraat Bankası olmak üzere toplam 20 yıl Türkiye’nin kamu bankalarında Global Finansal Kurumlar Müdürü olarak görev yaptım. Ziraat Bankası’ndaki kariyerim, Banka’nın dönüşüm sürecine denk geldiği için sendikasyon, postfinansman, ülke kredileri gibi Banka'nın uluslararası piyasalarda ilk borçlanma işlemlerini o zamanki ekibimle yapmıştık. Kariyerimin ilk yıllarında Ziraat Bankası’nın dış ticaret payı yüzde 1 seviyesindeyken, ben bıraktığımda yüzde 15’ler düzeyindeydi. Uzun bir süre aynı işi yapıyor olmak beni farklı arayışlara teşvik etti ve 2018 Mayıs ayında Bank Al Habib’den bir teklif gelince kabul ettim. Üç yıldır Bank Al Habib Türkiye Baş Temsilcisi olarak Pakistan ve Türkiye arasındaki ticari ve bankacılık ilişkilerine katkı sağlıyorum. Bank Al Habib ailesinin bir parçası olmaktan gurur ve mutluluk duyuyorum.
BANK AL HABİB PAKİSTAN VE TÜRKİYE TEMSİLCİLİĞİ FAALİYETLERİNDEN BAHSEDER MİSİNİZ?
Bank Al Habib Ltd. Pakistan’da kurulu 854 şubesiyle hizmet veren ticari bir bankadır ve ülkenin 6’ncı büyük bankası konumundadır. Pakistan’ın köklü ve itibarlı ailelerinden Habib Ailesine aittir. 2020 yıl sonu itibarıyla Bank Al Habib’in Pakistan dış ticaretindeki payı yüzde 13,65 civarındadır ve İslami bankacılık alanında da faaliyetlerini sürdürmektedir. Pakistan dışında Bahreyn, Malezya ve Seyşeller’de şubeleri ve Türkiye, BAE, Çin ile Kenya’da temsilcilik ofisleri bulunmaktadır.
Bank Al Habib Ltd. 2011 yılından beri İs- tanbul’da temsilcilik ofisi bulundurarak, Pakistan’daki Türk firmaları ile Pakistan arasındaki ilişkilerin güçlendirilmesi ve iş olanaklarının geliştirilmesi hususunda hizmette bulunmaktadır. Bankamızın Bah- reyn, Malezya şubelerine de Türk bankaları tarafından işlemler yönlendirilmektedir. Ofisimizde Pakistan’dan atanan Khurram Durrani ile birlikte çalışmaktayız. Khurram Durrani, bankacılık hayatına 2001 yılında başlamış olup Pakistan’da çeşitli bankalarda operasyon, krediler, pazarlama ve risk departmanlarında yöneticilik yapmıştır. Khurram Durrani, 2018 yılından beri Türkiye Temsilciliği’nde çalışmaktadır. Neredeyse Pakistan’ın tüm bölgelerinde çalışmış olması ve deneyimi sayesinde özellikle Pakistan’da iş yapan Türk firmalarına destek olmakta ve onları yönlendirmektedir.
TÜRKİYE VE PAKİSTAN ARASINDAKİ TİCARİ VE BANKACILIK İLİŞKİLERİNİ SİZİN PERSPEKTİFİNİZDEN DİNLEMEK İSTERİZ.
Türkiye ile Pakistan arasındaki ikili ticaret- teki en dikkat çeken husus; ekonomik, sos- yal ve kültürel ilişkilerin son derece olumlu, dostça bir çerçevede seyretmesine rağmen ticaret hacminin oldukça düşük olmasıdır. İki ülke arasındaki dış ticaret hacmi, sadece 800 milyon dolar civarındadır. İki ülke yöneticilerinin de katkıları sonucu 2023 yılına kadar ticaret hacminin 5 milyar dolar seviyesine çıkartılması amaçlan- maktadır. Ancak pandemi döneminin de etkisiyle bu hedefe yaklaşamadığımızı düşünüyorum. İkili ticaretin kısıtlı kalmasının bir sebebi de Serbest Ticaret Anlaşması’nın (STA) olmamasıdır. Coğrafi uzaklık, taşımacılık giderleri ve ilave vergileriyle ticaretin önündeki en büyük engel gibi gözükmektedir. Ticaretle paralel olarak bankacılık sektörleri arasındaki işlem hacmi kısıtlı görülse de Pakistan bankalarının, Türk bankalarına sendikasyon gibi imkânlarla kredi sağladıklarını, Türk firmalarının Pakistan’da gerçekleştirdiği projelerde teminat mektubu taleplerinin Pakistan bankalarınca kolaylıkla karşılandığını görmekteyiz. Özetle ticaret hacmindeki kısıtlı olanaklara rağmen iki ülke bankacılık sektörü çeşitli alanlarda oldukça sağlam ve uzun soluklu ilişkiler yürütmektedir.
İçeriği Katılım Finans 26. sayısında görüntüleyebilirsiniz. (Türkiye-Pakistan Arasında Dostane İlişkiler)
